THY Saygon’u kapı komşumuz yaptı

UĞUR CEBECİ - SAYGON / FOTOGALERİ

Tam yedi yıl aradan sonra Saygon’dayım. En önemli fark kendi uçağımızla, Türk Hava Yolları ile uçtum.

Asya’nın cenneti Saygon şimdi çok yakın. Vergiler dahil 600-650 Euro’ya uçak bileti, 35-125 dolar arası gecelik fiyatlı lüks otelleri, sonsuz alışveriş imkanı Saygon’u cennete çevirmiş. Ama en önemlisi kavga etmeyen, hiçbir şeye sonuna kadar kızmayan, saygılı, sevgi dolu insanları... Saygon’u başka bir dünya yapıyor. Arılar gibi dolaşan binlerce motosikletlinin arasında bile huzurunuz bozulmuyor.

Sadece 15 dolara bir buçuk saat masaj ya da çok ünlü bir çantanın bire bir kopyası üstelik çok da kaliteli bir deriden olanı 20 dolara. Yemekler sudan ucuz, temiz ve harika lezzetler...

Çeşitli yerlerdeki hurda Amerikan helikopterleri, ölüm saçmış uçaklar bile ürkütmüyor. Sanki hiç savaş yaşanmamış gibi. Acılar yüzlerden silinmiş. Toprağın altında kazanılan savaşın simgesi, kılcal damarlar gibi duran tüneller şimdi turistik gezilerin merkezi... Savaştan geriye kalanlar sanki bin yıl öncenin anıları gibi. Savaş Müzesi gibi merkezler olmasa Vietnam’ın bir felaket yaşadığına inanmak imkansız.

50-60 dolar maaş alanlar bile hayatlarını sürdürebiliyorlar. Ama orta büyüklükte bir işyerinin kirası 3 bin dolardan başlıyor. Ev kiraları alabildiğine yüksek.

Vietnam’da mutlu hayat kırsal kesimde. Pirinç tarlalarının kenarlarında, muz bahçelerinin içinde...

HAFTADA DÖRT GÜN

Şimdilik uçuşlar haftada dört gün Bangkok üzerinden yapılıyor. Atatürk Havalimanı’ndan A340 ‘Adana’ uçağıyla kalkıyoruz. Rehberimiz THY Basın Müşaviri Ali Genç mükemmel bir organizasyon yapmış. Hürriyet İnternet Genel Yayın Yönetmeni Fatih Çekirge, Magazin Müdürü Selim Akçin, gecce.com’un sahibi Kenan Erçetingöz, NTV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner gibi isimlerle, eski dostlarla birlikteyiz.

Uçuş ekibimiz kaptan pilotlar Atilla Baçkır, Ali Ruhi Gürkan ve İlker Ahmet Özdemir. Purser Fatma Ak, uçuşlarımızın büyük kısmında tesadüfen karşılaştığımız zarif kızımız Kabin Amiri Menekşe Derelioğlu, Uçan Aşçı Kürşad Bülbül ile kabin memurları bizlere keyifli bir uçuş sunuyor. 8 saat 36 dakika sonra Bangkok’tayız. Burada 45 dakika bekliyoruz.

Mesai süresi biten uçuş ekibi yerini kaptan pilotlar Can Altınkum, Dimitros Kotsakis ve Özgür Ertürk ile Purser Turgay Taştepe liderliğinde kabin ekibine bırakıyor. Dimitros 25 yıl Yunanlı Olimpic Havayolları’nda uçtuktan sonra geçen ağustos ayında THY’ye geçmiş. Yeniden iş bulabilmek ve THY’de uçmaktan çok ama çok mutlu.

Bangkok’tan Saygon 1 saat 10 dakika sürüyor. Ho Chi Minh Tan Son Nhat Uluslararası Havalimanı’na iniyoruz. Amerikalıların yaptırdığı koruganlar, insanı Vietnam Savaşı’nın olduğu yıllara götürüyor. Nostalji, Japonların üç yıl önce tamamladığı modern terminale yanaşmamızla bitiyor.

İstanbul’un soğuğundan sonra 32 derece sıcaklık ve nemli bir hava var. THY’nin Vietnam Müdürü Akın Çarkçı, Ticaret Şefi Mehmet Akay ve İstasyon Şefi Temuçin Pekel bizleri karşılıyor. Geçen yıl nisan ayında Vietnam’a ayak basan THY ekibi her uçağı sevgiyle karşılıyor, uğurluyor.

