Sana güzel diyorlar dere içi Elevit...
Kaçkarlar’ın gölgesindeki Çamlıhemşin’de onlarca yayla var. En güzellerinden biri de Elevit. Çokça türkülerin konusu olmuş bu yaylayı şimdi görmenin, köy kahvesinde dumanı tüten bir çay içmenin tam zamanı...
Sırtını Kaçkar Dağları’na yaslamış Çamlıhemşin’in, irili ufaklı 40’ın üzerindeki yayla ve mezrasının her birinin öyküsünü yazmaya kalkışsak, herhalde kalın ciltli bir kitap ortaya çıkarabilirdik. Çünkü her bir yerleşimin kendi içinde o kadar çok anısı var ki...
Eskiden kendi yaylamız dışında başka yaylaların da olduğunu bilip, gidememek üzerdi. “Kim bilir, oraların da ne güzel manzaraları vardır” diyerek iç geçirirdik. Bu yazının kahramanı ‘Elevit’ de onlardan biriydi. Çok alakasız bir dergide fotoğrafını görmüş ve şaşırmıştım, büyük bir kar tabakasının ortasında bir yayla. Aksi gibi, babamın bir arkadaşıyla oraya gitmesi de merakımı artırmıştı. Anlatılanlar, Elevit’in aslında ne kadar güzel bir yer olduğunu belleğime yerleştiriyordu. Sonra bir gün Pokut’a gelen bir gezi fotoğrafçısı, daha evvel Elevit’e gittiğini söylemiş, konu da dergide yayımlanmıştı; dergiyi edindim, gerçekten güzel fotoğraflar ve hikâyeler vardı.
Antik bir kent gibi
Elevit’le tanışma zamanı gelmişti. Yanımda birkaç arkadaşımla gittim, ilk kez gittiğimden pek fark edemedim ama değişik bir yer gibi geldi. İki tarafından akan bir dere ile selamladı Elevit bizi: “Elevit’un deresi, iki tarafli akar, yüreğum senilendur, gözüm ellere bakar...” Tabii türkü fena bir önerme sunuyordu ama olsun, Elevit güzeldi... Zaten, türküsü de öyle der: “Sana güzel diyorlar, dere içi Elevit...”Çamlıhemşin’den ana vadi hattı üzerinden, Zilkale’yi geçtikten sonra Çat Vadisi’ne, oradan da 7 km. sonra Elevit’e ulaşmak mümkün. Etrafını saran görkemli dağların ortasında, 1800 metreden yükselen Elevit, Çat’tan sonraki önemli bir durak aslında. Elevit’in 8 km. yukarısındaki Haçivanak Yaylası, Elevit’e gelen yaylacıların bir üst yaylası. Eski günlerinden uzak olsa da, hâlâ antik bir kent gibi, turuncu likenli evleriyle gelenleri selamlıyor. Elevit ise, kısım kısım mahallelerden oluşuyor. Bana göre, en güzel mahallesi Tafteni. Tafteni’ye yükseldiğinizde, dağın içinden gelen dere içinizden akıyormuş gibi coşkulu oluyorsunuz.
Oradan, Ser denilen mahallesine kısa bir yürüyüş yapabilir, özellikle bu mevsimde büyüyen, kırmızı ahududuların tadına bakabilirsiniz. Nedense yerlilerin pek itibar etmediği bu güzelim meyveden şahane reçeller de yapmak mümkün. Ahududunun toplaması o kadar kolay değil, küçük çalıların üstünde, yetişmesi kolay ama toplarken çok kolay dağılabiliyorlar. Ancak toplama işlemi gerçekleştirildiğinde de inanılmaz bir lezzete yolculuk başlamış oluyor. Ser mahallesinden yürüyüşünüzü, tahta bir köprüden çıkarak tamamladığınızda, Elevit’i biraz daha fazla sevebiliyorsunuz, uzaktan sevilesi yerlerden değil zaten. Kapılarında, şimdilerde çoğu yaşlı insanların oturduğu, yılların yorgunluğunu sohbet ederek, dinlenerek geçiren yerli halkın yaptırdığı eski ve yeni evlerin gölgesinde bir yaşama tanıklık etmek oldukça iyi gelebilir size.
Yüksek dağlara doğru…
Elevit, bugünkü adıyla ‘Yaylaköy’, zamanında büyük bir yangın geçirdikten sonra, mimari dokusunu kaybetmiş olsa da, yaylanın içinde hâlâ zamana meydan okuyan, çok güzel olan bu ladin ağacından yapılmış ahşap yayla evleri var. En eskisi 300 yıllık olan bu evler, bir zamanın da tanığı aynı zamanda. O evlerin arasında dolaşırken, eski zamanları düşünüp, bu insanlar buraya nasıl yerleşmiş, nasıl yaşamış sorusunu da ister istemez düşünüyorsunuz. Bir zamanlar herhalde mevsimsel koşullardan ötürü, buğday, arpa ekilen alanların da yer aldığı Elevit’te zaman geçirmek için tepelere, mesela ‘Kilisenin Sırtı’ denilen mevkiye de yürüyebilirsiniz.
Dilerseniz, Karunç, Nafkar, Trovit gibi yaylalara da yürüyerek ya da araçla ulaşabilirsiniz. Elevit’in devamındaki bozuk stabilize yol da daha yükseklerdeki onlarca Hemşin yaylasına ulaşmak için kullanılıyor. Elevit’i bu mevsimde ziyaret edip, köyün kahvesinde bir çay molası vermek, envai çeşit çiçeği fotoğraflamak, yerli insanlarla sohbet etmek için çantanızı hazırlayın. Yaylada Kartal isminde bir de otel bulunuyor, kalmak isteyenlere... Tabii ki çadır kurmak isteyenler için de uygun alanlar var. Elevit, iyi bir yaşam alternatifi ve kesinlikle bir kere de olsa ziyaret edilmeyi hak ediyor, ıskalamayın derim...
1800 metre yükseklikteki Elevit, iki kısımdan oluşuyor. Yaylanın merkezi olan Elevit, daha yüksekte kalan Tafteni. Yaylada hâlâ zamana meydan okuyan, ladin ağacından yapılmış ahşap yayla evleri var.