Yeşim ÇOBANKENT
Son Güncelleme:
Tapınakların müthiş kırmızısını fotoğrafta yakalamak mümkün değil
Barış Münevveroğlu (31) ilaç şirketinde medikal yöneticilik yapan bir doktor. İlk kez 11 yaşındayken ailesiyle birlikte yurtdışına çıktı. Otomobille Yunanistan, eski Yugoslavya, İtalya ve Fransa’yı gezdi. Ancak kalbini asıl çalan Güneydoğu Asya oldu. Geçen yıl gittiği Kamboçya’da gördüğü Angkor Wat Tapınakları’ndan çok etkilendi: “Avrupa’da Ortaçağ yaşanırken orada cangılın içinde, varlığından haberdar olmadığımız muhteşem bir hazine yükselmiş” diyor.
Münevveroğlu’nun bu coğrafyaya merakı, onu ağustosta iki hafta geçirdiği Burma’ya kadar (Myanmar) sürükledi. Burma’nın en çok etkilendiği bölgesiyse beş gün geçirdiği tapınaklar şehri Bagan oldu.
Dünyanın bu özel parçasında sizi en çok ne cezbediyor?
- Yemekler güzel, insanlar sıcakkanlı, hayat ucuz. Her ülkenin farklı cazip tarafları var. Belaya bulaşmadığınız sürece başınıza bir şey gelme ihtimali çok düşük. Tayland’a bayılmıştım ama Kamboçya’yı gördükten sonra fazla turistik geldi. Kamboçya’da insanlar çok güler yüzlüydü ama Burma’dakiler onlardan kat be kat misafirperver.
Burma turistik bir ülke sayılmaz pek. Bu yolculuğa nasıl karar verdiniz?
- Doğru, özellikle Türkler’in pek ayak basmadığı bir yer. Turistik açıdan belki de o bölgedeki en zor ülke. Sadece havadan; Kuala Lumpur ve Bangkok üzerinden ulaşılabiliyor. 1962’den beri hakim olan askeri cunta 7 Kasım’da seçime gidiyor. 20 yıldan sonra yaptıkları ilk seçim bu. O tarihe kadar kapıda vize uygulaması başlattılar. Aksi takdirde bu vizeyi almak için haddinden fazla uğraşmanız gerekiyor. Kapıda vize imkanı olması da Burma’yı görme isteğimi kamçıladı. Oraya İstanbul’dan Bangkok aktarmalı gittim.
Nereleri gördünüz?
- Dört büyük turistik bölgeye gittim: Yangon, Mandalay, İnle Gölü ve Bagan. Ülkenin Güneybatısı’ndaki Ngapali plajı da meşhur ama ben gitmedim. Gördüğüm yerler arasında da en çok Bagan’dan etkilendim. Burası için tapınaklar şehri demek yanlış olmaz.
TAPINAKLARIN KIRMIZI IŞIĞI
Ne özelliği var bu bölgenin?
- Yaklaşık 50 kilometrekarelik alana 4 bin tapınak yapılmış, bunların 2 bini ayakta kalmış. Bagan; 850 yılından 1200’e kadar hüküm sürüp Moğol işgaliyle yıkılan Burma Krallığı’nın başkenti aynı zamanda. Theravada Budizmi’nin de önemli merkezlerinden. Diğer ülkelerde Budist rahipler kadınlara dokunamazken, burada kadın rahipler var. Coğrafi olarak dümdüz, uçsuz bucaksız bir alanda boy boy, renk renk bir sürü tapınak manzarası çok etkileyici. Bir anda 10 tapınağı birden görüveriyorsunuz. Birinin arasından geçerken, kendinizi birden bire diğerinin üzerine çıkmış bulmak çok müthiş! Tapınakların yapıldığı toprağın tuhaf bir kırmızısı var. Günbatımı ve doğumunda inanılmaz görünüyor. Ancak bu kırmızı ışığı fotoğraflarda yansıtmak mümkün değil. Çok ayrı bir ruhu ve dokusu var Bagan’ın, masal diyarı gibi. Çok fazla insan yaşamıyor, atmosferi biraz bizim Kapadokya’yı andırıyor. Bütün olarak görmemin de ayrı bir cazibesi var. Fakat bu büyük araziye hakim olmak için araç kiralamak gerekiyor.
