Roma’da senatörü bulunan antik kent Tripolis
Denizli il sınırları içerisinde çok sayıda antik kent bulunuyor. Bunlar arasındaki Tripolis Antik Kenti, Buldan İlçesinin Yenicekent Mahallesi sınırları içerisinde yer alıyor.
Başta Plinius ve Ptolemaios olmak üzere birçok antik yazarın metinlerinde adı geçen kent, Menderes Nehri kıyısında yamaç üzerine kurulmuş. Batıya ve kuzeye açılan vadilerle Ege’ye, güneydoğusundaki Çürüksu Ovası ve vadileri ile İç Anadolu ve Akdeniz’e ulaşımı bulunan antik kent bu yönüyle zamanının gözde yerleşim birimleri arasına girmiş. Kaynaklarda Tripolis’in ilk adının Apollonia olduğu daha sonra Geç Helenistik Dönem de Tripolis olarak adlandırıldığı ve ilk kuruluşunun Lidya Devleti zamanında olduğuna ilişkin belgelere rastlanılmakta. Tripolis Lidya Şehirleri arasında yer almasına karşın Frigya ve Karya bölgelerine ulaşımı sağlayan önemli sınır, ticaret ve tarım merkezlerinden biri görünümündeydi. Tripolis Antik Kenti, M.Ö. II. yy sonları ile M.S. I. yy. ortalarında ve IV. yy. ortalarında birçok deprem ve savaşlara sahne olduğundan çok tahrip olmuş. Kent en görkemli dönemini ise Roma devrinde yaşamış.
M.S. 2. yy. dan itibaren kentte yeni bir yapılanmaya gidilmiş ve şehir kapıları, caddeler, hamamlar, stadyum, tiyatro ve meclis binası gibi kamu binaları yapılmış. Roma İmparatorluk Dönemi'nde bir dönem Sardis (Salihli) Conventusu'na (yargı birliği) dahil edilen kent belli bir zaman diliminde de Apameia (Dinar) Conventus'u içerisinde de yer almış. M.S. 3. yy. da Roma'da senatörlük yapan Tripolisli Hermolaos kentin gelişiminde önemli roller oynamış.
M.S. 6. yy. sonu - 7. yy. başında Anadolu toprakları üzerinde etkili olan Sasani Akınlarıyla Tripolis'in yaklaşık 5 km. kuzeyindeki Direbol'a (Dirbol) ve daha korunaklı dağ yamaçlarına taşınan kentte, bu zorunlu göçün ardından kentte şu anki veriler dahilinde 13. yy. a kadar bir yerleşim izine rastlanmamış. Tripolis 13 yy. ın ilk yarısında Bizanslılar ile Türkler arasında bir kaç kez el değiştirmiş. Kentin yaslandığı dağın zirvesinde bir kısım mimarisi günümüze kadar sağlam kalabilmiş yuvarlak planlı kulenin dahil olduğu bir kale kompleksinde 1243’de Nicaea (İznik) Kralı Ionnas Ducas Vatatzes ile Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev bir araya gelerek anlaşma imzaladığı biliniyor. 1304- 1306 tarihlerinden itibaren ise Tripolis/Yenice'nin de içinde bulunduğu bölgede İnançoğulları ve Germiyanoğulları ile birlikte Türk hakimiyeti başlamıştı.
Tripolis'in önemli yapıları arasında; 8 bin kişi kapasiteli tiyatrosu, Roma geleneğinde inşa edilen hamamı, şehir binası ile tiyatro arasındaki Apsisli Yapı, kenti çevreleyen surları, Su yolları ve Nekropol sayılabilir.