GeriEdirneyi Keşfet Sınır Kenti Edirne Göçmen Değil, Turist Bekliyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sınır Kenti Edirne Göçmen Değil, Turist Bekliyor

Sınır Kenti Edirne Göçmen Değil, Turist Bekliyor

Barçın Yinanç

Hürriyet ile keşfet’in bir önceki ayağı KKTC idi. Hemen belirtelim; Edirne’nin sembollerinden Selimiye’nin Kıbrıs’ın alınmasıyla elde edilen ganimetlerle yapıldığı yönündeki rivayetler doğru değil. Öte yandan ikisinin de sınır bölgesinde olmasının ötesinde ortak özellikleri var. Bir tanesi çok kültürlülük; diğeri, yerel yetkililerin sıkça vurguladığı gibi, güvenli ve huzurlu olması. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’la yaptığım röpörtajda en dikkatimi çeken “Bizim kentimizde kadınlar istedikleri saatte, gecenin ikisinde üçünde evine gidebilir; kimse rahatsız etmez, taciz etmez,” şeklindeki sözleri oldu. Aynısını Kıbrıs’ta duymuştum. Ne yazık ki, bir kadının o saatte orada ne yaptığının sorgulanmadan, istediği saatte sokakta dolaşma özgürlüğü ve rahatlığı bir kentin güvenilir olmasının temel kriteri haline geldi.

Osmanlı imparatorluğunun üç başketinden biri, üç nehrin buluştuğu Edirne, markasına tarihi ve coğrafi güzelliklerinin yanısıra çok kültürlülüğü, huzur ve güveni de eklemeye başlamış. Tarihi Belediye Binası’nın Meclis Salonu’nda asılı 1902 yılındaki belediye meclisinin üyelerini gösteren tablo şehrin çok kültürlü geçmişinin en önemli belgesi niteliğinde. 12 üyeden altısı müslüman, geri kalan 6 ise gayri müslim. Zor da olsa bu geçmişin canlandırılması çabaları var. Bu çabalar sonucu restorasyonu 2015’te

biten; Avrupa’nın üçüncü büyük sinagogu, Edirne turizmi açısından çok büyük bir kazanç.

İsrail’le normalleşen ilişkiler çerçevesinde, sadece İsrail’den değil, dünyanın pek çok yerinden musevilerin, İstanbul’dan başlayıp, Edirne’ye devam eden oradan da Selanik’te bitecek; üç şehirdeki binlerce yıllık tarihlerinin izini sürecekleri turların çok popüler olabileceğini hayal etmek zor değil.

İki de Bulgar kilisesine ev sahipliği yapan Edirne’nin Mimar Sinan’ın şaheseri Selimiye’nın yanısıra görülecek o kadar çok tarihi mekanı var ki! Ne yazık ki sınır bölgelerindeki Yunanlılar ve Bulgarlar Edirne’ye sadece alış veriş için gelip, bu olağanüstü zenginlikteki mekanları ziyaret etmeden geri dönüyor. Halbuki, İstanbul’a oranla ulaşımı daha kolay, konaklama,yeme, içme ve eğlence mekanları olarak daha hesaplı Edirne’nin Bulgarlar ve Yunanlılar için turistik cazibe merkezi haline gelmesi gerekir. Sadece onlar değil, örneğin İstanbul’da yaşayan yerleşik yabancıların da muhakkak Edirne’ye ayaklarının alışması gerekir. Tabii denebilir ki, onlara gelene kadar önce bir İstanbulluların ayağını alıştırsak. Gerçekten de iki saatlik araba mesafesindeki Edirne’ye gidip, özellikle ailece yapılacak (nehirde kanoyla gezmek de dahil) pek çok faaliyet varken, 1 saatlik trafiğin ardından otoparkına girmesi bile yarım saat süren AVM’lerde hafta sonunu geçirmek akıl karı değil.

False