GeriSeyahat Rüyamda gördüğüm körfezi buldum, denizinde yüzdüm
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Rüyamda gördüğüm körfezi buldum, denizinde yüzdüm

Rüyamda gördüğüm körfezi buldum, denizinde yüzdüm

Özlem Özen (36) ticaret ile uğraşan, 16 ve 13 yaşında iki çocuk annesi bir işkadını. Denizli’de doğdu, büyüdü ve yaşıyor. Bence çok cesur bir kadın. Anlattıkları da bu düşüncemi doğruluyor. "30 yaşında bir kadın, tek başında tatile gidiyor. Bu halim Denizli gibi bir Anadolu şehri için son derece marjinal. Başta çok eleştirildim ama şimdi çok destekçim var.

Çocukken, hayalimde Hindistan sokaklarında gezerdim, o hayaller bir gün gerçek oldu. Bir şeyi çok istediğinizde, onun olacağını öğrendim." Özlem Özen, Hürriyet Seyahat için yıllar evvel gördüğü bir rüyanın peşinden gittiği Vietnam ve Kamboçya’yı anlattı.

VİETNAM

BİR RÜYA GÖRDÜM

Dört sene önce bir rüya gördüm. Uçsuz bucaksız bir denizde, çok yüksek, sivri, kayalık adaların arasında yüzüyordum, çok mutluydum. Sonra rüyayı unuttum. Taa ki bir gün bir dergide Vietnam fotoğraflarına rastlayana
/images/100/0x0/55eaa82df018fbb8f88e57e1
kadar. Rüyamda gördüğüm yer, Vietnam’daki Halong Körfezi’ymiş. O güne ne varlığından haberdardım ne de böyle bir coğrafyanın var olabileceğini düşünmüştüm. Çok etkilendim. Birkaç yıl Vietnam’ı araştırdım. Dört sene sonra gitmeyi becerdim. Halong Körfezi’nde kendimi tekneden suya bıraktığım an rüyam gerçek oldu. Daha doğrusu gerçekle rüya arasında bir yerde gibiydim. Zaten Halong Körfezi’nin görüntüsü bir masal, bir film gibi. Çok büyük, koyu renkli bir deniz içinde üç bin ada, daha doğrusu volkanik kaya oluşumu. Tekneler bir dönem filminden fırlamış gibi. Halong’da gece teknede kaldık, saatlerce adaların arasında dolaştık.

MOTOSİKLET ORDUSU YOLLARDA

Vietnam’da yollardaki motosiklet bolluğuna çok şaşırdım. Binlerce motosikletli bir ordu sanki. Trafik sürekli akıyor, biri diğerinin yolunu kesmiyor, değmiyor, kavga etmiyorlar. Bazı motosikletlere beş, altı kişi aynı anda biniyor. Buzağı taşıyan bile gördüm. Hayvana eziyet yapılıyor ama orada hayat böyle. Vietnamlıların, özellikle kadınların, bu kadar medeni, modern ve çalışkan olacağını tahmin etmezdim. Herkes arı gibi çalışıyor.

KADINDA BEYAZ TEN MAKBUL

Vietnam’da Hanoi’den Halong Körfezi’ne otobüs ile gittik. Dört saatlik bir yoldu. Otoban kenarları pirinç tarlası doluydu. Bir tarlada durduk, çalışan koni şapkalı kadınlar çok enteresandı. Kollarında upuzun beyaz eldivenler, yüzlerinde maske vardı. Güneşten korunmak içinmiş. Vietnam’da kadının bırakın bronzu, buğday tenlisi bile beğenilmiyor. Bembeyaz ten makbulmüş.

EJDER KOYUNDA KANOYLA

Hanoi’deki Yüzen Ejder koyuna karayoluyla gidiliyor. Sonra küçük kanolara biniyorsunuz. Dar kanallardan geçip adaların içlerine gidiyorsunuz. Doğa, tam bir cangıl. Adanın içinde trekking de yapabiliyorsunuz. Orada ilk kez evcilleştirilmiş bir yılana dokundum.

KAMBOÇYA

DEV TAPINAK AĞACIN KÖKLERİNE GİZLENMİŞ
/images/100/0x0/55eaa82df018fbb8f88e57e3


Saygon’dan Kamboçya’nın Siem Rep şehrine uçakla bir buçuk saatte vardık. Kamboçya’ya ayak bastığımda Vietnam’dan 50-60 sene geriye gitmiş gibi hissettim kendimi. Havaalanı kabile köyü gibi. Tek katlı, tepesi saz kaplı binalardan oluşuyor. Halk çok fakir, daha mahcup. Özellikle de çocuklar. Angkor Wat tapınağını gördüğümde saygı, korku, ihtişam, şaşkınlık hissettim. Ne kadar küçük olduğumu, koca dünyada ne kadar önemsiz olduğumuzu düşündüm. Tapınağa girerken herkes geldiğim yöne bakıyordu. Merak edip, geriye döndüm. Tüm Angkor Wat fotoğraflarında görülen ağaç varmış arkamda. Dev tapınak, neredeyse ağacın kökleri altında gizlenmiş. Sanki o bir ağaç değil, uzaydan gelmiş bir yaratığın dev ayağı. Angkor Wat bir doğa harikası. Tüm tapınaklarda kutsal sayılan üç başlı fil heykelleri ve resimleri var.

BU KÖY YÜZÜYOR

Siem Rep’teki 500 haneli "Yüzen Köy"ü yağmur mevsiminde su basıyor. Evlerin hepsi varilden dubalar üzerinde, tekne gibi. Bir anda yüzen bir köye dönüşüyor. Okulun bahçesi bile çatıda. Sular çekildiğinde hayat devam ediyor. Halk tarımla geçiniyor. Kanalizasyon yok, tüm atıklar suya karışıyor. Bu nedenle toprak çok verimliymiş. Gölün içinde iki TIR gördüm. "Aylarca suda kalınca bozulmuyor mu" diye sorduğumda, "Sular çekilince gidecekler" dediler...

TIRMANDIĞIMA DEĞDİ

Siem Rep’teki bu tapınağı görünce dudağım uçukladı. Basamakları çıkmıyor, dağcı gibi tırmanıyorsunuz resmen. Çıkmayayım dedim ama yukarıdaki manzaranın ne kadar güzel olduğunu anlatıyor herkes. Ayağınızı bastığınız yer bir ayağın yarısı genişliğinde. Düşsem, domino taşı gibi herkesi düşürürüm diye korktum ama sonunda tırmandım tabii. Gerçekten eşsiz bir manzara vardı.

EN SEVDİĞİ 5 YER

Varanasi Nepal-Katmandu Saygon Fethiye Kapadokya

seyahatte ne okuyor

Yanına kitap almıyor çünkü gezmekten ve yazmaktan okumaya vakit bulamıyor.

ne yiyor, ne içiyor

Yabancı mutfakları denemeye açık, ancak vejetaryen olduğu için sadece sebze yemekleri yiyor.

ne giyiyor

Olabildiğince rahat ve sıradan giyiniyor. Yerel kıyafetleri ve aksesuvarları çok seviyor.

nerede kalıyor

Butik otelleri ve pansiyonları seviyor.

kimle seyahat ediyor

Tek başına seyahat ediyor.

neyle seyahat ediyor

Mümkün olsa her yere otobüs ve otomobille giderdi.

çantasının olmazsa olmazları

Defter-kalem, fotoğraf makinesi, acil durumda gerekebilecek ilaçlar.

oradan ne alıyor

Etnik kıyafetler, objeler. Özellikle çocukların istismar edilmedikleri koşullarda yaptıkları sanatsal objeler.
False