Salih Uçar: Yıldıza uzanmak

Salih UÇAR

KEMERLİ sütunların arasından geçip üç katlı apartman dairesini andıran 'Esco' manzarasının içindeyiz. Escobar klasiğine, plajı tercih ediyoruz. Ümit Doğan önde, biz ise arkada... Asansörle deniz seviyesine inince, dalgaların sesiyle buluşuyoruz.

Gecenin sessizliğinde iki şey, dalgalar ve arka fondaki hafif müzik. Akdeniz akşamları. Aylardan temmuz. Gündüzleri şelalenin altında kendimizi serin sulara bırakırken, geceleri burada jet-ski yapılacağını hiç düşünmemiştim.

İskeleden ayaklarımı sallayınca, denize biraz daha yaklaştığımı hissettim. Günün yorgunluğu diye düşündüm. Antalya'dan kopamayışımdaki en büyük etken olan o manzara yine karşımda.

Gökyüzünde yıldızlar... Dalgaların, gecenin sessizliğini bozan şırıltısı. Ay ilk dördün evresinde. Yakamoz var denizde. Yer minderlerinin üzerinde, iskelenin ucunda, falezlerin doyumsuz manzarasıyla içkileri yudumluyoruz sabaha karşı. Saat sabahın 5'i.

Denizden gelen balıkçı motorunun sesine kulak veriyoruz. Gözüm denizin yüzeyini kaplayan yakamozda... Kulağım da motor sesinde. Kimilerini uzaklara, ama çok uzaklara alıp götüren o seste.

Ünlü şair ne güzel de döktürmüş;

‘‘...Başka diyarlara, başka denizlere giderim dedin

Bundan daha iyi bir kent vardır nasıl olsa

Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler

Hep aynı kente varacaksın, başka bir kent bekleme sakın...’’

Eğlencede yeni versiyon. Sandalye-masa yok, yer minderi var. Orkestra yok, dalgaların sesi var. Konserli gecelerin yerine ise akşam brunch... Tavla partisi de bu versiyonun şah'ı.

Sosyetenin ünlü simaları bu partinin heyecanı içinde. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan parti, renkli dünyanın amirallerini buluşturacak iskelede. Kristal Tavlayı koltuğunun altına almak isteyenler, kıyasıya mücadele edecek. Şimdi sosyetede tavla akımı var.

Esco Beach, mekanda ideal seçim.