GeriSeyahat Turizmin 2013 pusulası
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Turizmin 2013 pusulası

Turizmin 2013 pusulası

Bu sene nereye ve neden seyahat edeceğiz? Nerede kalacağız? Nasıl gideceğiz?

Deneyimli seyahat yazarı Wolfgang Röhl, seyahat sektöründe bir trendin geçerli sayılabilmesi için en az beş sene sürmesi gerektiğini söylüyor. Bununla da kalmıyor 2013 için tahminlerini sıralıyor: “Glamping’ (glamorous+camping) yapacaksınız, yani rahatınız hiç bozulmadan şık ve lüks çadırlarda, otağlarda, ağaç-evlerde kamp kuracaksınız. Bir safariye çıkmış gibi hissedeceksiniz ama çevrenizde aslanlar olmayacak. Toplu turizm ve paket turlar pazar kaybetmeye devam edecek, çünkü müşteriler esnek uçuş saatleri ve alternatifler istiyor; son dakika karar veriyor.

2013’te patlama yapacak lüks seyahat trendlerinden biri de eski tarihi yolları yeniden yürümek. Sanat alanında önemli bienal, sergi ve fuarların yapılacağı şehirler ilgi görecek. Destinasyonlar arasındaysa Brezilya, Burma, Tanzanya ve İstanbul’un yükselişi dikkat çekiyor.”

Bu görüşlerin yer aldığı yer mecra, 17 senedir verdiği Golden Palm Beach ödülleriyle seyahat konusunda Avrupa’da otorite kabul edilen GEO Saison dergisi. Dergi, Mart ayında Türkiye’de de yayımlanmaya başlanan GEO dergisiyle birlikte dağıtılıyor. GEO Türkiye’de yer verilen makalede Türk uzmanlardan da görüş alınmış. Örneğin, VIP Turizm Genel Müdürü Ceylan Pirinçcioğlu bu yıl Vietnam, Kamboçya, Çin, Hindistan, Güney Afrika gibi uzak destinasyonların yıldızlarının parlayacağını söylüyor. Pirinçcioğlu’nun kişisel favorisiyse diğer pek çok uzman gibi Brezilya: “Global gelişmeler, ekonomik krizler, siyasi olaylar, teknoloji, ekoloji seyahat trendlerine yön veren en büyük etkenler. Ben şahsen insanıyla, yemeğiyle, havasıyla, müziğiyle ve kültürüyle Güney Amerika’yı genel olarak çok seviyorum.“

Yolculuk yapmanın kendisinin bu sene başlı başına bir trend olduğunu söyleyen kişisel seyahat uzmanı ve travelmodus.com’un sahibi Özlem Avcıoğlu ise yeni seyahat anlayışının artık parayla ölçülen bir şey olmadığını belirtiyor. “Bhutan’da bir hafta geçirmek, yeni bir Ferrari satın almaktan çok daha değerli” diyen Avcıoğlu, dev ama kişiliksiz otel kompleksleri, büyük kitsch lobiler, tematik havuzlar devrinin kapandığını söylüyor: “Şu anda en önemli seçim kriteri, kişiye özel servis vermek. Bulunduğu kültürü deneyimlemek, ruhu olan otellerde kalmak, gemiyle seyahat etmek ve yoga, detoks, şarap tadımı gibi belli bir amaca yönelik destinasyonlar seçmek de 2013 gezginlerinin ortak noktaları olacak.”

Golden Palm jürisinin seçimleri

GEO Saison’un oluşturduğu Golden Palm jürisinin yaptığı seçimlerde kriterler genelde ortak: Kültürel çeşitlilik, lokal deneyimler, doğa ve uygun fiyatlar. Stern yazarı Till Bartels, 2013 destinasyonlarını Burma, Brezilya ve İstanbul olarak belirlemiş. Münih Turizm Geliştirme Merkezi’nden Dietlind von Lassberg Hırvatistan, İstanbul ve İskoçya’yı öneriyor. Design Hotels CEO’s Claus Sendlinger’in 2013 favorileri Meksika, Gotland ve Endonezya. Almanya’nın en çok tercih edilen havayolu şirketi Condor’un direktörü Rainer Kröpke ise Brezilya, Kanada ve Mallorca’nın bu sene popüler olacağı görüşünde.

Deniz kıyısında bir dünya şehri

Bu ay GEO International edisyonunun da bir sürprizi vardı: Mart sayısının kapak konusunu İstanbul olarak belirleyen dergi, İstanbul’un Avrupalı turistlerin yeni destinasyonlarından biri olduğunu vurgulayan geniş bir konu hazırladı. Kapak fotoğrafı olarak Ayasofya’nın kullanıldığı bu konu, sadece İngilizce edisyonda değil, 18 ülkede 18 farklı dilde piyasaya çıktı. Çamlıca Tepesi’nden İstiklal Caddesi’ne, Mısır Çarşısı’ndan 360 gece kulübüne hatta Eminönü’ndeki seyyar satıcılara kadar A’dan Z’ye bir İstanbul dosyası kapsamında Stern dergisinin yazarı Stefanie Rosenkranz ailesiyle beraber sekiz senedir yaşadığı İstanbul’u ve bu şehri bu kadar özel kılan ayrıntıları kendi kaleminden aktardı. Yazının başlığı şöyleydi: “İstanbul: Deniz kenarında bir dünya şehri...”

İlle de ekolojik olsun!

Ekolojik ve sürdürülebilir turizm, kültürel, ekolojik ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve kaynakların gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri biçimde yönetilmesini öngörüyor. İşte bir örnek: Meksika’nın sahil kenti Tulum’da bulunan tasarım oteli Papaya Playa... “Maya Rivierası’nın bu el değmemiş bölgesinde sürdürülebilir turizmin öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz” diye anlatıyor otel sahibi Emilio Heredia. Karayip Denizi’nin turkuvaz sularına bakan 900 metrelik bakir plajda uzanan 85 kabananın önündeki hamaklarda yavaş yavaş sallanırken flora ve faunanın içinde kaybolmanız amaçlanıyor.

False