Sevdim Seni ey Zümo

Nedense Zümo deyince insanın aklına küçük, sevimli, koca koca gözleri olan uzaylı bir robot geliyor. Aslında bir nevi öyle bir şey diyebilirim bu akıllı bıdık için.

Kimseye adres sormayın

Hani motosiklet kullanırken hepimizin başına gelmiştir. Trafikte duruyorsanız birisi gelip illaki adres sorar, bir yeri tarif etmenizi ister. Kurye arkadaşlar bu konuda çok başarılı olsalar bile çoğumuz bilmediğimiz yerlerde bırakın tarif vermeyi, normal insanlar gibi kayboluruz. Hele kaybolduğunuzda birine yol sormayı benim gibi gurur meselesi yapanlardansanız bu yeni oyuncağımı siz de çok seveceksiniz. Çünkü Zümo her türlü yol koşulunda hafızasındaki haritadaki yolları tüm alternatifleri ile sürekli size hatta kulağınıza fısıldayan bir alet.

GPS aleti değil yol arkadaşı

Fotoğrafları gördüğünüz için "ay yeter Rüzgar, nedir bu oyuncak." Demediğinizi biliyorum. Gördüğünüz üzere bu bir navigasyon (yön bulma) cihazı. Hem de motosiklet için özel olarak üretilmiş bir GPS. Baytekin tarafından Türkiye’ye getirilen bu GPS’ler sonradan öğrendiğime göre piyasada bu işin özellikle motosiklet konusunda sonu diye tabir ediliyor.

İri bir kutuda bütün parçaları içinde gelen Zümo’nun önce sehpasını monte etmek gerekli. İçindeki aletlerle beş dakikada takılıyor. İsterseniz güç kablosunu aküye bağlayabiliyorsunuz, pilinin bitme derdine son veriyorsunuz. Benim bu işlei yapmam biraz uzun sürdü ama kimseye minnet etmeden bağlamayı başardım. Ayrıca sabit antenleri var onlarla daha iyi sinyal alabiliyorsunuz. Motosikletten inerken de pıt diye sehpasından çıkarıp kılıfına koyup devam edebiliyorsunuz.

Dolma parmaklar için üretilmiş

Peki ne menem bir alet Zümo? Zümo yolda giderken size sürekli gideceğiniz yeri gösteren, isterseniz sesli olarak söyleyen bir yol arkadaşı. Başta insana biraz karışık olabilir kim uğraşacak dedirtir gibi geliyor. Yani bana öyle gelmişti ama hani askeriye mantığıyla en kıt akıllının bile kolayca anlayacağı şekilde dizayn edilmiş bir menüsü var. Ben başardıysam herkes başarır yani. Zümo’yu çalıştırınca çok basit bir ekran çıkıyor. "Nereye?" ve "Haritayı gör" yazan iki kutu görünüyor ekranda. Dokunmatik ekranı yavrum benim diye parmaklayarak isterseniz adres girip yol güzergahı çıkartabiliyor isterseniz de sadece haritada nerede olduğunuzu görebiliyorsunuz. Zümo’nun en güzel tarafı elinizde eldiven varken bile ekrandaki kutulara çok rahat tıklayabiliyor olmanız. Tıklayacağınız kutular dolma parmaklara göre ayarlanmış. Adres girerken o ufak harflere "aman yanlış bastım dedirtecek" tedirginliğe hiç gerek yok. Zümo şıkır şıkır anlıyor ne istediğinizi.

Bilgiçlik taslayıp sinir bozabiliyor

Zümo’yu motora ilk takıp yola çıktığımda kendimi çok garip hissettim. Bir yola bir Zümo’ya, hatta yola hep baktığım ama Zümo’ya yeni yeni alışıyor olduğum için yoldan çok Zümo’ya bakarak gitmek biraz tehlikeliydi. Ama alışınca aradaki dengeyi kurup, emniyetli sürüş ile sadece bir göz kaydırma ile doğru yolda olup olmadığınızı anlayabiliyorsunuz. Kocaman ekranda ne yapacağınız çok önceden göze batar şekilde iri göstergelerle anlatılıyor. 50 metre sonra sağa dön dediğinde, yaklaştıkça dönüş noktası daha dikkat çekici şekilde gösteriliyor. Hadi ki sapağı kaçırdın, hemen sana alternatif rotayı çiziyor. Şehir içinde attığım turlarda gördüm ki haritası son derece güncel ve doğru.

