Söke Sarıkemer’deki tarihi taşköprü için doğa severler kampanya başlattı
Söke’nin Sarıkemer bölgesinde bulunan ve yıkılma tehlikesi yaşayan tarihi taşköprünün yaşadığı tehlikelere dikkat çekmek için doğa severler tarafından sosyal medyada kampanya başlatıldı.
Geçtiği havzalara bereket getiren ve geçmiş uygarlıklar zamanında mitolojik efsanelere konu olan Büyük Menderes Nehri, doğduğu Afyon’a bağlı Dinar ilçesindeki Suçıkan’dan, denize döküldüğü yer olan Söke’deki Menderes Deltası’nın Kafa bölgesine kadar, üzerinde yapılan birçok köprüye ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararı ile 1982 yılında tescil edilen Aydın İli, Söke İlçesine bağlı Sarıkemer’i birbirine bağlayan tarihi taşköprü olarak da bilinen Sarıkemer Köprüsü’dür.Büyük Menderes Nehri’nin üzerinde çok az kalan tarihi köprülerden biri olan taş köprü, menderesin getirdiği alüvyonlu çamurlar kuruduktan sonra üzeri sarardığından adı “Sarıkemer” olarak kaldığı söyleniyor.
Bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği, yakın dönemde 1988 yılında merhum Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı ve önemli sahnelerinin geçtiği İnatçı filmine de konu olan ve ünlü komedi filminin bir çok sahnesinin çekildiği Taşköprü şimdi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Kış aylarında yoğun yağışlardan sonra yukarı havzadan gelen insan kaynaklı yüzer atıklar ve doğadan gelen ağaç ve odun gibi maddeler, alçak olan köprünün kemerlerini tıkarken, yıkılma tehlikesi her geçen gün artıyor. Özellikle büyük kütle halinde gelen kütükler ve ağaç gövdeleri, suyun debisinin artmasıyla birlikte, taşköprünün kemerlerine baskı yapıyor. Kemerleri bağlayan taşlardan birinin yerinden çıkması halinde köprünün tamamıyla dağılma ihtimali bulunuyor. Bölgede inceleme yapan Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği(EKODOSD), tarihi taşköprünün yıkılmasının önüne geçilmesi için kampanya başlattı.
Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “ Odun ve çalıların tıkadığı kemerlerden, yüzer atıklar geçemediği için, köprünün menbasında geniş adacıklar oluşturmakta bu da köprüye sürekli basınç uygulamaktadır. Alttan geçemeyen sular, köprünün üzerinden aşarak geçmektedir. Yöre insanları da her türlü tehlikeyi göze alıp, taşköprüye takılan kütükleri ve odunları hayatlarını tehlikeye atarak, köprü üzerinde takıldığı yerden toplamaya çalışmaktadır. Hayatımızı olumsuz etkileyen en önemli sorunlardan biri olan çöpler, “su götürür” mantığıyla menderese dökülerek önemli çevre kirliliği oluşturmaktadır. Bunun da en iyi örneğini Sarıkemer Köprüsü’nde görmekteyiz “ dedi.
Sarıkemer Köprüsü’nün bu tehditten kurtulmasının için düzenli olarak temizlenmesi gerektiğini kaydeden Sürücü, “ Geçtiğimiz yıllarda, D.S.İ. Sulama mevsimlerinde kapatmış olduğu Söke Regülatör kapaklarının menbasında toplanan çöplerin, ekolojik kirlilik yaratmaması ve denize deşarj olmasını engellemek için yapmış olduğu yüzer bariyer sistemi projesi önemli başarı sağlamıştı. Tüm yüzer atıklar regülatör kapakları yerine, yüzer bariyer sistemine takılarak toplanmaktadır. Aynı sistemin Sarıkemer Köprüsü’nün önüne yapılması halinde, hem insanların yaşamları tehlikeye girmez, hem de tarihi köprünün yıkılma tehdidi ortadan kalkar. Tabi en iyisi de vatandaşların çöplerini ve hatta ölen hayvanlarını menderese atmaması daha doğru olacaktır “ diye konuştu.