Bu irili ufaklı tapınaklar hakkında bilgi var mı?
- Turizme yeni yeni açıldıkları için bilgi çok kısıtlı. Bölgenin yerlisini bulmanız lazım. Şansıma, gezmeye başladığım ilk gün 14-15 yaşlarında, civar köyde yaşayan Zin Moe’yla tanıştım. Turist rehberi olmak istediği için epey bilgiliydi.
GİTMEK İÇİN ACELE EDİN
Bölgeye tur grupları gidiyor mu?
- Gitmiyor. Otobüs yolculukları haddinden fazla uzun, yolcular birbiriyle kaynaşıyor, küçük gruplar oluşuyor. Bir Kanadalı ve Malezyalı’yla birlikte küçük bir ekip olduk. Zin Moe arkadaş olduğumuzu göstermek için bizi köyüne davet etti. 10-12 haneli ve 100 nüfuslu yoksul bir balıkçı köyü. Elektrik yok. Bize çok ihtimam gösterdiler, çay ve yer fıstığı ikram ettiler. Balıkçı tekneleriye Burma’nın en büyük nehri Ayeyarwady (Irrawady) üstünde günbatımını izlemek harikaydı.
Ülke içinde ulaşım ve konaklama zor mu peki?
- Güneş doğmadan kalktım ve bisiklet kiralayarak öldürücü öğlen sıcağına kalmadan tapınaklar arasında dolaştım. Akşam üstleri de yeni bir seans yaptım. Bazen günde 30 kilometre pedal çevirdiğim oldu. Bölgeye yakın Nyaung U kasabasında uygun fiyatlı konuk evlerinde kaldım. Askeri cunta Bagan’a büyük lüks oteller inşa etmeye başlamış. Bir yandan da UNESCO Dünya Mirası listesine alınsın diye başvurmuş. Reddedilme sepeplerinin en başında ne geliyor biliyor musunuz? İnşaatlar yüzünden köylerin boşaltılması ve insanların uzak bölgelere yerleştirilmeleri! Otellere ulaşım için açılan yollar da tapınaklara büyük zarar veriyor.
O zaman Bagan beton kurbanı olmadan gitmek için acele mi etmeli?
- Kesinlikle. Turizme açıldığında nasıl etkileneceğini kimse bilemiyor. Bilgi ve koruma yok maalesef. 500 yıllık bir duvar resmini hiç önemsiyorlar mesela, başında kimse durmuyor. 1975’teki büyük depremden zarar gören tapınaklar çok kötü onarılmış. Bir de zengin turist çekmek golf sahası yapmaya başlamışlar...
Dünyanın bu özel parçasında sizi en çok ne cezbediyor?
- Yemekler güzel, insanlar sıcakkanlı, hayat ucuz. Her ülkenin farklı cazip tarafları var. Belaya bulaşmadığınız sürece başınıza bir şey gelme ihtimali çok düşük. Tayland’a bayılmıştım ama Kamboçya’yı gördükten sonra fazla turistik geldi. Kamboçya’da insanlar çok güler yüzlüydü ama Burma’dakiler onlardan kat be kat misafirperver.
Burma turistik bir ülke sayılmaz pek. Bu yolculuğa nasıl karar verdiniz?
- Doğru, özellikle Türkler’in pek ayak basmadığı bir yer. Turistik açıdan belki de o bölgedeki en zor ülke. Sadece havadan; Kuala Lumpur ve Bangkok üzerinden ulaşılabiliyor. 1962’den beri hakim olan askeri cunta 7 Kasım’da seçime gidiyor. 20 yıldan sonra yaptıkları ilk seçim bu. O tarihe kadar kapıda vize uygulaması başlattılar. Aksi takdirde bu vizeyi almak için haddinden fazla uğraşmanız gerekiyor. Kapıda vize imkanı olması da Burma’yı görme isteğimi kamçıladı. Oraya İstanbul’dan Bangkok aktarmalı gittim.
Nereleri gördünüz?