Zümo’yu kandırmak da imkansız, Külyutmaz bir tarafı var bu aletin. Sanki bir süre sonra sizi anlamaya ve bilgiçlik taslamaya başlıyor. Diyelim ki bana önerdiği yolu beğenmedim ve kafama göre başka bir yola girdim. Hemen ne yapmak istediğimi anlayıp benim istediğim güzergahı ekranında gösteriyor namussuz. "Kardeşim bu Zümo’yu kandırmanın bir yolu yok mu?" desen, "YOOOOK!" diye bağıracak nerdeyse.

Trafik mesajlarını okuyor ama desteklemiyor

Üstünde dört tane tuş olsa da kitapçığını okudukça ne kadar çok teferruatı varmış meğer şaşırdım. Mesela sesli yönlendirme sistemi var. Bluetooth destekli bir kulaklığınız varsa bütün işlemleri sesli olarak ta yapabiliyorsunuz. Eh kulaklık varken müzik de dinleyeyim derseniz MP3 çalıcı olarak ta on numara çalışıyor Zümo. Ama ben motorda müzik dinlemeyi sevmeyenlerden olduğum için sadece denemek amaçlı bir süre kullandım bu özelliğini. Bir de cep telefonu ile de bağlantı kurup kimin aradığını ekranda görebiliyor, kulaklıkla yine konuşabiliyorsunuz. İsterseniz uydu radyosu da dinlemek mümkün. Türkiye’de var mı bilmiyorum ama üzerinde trafik mesajlarını okuyabilen bir sistem de mevcut. İleride kaza olmuş ve trafik sıkışmışsa otomatik olarak rotayı değiştirebiliyor. Hatta yurtdışındaki haritalarda nerede trafik kamerası var hepsi kayıtlı. Sanırım bu özelliklerini Türkiye şu an desteklemiyor.

550-920 Euro arasında fiyatı var

Tamam şehir içinde çok eğlenceli ama GPS cihazı alanların çoğu bunu uzun gezilerinde kullanmak için alıyor. GPS özellikleri haricinde Zümo tam bir yol bilgisayarı gibi davranabiliyor. Ne kadar yol gidildi, ne kadar benzin yakıldı, depodaki benzinle ne kadar yol gidilir, en fazla kaç km/s hıza çıkıldı, ortalama hız falan filan bir dünya bilgiyi kaydedebiliyor. Üstelik bunları bir SD karta yükleyip eve varınca seyahat hakkında en az birkaç futbol programı kadar muhasebe yapmak mümkün. Ayrıca su geçirmemesi, çok kolay kullanılması, 4 saat kadar dayanan pil ömrü ve darbelerden etkilenmemesi tamamen motosiklet düşünülerek hazırlanmış özellikler.

Bilgisayar ile de tam uyumlu namussuz. Garmin’in Map Source isimli programı ile evde bilgisayar başında istediğiniz kadar detaylı bir rota hazırlayıp, Zümo’ya atabiliyorsunuz. Ya da tam tersine gittiğiniz rotayı dilediğiniz gibi hem Map Source’da hem Google Earth ile izleyip anıları tazelemek mümkün.

Sonuç olarak bir GPS alıp kimseye sormadan adres bulacağım, kaybolmayacağım diye işe başladım ama meğer burada koskoca bir dünya varmış. Uğraştıkça sürekli yeni bir şeyler bulmak acaip keyifli. Motosiklet GPS’i konusunda Zümo pek becerikli bir araç. Bazen bir araçtan çok eğlenceli bir yol arkadaşı bile oluyor Zümo. Fiyatı da modeline göre 550-920 Euro arasında değişiyor.