Sahiline, yemeklerine sualtına hayran kaldım
Güneş Akdoğan, yedi aydır kız arkadaşı Sandrine’yle Balkanları keşfediyor. Çoğu zaman yürüyor, bazen otostop yapıyor, gittikleri yerlerde çadırda konaklıyorlar. Yaz başında yolları Adriyatik’in güney ucunda, Otranto Boğazı’ndaki küçük tatil kasabası Dhermi’ye düştü. Akdoğan “Bakir koylarında ruhumuzu dinlendirdik, doğayla bütünleştik” diyor.
İzmirli Güneş Akdoğan (32), serbest fotoğrafçı, gezgin. Maket yapmayı, farklı kişilerle tanışmayı, öykülerini dinlemeyi seviyor. Seyahat ise hayatının vazgeçilmez parçası. “Çocuk yaşta okul gezileriyle başlayan serüvenim yerini bisiklet ve motosiklet gezilerine, yelkenli tekneyle Adriyatik’i aşmaya ve şimdi de dünyayı keşfetmeye bıraktı. Fırsatını her bulduğumda seyahatteyim. Bazen uçakla, bazen motosiklet ya da otostopla...”
Doğu Anadolu ve Trakya haricinde tüm Türkiye’yi gezmiş. Avusturya’ya yaptığı ilk yurtdışı gezisini Slovenya, Yunan Adaları, Çin izlemiş. Son 7 aydır, Fransız kız arkadaşı Sandrine Chamussy ile Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ, Arnavutluk ve Makedonya’yı keşfediyor. Arnavutluk’taki Dhermi’ye haziranda gitti. “Ocakta başlayan Balkan seyahatimiz boyunca yürüyerek 5 ülkeyi keşfettik. Tüm bu yolculuk dağlık ve ormanlık alanlarda geçti. Haziranda vardığımız Tiran’daki Arnavut arkadaşlarıma deniz kıyısında sakin ve güzel bir yer sordum. Herkesin ortak kararı Dhermi oldu. Turkuvaz mavisi suları, sakin ortamı ve ıssız plajları olduğunu öğrenince gitmeye karar verdim. Tiran’dan her yarım saatte bir kalkan minibüslerle Vlore kentine vardık. Buradan da otostopla Dhermi’ye. Kasabada 3 gün geçirdik.”
İzlenimlerini şöyle anlatıyor: “Arnavutluk’un güney batısında, ‘Riviera’ olarak adlandırılan bölgede. Çevresindeki yüksek dağlardan kıvrılarak sahile inen yolun manzarası harika. Ana yoldan sapınca, kıyıya inen yol ikiye ayrılıyor. Sol taraftan devam edeni turistik rota, restoran ve otellerin çoğunlukta bulunduğu Dhermi’ye ulaşıyor. Sağa inen yol ise daha sakin, çoğunlukla kamp alanlarına sahip işletmelerin bulunduğu ve yerli turistler tarafından tercih edilen Drymades’e bağlanıyor.”
Kasabada yapılacak etkinlikleri, gezip görülecek yerleri şöyle anlatıyor: “Küçük Ege kasabalarına benziyor. Yamaç paraşütü, jet ski, tüplü dalış yapılabiliyor. Sakinlik arayanlar ve doğa severler çevrede yürüyüş yapabilir, bakir koyları keşfedebilir.”
SUALTI FOTOĞRAFI ÇEKMEK İÇİN İDEAL
Gece hayatı ve yemeklerine gelince: “Çeşitli bar ve kulüplerde farklı eğlence seçenekleri var. Keyifli şekilde, taşkınlıktan uzak ve lezzetli içecekler eşliğinde eğlenebilirsiniz. Restoran mönülerinde deniz ürünleri ağırlıkta. Adriyatik Denizi’nin taze balıkları, ıstakoz ve karides seçenekleri bulabilirsiniz. İtalya’ya yakın, çok sayıda İtalyan geliyor. Bu nedenle makarna seçenekleri çok ve kaliteli. Benim favorim deniz ürünlü tortellini ve salatalardı. Bazı restoranlar sabah uygun fiyata açıkbüfe kahvaltı veriyor.” Akdoğan ve kız arkadaşı, bölgedeki plajların birine kurduğu çadırda ücretsiz konakladı. “Ekonomikti ve etraf çok sakindi. Üstelik merkeze yakındık” diyor. Kasabada her bütçeye, beğeniye uygun otel, pansiyon, bungalov bulunduğunu söylüyor. “En gözde mekan Otel Dhermi’de gecelik kişi başı 40 Dolar civarı ücret ödeyerek kalabilirsiniz. Daha uygun ücretlerle konaklamak isteyenler için doğa kamplarında bungalov seçenekleri var.” Akdoğan’ın Dhermi’ye gitmek isteyenlere önerileri şöyle: “Yaz döneminde güzel. Eylülde okullar açıldığında sakinleşecektir kuşkusuz. Dhermi’ye gidecekseniz çevredeki ormanlarda mutlaka yürüyüşe çıkın. Yanınıza su altında kullanabileceğiniz bir fotoğraf makinesi alın. Denizde hem yüzmenin hem de sualtında fotoğraf çekmenin tadını çıkarın.”
BAKİR PLAJLAR KÜÇÜK MAĞARALAR
Denizde yüzerken plajdan biraz ilerlediğimiz zaman kıyıda birbirinden bağımsız plajlar ve küçük deniz mağaraları keşfettim. Deniz mağaralarını çok ilginç buldum. Bakir coğrafya beni çok etkiledi. Ruhumu dinlendirdim.