GeriSeyahat Sarayları, camileri altın kaplı sokakları yoksul doğa cenneti Paylaş
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sarayları, camileri altın kaplı sokakları yoksul doğa cenneti  Paylaş

Sarayları, camileri altın kaplı sokakları yoksul doğa cenneti Paylaş

Petrol ve doğalgaz zengini Brunei Sultanlığı’nı hep dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri zannetmiştim.

Saffet Emre TONGUÇ

Dubai misali paranın ortaya saçıldığını, lüksün kol gezdiğini hayal etmiştim. Yanılmışım. Tüm para sultanın ailesinde. Etrafta sefalet kol geziyor. Yine de eğitim, sağlık hizmetleri parasız. Gelir vergisi yok. Hatta ev almak isteyenlere devlet kredi bile veriyor. Brunei sadece doğası için bile olsa görülmeye değer.

375 bin nüfuslu Brunei bir zamanlar büyük bir imparatorlukmuş. Borneo’nun tamamı, hatta Filipinler’in bir kısmı topraklarının içindeymiş. Sonra İngiliz sömürgesi olmuş. 1984’te bağımsızlığını kazanmış. Bugün ise 5765 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın en küçük ülkelerinden biri ama zengin petrol kaynakları sayesinde sultanları dünyanın en zenginleri arasında. Gerçi kaynakların önümüzdeki yıllarda tükeneceği düşünülüyor. O yüzden de Sultan Sir Hassanal Bolkiah endüstriye ve turizme öncelik vermiş, yurtdışında gelir getirecek yatırımlarda bulunmuş. Aslında ailesinin masraflarını kesse buna gerek kalmayacak! Ülke 1997 Asya Krizi’nde çok sarsılmış.
Sultanın kardeşi Prens Jefri 16 milyar (!) ABD Doları’nı kumarda harcamış. Sonunda abisinin zoruyla eşyalarını satışa çıkartmış. Satılanların arasında altın kaplı tuvaletkağıdı tutacağı da varmış! Bugüne kadar gittiğim ülkelerde hep tarih ve kültüre önem verdim ama Brunei’de işin magazin kısmı daha çok ilgimi çekti! 64 yaşındaki Sultan’ın sarayı Vatikan’dan bile büyük, 1800 odası var. Buckingham Sarayı yanında neredeyse müştemilat gibi kalıyor. Anlaşılan Sultan kişiliğiyle yaratamadığı etkiyi parasıyla yapmaya çalışıyor. 130’u Rolls Royce, 362’si Bentley, 160’ı Porsche, 199’u Ferrari olmak üzere 5 bin civarında otomobili var. Haremindeki kadınların haddi hesabı yok. Dergiden kadın beğenip davet ettiği söyleniyor. Penthouse modeli Sheila Kennedy, haremdeki bir ay için 400 bin dolar ödendiğini açıklamıştı. Eski ABD güzellik kraliçelerinden Shannon Marketic ise Sultan’ı tecavüzle suçlayıp 90 milyon dolarlık dava açmıştı. Bolkiah, İngiltere’den saçını kesmek için özel olarak gelen berbere yaklaşık 15 bin pound ödüyor. Bazen restoranda 25 bin pound bahşiş veriyor. Oğlu Al-Muhtadee Billah’ı 1998’de veliaht seçmiş, 2004’te de 17 yaşındaki gelin Sarah Salleh ile evlendirmiş. Billah babası ölünce ülkenin 30. sultanı olacak. Sultan 2004’te parlamenter sistem, serbest seçim için adım atmış, devamı gelmemiş! Zaten milletvekillerinin üçte ikisini kendisi seçecekmiş. Sultan başbakan, aynı zamanda ekonomi ve savunma bakanı, bunlar da yetmiyormuş gibi şeyhülislam benzeri bir titri daha var.

Peki halk ne yapıyor? Beş yaşındaki kız çocukların bile başı kapalı, küçük erkek çocuklar fes takıyor. 1991’de alkol yasaklanmış, kıyafet konusunda özellikle kadınlara yönelik sıkı önlemler alınmış. Milli ideoloji Malay Kültürü, İslam ve monarşi üzerine kurulmuş. Anlayacağınız Sultan’a her şey mubah, günahlarının bedelini ödemek halka kalmış. Brunei’de nüfusun yüzde 67’si Müslüman, kalanı Budist ve Hıristiyan. Nüfusun yüzde 15’ini oluşturan Çinliler en büyük etnik azınlık. Brunei ilginç bir ülke, Avustralya’da kendi topraklarından daha büyük arazilere sahip, burada yetişen büyükbaş hayvanlar İslami usullerle kesilmek üzere ülkeye getiriliyor ve et ihtiyacı sağlanmış oluyor.

