Turizm rehberi olma hayalini nasıl gerçekleştirdi?

Henüz yedi yaşındayken hayalini kurdu, sekiz yaşında bir rehbere hayran olunca kararını da verdi; turizm rehberi olacaktı. 1993 yılında, 9 Eylül Üniversitesi’nin Turizm Bölümüne girip, tamamladığında çocukluk hayaline kavuştu, turizmci oldu. İngiltere’nin en büyük şirketlerinden birinde rehber olarak çalışmaya başladı, yöneticiliğe yükselen tek Türk’tü...

Görevi gereği, Tunus, İskoçya gibi ülkelerde yaşadı. Evlendi, Türkiye’de sekiz yıl önce İzmir’de ofisini açtı. Turizm  felsefesi “Dünyanın sınırlarını hayallerinizle çiziyoruz” olarak belirleyip yurt içi, yurt dışı “Kendi turunu kendin yap” ufkuyla paket turlar düzenlemeye başladı. İzmir’de öncü oldu. Bir nevi butik turizm olarak düşünebileceğimiz, üç kişilik, beş kişilik, 15-20 kişilik gruplardan oluşan sadece bekarlara, çocuksuz çiftlere, çocuklu ailelere özel, farklı programlar düzenledi. 

VALİZİNİ ALIP GİTMEK İSTEYENLERE REHBER OLDU
Bir çok tura küçük yaşlarından itibaren oğlu Mercan Reis’i de götürünce, Filiz Güleç Çolak’ın yedi yaşında hayallerini kurduğu ve gerçekleştirdiği turizm rehberliği, başka çocuklara da yeni pencereler açmak, sosyal sorumluluk projesi olarak yola çıkmak düşüncesiyle çocuk turlarını başlattı. İşin içine Çocuk turları konusunda Uzman Rehber olan Nurdan Morgan’ı da dahil edince, İzmir’de şimdiye kadar Türkiye genelinde yapılmayan farklı bir destinasyon gerçekleşmeye başladı. Çocuklar aileleri dışında eğitim hayatı başlayınca okul gezileri, sömestr ve yaz tatilleri kapsamında yeni yerleri genelde keşfeder. Meris Tur İşletmecisi Filiz Güleç Çolak, Çocuk Turları için yola çıkarken amacının, çocuklarda kentli olmanın bilincini aşılamak, yaşadıkları kentin güzelliklerini, farklı yerlerden gelmiş yaşıtlarıyla birlikte keşfetmek, algılamak, antik şehirleri, kentin tarihini bilinçli olarak öğrenmek, geleceğe köprü kurmalarını sağlamak olduğunu belirtiyor.

“Kış aylarında havanın soğuk olması nedeniyle aileler çocuklarını kapalı alanlara AVM’lere götürüp eğlenmelerini amaçlıyor. Oysa burada harcanan zaman ve maddi miktar çok daha verimli bir şekilde, kentte bulunan müzelere, sanat galerilerine götürülerek, hem geçmiş ve günümüzü kıyaslamalarına yardımcı olunabilir. Çocuklara farklı bakış açılarıyla sanata ilgi duymanın değeri aşılanabilir” diyor Filiz Güleç Çolak... İzmir’in kent olarak zengin bir yapısı bulunduğu;  Mask Müzesi, Karikatür Müzesi, Basın Müzesi, Müzik Müzesi, Sanat Tarihi Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Agora Antik Kenti, Efes, Bergama gibi ören yerlerinin yakında olması, çocukların yakından tanıması açısından önemli diyen Çolak “Bunları çocuklarımıza tanıtmalı ve ileride sahip çıkmalarını öğretmeliyiz ki, bu topraklarda ne kadar çok medeniyet yaşamış, kültürel zenginliğimiz nasıl oluşmuş bilsinler.