Mehmet Akay tayini Vietnam’a çıkınca evlenmek üzere ailesiyle eşini istemeye gitmiş. Kayınvalidesinin, “Asya tarafından oturursunuz değil mi” sorusuna “Evet, Asya tarafında ama Vietnam’da” yanıtını vermiş.

KARGO BÜYÜYOR

İlk sefer 29 Aralık 2010’da yapılmış. Kargo bu geçen sürede hızla büyümüş. Uçak altı dolmuş taşmış. Yolcu sayısı da toparlanıyor. Artık THY, Bangkok-Saygon arasında da bilet satabiliyor. Hedef bir-iki yıl içinde bu hattı aktarmasız hale getirip bölgeyi hakimiyet altına almak.

Dönüş yolculuğunda Boeing 777-300ER’ı Bangkok’a kadar kaptan pilotlar Volkan Acar, Stephan Pramberger ve Cüneyt Güneş, Purser Zeynep Şelale Altunbay ile ekibi götürüyor. Bangkok’ta orkide satın alıyoruz.

Uçuş ekibi yerini Kaptan Pilotlar Volkan Demiröz, Maximo Menniti ve Mario R. Budra ile Purser Burak Şengün’ün ile ekibine bırakıyor. Gidişte rüzgar karşıdan. Ama filoya yeni katılan 777, bizi 9 saat 42 dakikada İstanbul Atatürk Havalimanı’na indiriyor. Ve anlıyoruz ki, artık Saygon, Asya’nın öbür ucu kapı komşumuz...

Uçakla İstanbul’a ayar çektik

KALİBRASYON UÇUŞU / FOTOGALERİ

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal ile Atatürk Havalimanı’nda kalibrasyon uçuşuna katıldım. DHMİ’ye ait Cessna Citation XLS ile Atatürk Havalimanı’na yaklaşırken tüm ayarları kontrol ettik. 2 santimetrelik sapma gibi mükemmel bir sonucu yaşadık. Kaptan Pilot Ayfer Ergül bizi

uçururken Orhan Birdal Türkiye’deki hava trafiğinin ana taşıyıcısı Atatürk Havalimanı’nın geleceğini anlattı

İstanbul Atatürk Havalimanı, geçen yılı yüzde sekiz artışla 32 milyon 145 bin yolcuyla kapattı. 947 bin 21 ticari uçak inip kalktı. Türkiye’deki hava trafiğinin ana yükünü çeken Atatürk Havalimanı, yeni yatırımlarla kapasitesini büyütüyor.
Ama bir an önce başta kargo köyü olmak üzere bazı projelerin gözden geçirilmesi gerek. Sonuçta Atatürk Havalimanı, yolcu operasyonunun çok yoğun olduğu bir meydan. Kargonun Çorlu gibi yakın ve hava trafiği düşük bir havalimanına kaydırılması şart. Bir başka sorun da Türkiye’de havalimanlarının yoğunluğuna göre kategorilendirilmesi. Uçaktan yerdeki araç trafiğine kadar yapılacak düzenleme çalışanların maaşlarına da yansımalı. İşte Atatürk Havalimanı’nda yeni uygulamalar:

UÇAKLAR 3 MİLLE YAKLAŞACAK: Mart sonundan itibaren yaklaşmada uçaklar arasındaki mesafe 5 mil yani 9,25 kilometreden yerine 3 mile (5.55 km) indiriliyor. Böylece saatlik kapasite 40’tan 48 uçağa çıkacak. Yüzde 20 büyüme, rötarları azaltacak.

ASKERİ ALAN DHMİ’YE GEÇİYOR: Hava Kuvvetleri’nin kullandığı arazi için görüşmeler tamamlanmak üzere. Burası uçak park alanı olarak hizmet verecek.

ESKİ KULE YIKILIYOR: SMART olarak adlandırılan yeni hava trafik sisteminin halen yazılım kontrolü yapılıyor. Haziranda devreye girmesiyle yeni kuleye geçilecek. Eskisi ve çevredeki binalar yıkılacak. Park yeri ve taksi yolu yapılacak.

HIZLI TAKSİ YOLLARI: Uçakların tam durmasına gerek kalmadan pisti terk ettikleri ve ‘speed way’ olarak adlandırılan taksi yollarından 17-35 pistlerine de yapılıyor.

HURDA UÇAKLARA NEŞTER: Gümrük kanuna göre el konulan uçak kesinlikle yerinden kıpırdatılamıyor. Ulaştırma, Maliye ve Gümrük bakanlıklarının bir araya gelerek kanunda küçük bir değişiklik yapmaları gerek. Bekleyen uçabilir durumdakiler Antalya, Sabiha Gökçen gibi daha müsait meydanlara gidecek.