BAŞKENT BANDAR’IN GÖLET ÜSTÜNDEKİ CAMİİSİ

Başkent Bandar Seri Bagawan (BSB ya da Bandar) güzel camileri ve “Su köyü” dedikleri denizin üzerine inşa edilmiş evleriyle dikkat çekiyor. Dolaşırken dünyanın en tutucu ülkelerinden birinde olduğunuzu görüyorsunuz. Camileri gezmek isterseniz yanınızda din hanesindeki İslam’ı gösterebileceğiniz nüfus kâğıdınızı bulundurun ve girişteki görevlilere direkt “Selamünaleyküm” deyin. Bir çok Müslüman ülkede olduğu gibi gayrimüslimleri camiye sokmuyorlar ya da çok kısıtlı zamanlarda ziyaret imkânı veriyorlar. Müslüman olduğunuzda kardeş muamelesi görüyorsunuz. Camiler Kuran kursu olarak da kullanılıyor.

82 bin kişilik şehirde her yer yürüme mesafesinde. Sadece Brunei Müzesi şehirden altı kilometre uzakta. Müzede İslam sanatı örnekleri sergileniyor. Burada ayrıca bir Petrol ve Gaz Galerisi bulunuyor. Çıkarılışından aracınızın deposuna girene kadar petrolün tüm aşamalarını görüyorsunuz. Brunei kültürünü yansıtan eserler müzenin önemli parçaları. Royal Regalia Müzesi’nde sultanların tahta çıkarken kullandıkları eşyalar sergileniyor. Diğer ülke liderlerinin verdiği hediyeler de burada. Bolca mücevher görmeye hazırlıklı olun! Merkezdeki Omar Ali Saifuddien (Ömer Ali Seyfeddin) Camii, bir önceki sultanın adını taşıyor. 1958’de yapılmış. Gölet inşa edip üzerine camiyi oturtmuşlar. Akşamları görmeye değer.

Kampung Ayer (Su köyü) kazıklar üstüne inşa edilmiş 30 köyden oluşuyor. 30 bin kişi yaşıyor. Su köyünü görmenin en iyi yolu bir tekne kiralamak. Turist olduğunuzu gören tüm tekneciler peşinize düşüyor. Sıkı pazarlık yapın. Saatine 10-15 dolardan fazla vermeyin. Turda sultanın Istana Nurul Iman Sarayı’nın yakınından geçiliyor, ancak ağaçlardan görülmüyor. Ülkenin en büyük camisii Asr Hassanal Bolkiah da tüm güzelliğiyle kazıkların üzerine inşa edilmiş, evlerin arasından gökyüzüne yükseliyor. Tekneyle akşamüstü dolaşmak daha keyifli, sıcaktan etkilenmiyor, günbatımını izliyorsunuz.

YAĞMUR ORMANLARINDA GÖZÜNÜZ YEŞİLE DOYACAK

Borneo adası Malezya, Endonezya ve Brunei arasında paylaşılmış. Üç ülke anlaşmış, 220 bin kilometre- karelik yağmur ormanlarını korumaya almış. Adanın en güzel bölümlerinden biri Brunei’deki Ulu Temburong Ulusal Parkı’nda. Park 500 kilometrekarelik alana yayılmış. Peradayan Forest Reserve ise yürüyüş yapabileceğiniz bir bölge. Brunei’nin yüzde 78’i ormanlarla kaplı. Dolayısıyla burası dünyanın en yeşil coğrafyalarından birine sahip. Zaten ülkede dolaşırken alabildiğine yeşille karşılaşıyorsunuz.

Ülke küçük olduğu için başkentte kalıp günübirlik gezilere gidebilirsiniz. Bandar’ın kuzeyinde güzel plajlar ve devasa bir otel var. Muara Plajı sadece 25 kilometre uzaklıkta. Buradaki Empire Hotel (www.theempirehotel.com) akıllara zarar bir yapı. Prens Jefri’nin har vurup harman savurduğu dönemden kalma. Saray gibi otele 1,1 milyar dolar harcamışlar. Otel sanki Las Vegas’tan havalanıp buraya inmiş. Jack Nicklaus golf sahasını yapmış. Otelin bu maliyeti çıkarması mümkün değil. Tam dostlar alışverişte görsün misali bir tesis.

Kendi için o kadar para harcadıktan sonra Sultan lütfetmiş, Disneyland tarzı bir yer olan Jerudong Parkı’nı (www.jerudong-park.com) halka hediye olarak yaptırmış. 1 milyar dolar da oraya gitmiş. 1996’da Sultan’ın 50. yaş gününde Michael Jackson konser vermiş. Sultan konsere gelmemiş bile. O kadar küçük bir ülkeye bu kadar büyük bir eğlence parkı yaptırınca tesis kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış.

Brunei’den çok kolayca Malezya’ya geçip tatilinize bu komşu ülkede ya da Endonezya’da devam edebilirsiniz. İlk olarak Hollandalı sömürgecilerin geldiği ve dünyanın üçüncü büyük adası olan Borneo’da Sultan’ın görmemişliği ön plana çıksa da, magazini bir kenara bırakın ve adanın muhteşem doğal güzelliklerinin tadını çıkarın.

False