- Dört büyük turistik bölgeye gittim: Yangon, Mandalay, İnle Gölü ve Bagan. Ülkenin Güneybatısı’ndaki Ngapali plajı da meşhur ama ben gitmedim. Gördüğüm yerler arasında da en çok Bagan’dan etkilendim. Burası için tapınaklar şehri demek yanlış olmaz.
TAPINAKLARIN KIRMIZI IŞIĞI
- Yaklaşık 50 kilometrekarelik alana 4 bin tapınak yapılmış, bunların 2 bini ayakta kalmış. Bagan; 850 yılından 1200’e kadar hüküm sürüp Moğol işgaliyle yıkılan Burma Krallığı’nın başkenti aynı zamanda. Theravada Budizmi’nin de önemli merkezlerinden. Diğer ülkelerde Budist rahipler kadınlara dokunamazken, burada kadın rahipler var. Coğrafi olarak dümdüz, uçsuz bucaksız bir alanda boy boy, renk renk bir sürü tapınak manzarası çok etkileyici. Bir anda 10 tapınağı birden görüveriyorsunuz. Birinin arasından geçerken, kendinizi birden bire diğerinin üzerine çıkmış bulmak çok müthiş! Tapınakların yapıldığı toprağın tuhaf bir kırmızısı var. Günbatımı ve doğumunda inanılmaz görünüyor. Ancak bu kırmızı ışığı fotoğraflarda yansıtmak mümkün değil. Çok ayrı bir ruhu ve dokusu var Bagan’ın, masal diyarı gibi. Çok fazla insan yaşamıyor, atmosferi biraz bizim Kapadokya’yı andırıyor. Bütün olarak görmemin de ayrı bir cazibesi var. Fakat bu büyük araziye hakim olmak için araç kiralamak gerekiyor.
Bu irili ufaklı tapınaklar hakkında bilgi var mı?
- Turizme yeni yeni açıldıkları için bilgi çok kısıtlı. Bölgenin yerlisini bulmanız lazım. Şansıma, gezmeye başladığım ilk gün 14-15 yaşlarında, civar köyde yaşayan Zin Moe’yla tanıştım. Turist rehberi olmak istediği için epey bilgiliydi.
GİTMEK İÇİN ACELE EDİN
Bölgeye tur grupları gidiyor mu?
- Gitmiyor. Otobüs yolculukları haddinden fazla uzun, yolcular birbiriyle kaynaşıyor, küçük gruplar oluşuyor. Bir Kanadalı ve Malezyalı’yla birlikte küçük bir ekip olduk. Zin Moe arkadaş olduğumuzu göstermek için bizi köyüne davet etti. 10-12 haneli ve 100 nüfuslu yoksul bir balıkçı köyü. Elektrik yok. Bize çok ihtimam gösterdiler, çay ve yer fıstığı ikram ettiler. Balıkçı tekneleriye Burma’nın en büyük nehri Ayeyarwady (Irrawady) üstünde günbatımını izlemek harikaydı.
Ülke içinde ulaşım ve konaklama zor mu peki?
- Güneş doğmadan kalktım ve bisiklet kiralayarak öldürücü öğlen sıcağına kalmadan tapınaklar arasında dolaştım. Akşam üstleri de yeni bir seans yaptım. Bazen günde 30 kilometre pedal çevirdiğim oldu. Bölgeye yakın Nyaung U kasabasında uygun fiyatlı konuk evlerinde kaldım. Askeri cunta Bagan’a büyük lüks oteller inşa etmeye başlamış. Bir yandan da UNESCO Dünya Mirası listesine alınsın diye başvurmuş. Reddedilme sepeplerinin en başında ne geliyor biliyor musunuz? İnşaatlar yüzünden köylerin boşaltılması ve insanların uzak bölgelere yerleştirilmeleri! Otellere ulaşım için açılan yollar da tapınaklara büyük zarar veriyor.
O zaman Bagan beton kurbanı olmadan gitmek için acele mi etmeli?
- Kesinlikle. Turizme açıldığında nasıl etkileneceğini kimse bilemiyor. Bilgi ve koruma yok maalesef. 500 yıllık bir duvar resmini hiç önemsiyorlar mesela, başında kimse durmuyor. 1975’teki büyük depremden zarar gören tapınaklar çok kötü onarılmış. Bir de zengin turist çekmek golf sahası yapmaya başlamışlar...