Ses kısıklığını önemseyin!
Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte, ilk soğuk algınlıkları ve grip salgınları da görülmeye başlandı. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik gibi çok tanıdık şikayetlerin yanında ses kısılması da azımsanmayacak sıklıkta karşılaştığımız yakınmalar arasında yerini alıyor.
Soğuk algınlığının bir bulgusu olarak ortaya çıkan ses kısıklığını çoğu zaman önemsemiyor ve günlük tempomuza devam ediyoruz. Hatta az çıkan sesimizi duyurabilmek için aşırı efor sarfedip bağırarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Bu aşamada yapılan zorlama iyileşmek için dinlenmesi gereken ses tellerimizin daha da kötü zedelenmesine ve hatta kalıcı ses teli hastalıklarına neden olabilir. Ses telleri karşılıklı birbirine çarparak ses çıkaran yapılardır. Bu tip bir hastalık sırasında değil bağırarak konuşmak, normal ses yüksekliği bile örselenmelerine neden olabilir.
Peki ses kısıklığımızın soğuk algınlığından değil de daha ileri bir hastalıktan kaynaklandığını nasıl anlayacağız?
Öncelikle soğuk algınlığına bağlı ses kısıklıkları eğer larenjit dediğimiz gırtlak enfeksiyonlarına dönüşmemiş ise 3-4 gün içinde iyileşir. Bu sürede gırtlağımızı dinlendirmemiz ve mümkün olduğunca konuşmaktan kaçınmamız, hatta fısıldayarak konuşmamız gerekir.
Zorlanan ve gerektiği gibi tedavi edilmeyen ses tellerinin üzerinde kalıcı olan ve ancak cerrahi girişimlerle tedavi edilen et büyümeleri oluşabilir. Sesini yanlış kullanan kişilerde ve daha çok ses sanatçılarında görülen nodüller de bir tür et büyümesidir. Ancak nodüller kimi zaman ses tedavileriyle de iyileştirilebilirler.
Eğer bir ses kısılması yedi günden fazla sürüyorsa ve her gün daha da kötüye gidiyorsa bu mutlaka bir KBB uzmanı tarafından detaylı gırtlak muayenesi gerektiren bir hastalık alarmıdır.
Yoğun çalışma temposunda işyerinden uzaklaşmadan ne gibi önlemler alabiliriz:
· Ses kısıklığı düzelene kadar mümkün olduğunca telefonla konuşmayın.
· Klimayı mümkünse kapatın, değilse rüzgarından uzaklaşın.
· Tozlu ya da kimyasal kokuların olduğu işyerlerinde odayı bolca havalandırın ve mümkünse maske kullanın.
· Bir bardak sıcak su içine eczaneden alabileceğiniz bir buğuyu koyup ağzınızdan derin nefes alıp vererek soluyun.
· Ses kısıklığınız tamamen geçene kadar kesinlikle sigara içmeyin ve yanınızda içirtmeyin.
Ses kısıklığı yalnızca soğuk algınlığının bulgusu olmayıp son derece önemli ve erken tanı gerektiren “gırtlak kanseri”nin de en önemli ve erken bulgusudur. Özellikle uzun süre sigara içmiş, alkol kullanan, kimyasal madde kokularına maruz kalan kişilerde ses kısıklığı şikayeti önemsenmelidir. Kanserler arasında gırtlak kanseri sıklıkla erken bulgu verdiğinden dolayı oldukça şanslı bir kanser türüdür. Hemen her zaman ses kısıklığı ilk bulgudur ve erken dönemde doktora götürür.
Sigara konusunda söylenecek çok fazla şey var ve sanırım yalnız başına bir yazı konusu olmayı hak ediyor. Burada sadece tüm bu tatsız hastalıkların en büyük nedeninin sigara kullanımı olduğunu ve benim başıma gelmez düşüncesiyle kendimize ve çevremize zarar verici savunma mekanizmaları geliştirmememiz gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Ses kısıklığı gerçekten önemli bir bulgu ve vücudumuzun erken uyarı sinyallerinden birisi. Bu alarmı duymazdan gelmemeli ve önemsemeliyiz.
Unutmamalıyız ki günümüzde elimizdeki imkanlar ne kadar iyi olursa olsun, zamanında uygulanmadıktan sonra birer teknolojik şovdan öteye gitmeleri mümkün değildir.
Dr. Göksel, Kariyer Destek / Sorun Yanıtlayalım / Sağlık bölümünde sorularınızı yanıtlıyor.
Baş ağrsı ve sinüzit
Ses kısıklığını önemseyin!
Her 10 kadından birinin kabusu: Meme kanseri!
Burundan estetik ameliyat olmadan önce...
Gürültü sağlığımızı tehdit ediyor
Horlama Seksi Öldürüyor
Çocuklarda Alerji ve Sinüzit
Lazer ile Gözlüğe Elveda!
Ciddi bir hastalık: Şişmanlık (Obezite)
Burun kanaması hayat kurtarıyor
Kulak kiri bir hastalık mı?