Onlara değişik drama oyunlarıyla görev ve sorumluluklar veriyoruz. Bazı ailelerin "Benim çocuğum sıkılır , verdiğiniz görevleri yapmaz" ifadeleri bizi en çok üzen konulardan biri. Oysa çocuklar bugüne kadar verdiğimiz tüm sorumlulukları başarıyla yerine getirebiliyor. Bu konuda çocuklara uygun anlatım ve davranışlar ile ilgili çok iyi eğitimler almış rehberimizle çok kısa sürede çok sıcak bir ilişki kuruyorlar. Bir resim sergisine girmeden önce çektikleri resimlerin aynını içeride gözlem yapıp rehberlerini dinledikten sonra tekrar çektirdiğimizde aynı noktalarda çekilen ikinci resimlerde farklı kareleri daha bilinçli olarak içine alan fotoğrafları hayranlıkla görüyoruz.

Çocuklarla yürürken trafikte nasıl davranmaları gerektiğini, toplu taşıma araçlarını kullanmaları gerektiği, kentimizde vapurla, trenle, metroyla, bisikletle ulaşım olanaklarının bulunduğunu anlatıyoruz. Turlarımızda henüz vapura binmemiş çocuklarla bile karşılaşıyoruz. Çocukları kapalı alanlardan uzaklaştırmak, sadece para vererek eğlence satın alınmayacağını göstermek, hafta sonları bilgisayar oyunlarını bir kenara bırakıp, kentlerini; dolayısıyla belki de gelecekte yaşayacakları şehri iyi tanımalarını, kentli olmanın ve bunun güzelliklerinden faydalanmanın nasıl yapılacağını öğretmeye çalışıyoruz. 

Oyuncak müzesinde geçmişte aynı yaşta çocukların hayal güçleriyle neler yaptığını, hangi oyuncaklarla oynadıklarını, hangi oyunları oynadıklarını ve bu sayede aslında yavaş yavaş toplum hayatına hazırlandıklarını göstermeye çalışıyoruz.” Çocuk Turizminde 7-11 yaş belirlenen ilk hedef. Aileler günübirlik gezilerde turlara alınmıyor. Tur tanıtımları sosyal paylaşım siteleri ve çevre duyuruları ile gerçekleştirdiklerini belirten Filiz Güleç Çolak “Hürriyet’in desteği ile de daha fazla çocuğa ulaşacak, başka acentalara da pencere açmış olacağız” ifadesiyle beklentilerini belirtti.

Çocuklarının katıldığı turlarla ilgili ebeveynlerden Banu Hacudi “Kızımız bu gezilere kendi isteği ile katıldı.Bir çocuk için rehber eşliğinde ailesi yanında olmadan bu gezilere katılması özgüvenin gelişmesine katkıda bulunmasını sağlıyor. Gezilerden geldikten sonra yaşadıklarını heyecan içerisinde anlatmasının değeri bir anne ve baba tarafından paha biçilemez.” Hülya Başara, “İkizlerimin her katıldığı turda büyük keyif aldığı, bir sonrakini heyecanla beklediği, yeni deneyimler kazandığı, farklı farkındalıklar edindiğini gördüm”, tura katılan çocuklardan  Bora Yıldız “Filiz abla bize çok şey öğrenmemizi sağladı. Yerinde görmek başka bir duygu” diyerek duygusunu bizle paylaştı. Günübirlik turlara sömestr tatilinde üç farklı konaklamalı çocuk turları ile devam edilecek.

Kar severler için Bulgaristan’ın Pomporova şehrine, trenle Ankara ve Uçakla İstanbul gezisi düzenlenecek. Sözün özü, Türkiye’de okul turları yapan acentalar çok ama özellikle farklı birbirini tanımayan çocukları bir araya getiren, anne babalarından ayrı gezmelerini sağlayan hiçbir acenta yok. Bu yönden İzmirli, Egeli çocuklar şanslı, çünkü onları turizm sektörüyle tanıştıran yerinde öğrenmelerini, gezmelerini sağlayan, çocukken kurduğu hayallerini gerçekleştirmiş bir Filiz ablaları var.