Son Güncelleme:
Pırpır uçaklardan süper jumbolara, ikramsız uçuÅŸlardan özel mönüye
Bundan 30-40 yıl önce gökyüzünden geçen uçaklara hayran hayran bakılırdı. En çok çocukların hayaliydi bu demir kuÅŸu yakalayabilmek. O zamanlar havalimanı sayısı gibi uçak sayısı da azdı. Yolculuklar zahmetli, biraz tehlikeli ve pahalıydı. Åžimdi ise isteyen herkes uçaÄŸa binebiliyor. Paranıza göre lüksünüzü saÄŸlayıp uçuyorsunuz. Ä°ster bir sandviçle, ister özel ÅŸarap mönüsünden seçim yaptığınız ziyafetle.Atatürk Havalimanı’nın adı henüz YeÅŸilköy Hava Meydanı. O zamanlar kent merkezinin bayağı uzağında... Uçaklar ‘pırpırlı’ denilen türden yani pervaneli. Kanatları bezle kaplı. Hayır ÅŸaka deÄŸil, çelik konstrüksiyon üzerinde bez var. Ä°stanbul’dan Bursa’ya, Adana’dan Kayseri’ye uçmak mümkün o günlerde. Zaten çok uzaklara da uçulamıyor. Mesafeler yakın olduÄŸu için ikram yok. Tabii ki hostes de yok.Birkaç yıl daha ilerliyoruz, hava meydanındayız. Uçağın merdivenlerinin önünde vedalaÅŸanlar. Arkada bir Dakota DC-3 uçağı. O zamanlar güvenlik kavramı yok. Yolcu yakınları, tek salonlu havaalanında aprona kadar girebiliyorlar. Bu kez uçakta gazoz içebilirsiniz. Dünyada 1930’larda baÅŸlayan hostesli uçuÅŸlar, bize 1946’da gelmiÅŸ. Ä°lk hostesler hemÅŸirelerden seçiliyor. Öyle ya yolculardan başı ağıran da var, uçuÅŸa dayanamayıp içindeki dışarı çıkaran da. Peki ne denilecek bu çalışanlara? Kamarot!Türkiye’de ilk yurtdışı uçuÅŸlar 1947’de Atina seferiyle baÅŸlıyor. Bunu, 1951 yılında LefkoÅŸa, Beyrut ve Kahire izliyor. Dış hatlarda sandviç de yiyebiliyorsunuz. Ä°kramlar, bir küçük odada 3-5 kiÅŸi tarafından hazırlanıyor. Sigara mı? Tabii ki içebiliyorsunuz. AÅžAÄžIDA SICAK YUKARIDA SOÄžUKUçaÄŸa bindiÄŸinizde sıcaktan piÅŸiyorsunuz. Kapalı bir konserve kutusu gibi. Ama yükselmeye baÅŸladığı zaman bu kez soÄŸukla karşı karşıyasınız. Åžimdiki gibi havalandırma ve ısıtma tabii ki yok. Ancak oturabileceÄŸiniz sıcaklık kadar ısıtılabiliyor, metrelerce yukarda, eksi derece ısılardaki uçak. Yolcular, üzerinde kabanlar, montlarla oturuyor. Bir de gürültü var tabii. Pervaneli uçaklarda daha da çok. Ä°lk uçaklarda ÅŸimdiki gibi modaya uygun, yolcuyu rahatlatacak renklerle kaplanmış ergonomik koltuklar yok. Hepsi askeri uçak gibi. Koyu renkler hakim. 1970’lerde moda uçak dekorasyonuna da giriyor. Birden turuncu renkli koltuklarla ÅŸenleniyoruz.Ä°lk uzun uçuÅŸlar hem zahmetli, hem pahalı. Mesela British Airways’in baÅŸlattığı Londra-Güney Afrika seferi, 25 saatte tamamlanıyor. Fiyatı da 7-8 bin sterlin, yani 20 milyar civarında. Ãœstelik bu ekonomi sınıfı fiyatı.Türkiye, uçakla 1970’lerin ikinci yarısında daha çok haşır neÅŸir oluyor. BaÅŸta Almanya olmak üzere yurtdışına çalışmaya gidenler, rahat yolculuÄŸu tercih edip, uçakla gidip gelmeye baÅŸlıyorlar. Öte yandan 1960’ların ikinci yarısında Pan American’la Ä°stanbul’dan uçanlar Türk tatlarından oluÅŸan yemek servisiyle karşılaşıyor. Beyti Lokantası, bu uçuÅŸlar için döner hazırlıyor.Bugüne geldiÄŸimizde artık uçak lüks deÄŸil. Neredeyse herkes uçaÄŸa binebiliyor. Türkiye’de THY dışında, Onur, Fly ve Atlas adlı havayolu ÅŸirketleriyle uçmanız mümkün. Isıtmanın olmadığı günlerden, televizyonlu, telefonlu uçaklara geldik. Uzun mesafe uçuÅŸlarında kredi kartınızı takıp, telefonla konuÅŸabiliyorsunuz. Zaten çok yakında artık uçaÄŸa binince cep telefonunuzu kapatmanız gerekmeyecek. Eee, teknoloji sizin için çalışıyor. Dizüstü bilgisayarınızı da iniÅŸ ve kalkış haricinde yolculuk boyunca kullanabiliyorsunuz. Bazı havayolu ÅŸirketleri, ücret karşılığında internet baÄŸlantısı da saÄŸlıyor.Ekonomi sınıfında bile birkaç çeÅŸit yemekle ağırlanıyorsunuz artık. Zaten parasını verdiÄŸiniz zaman artık konforun sonu yok. Ä°sterseniz yatak olan koltuklarda uçabilirsiniz. UçaÄŸa biniÅŸinizde ÅŸampanyayla karşılanabilir, ÅŸarap mönülerinden damağınıza uygun olanı seçebilirsiniz. Ä°ster et, ister tavuk yersiniz. Özel yemek istiyorsanız, biletinizi alırken uyarır, keyfinize göre yolculuk yaparsınız.YAKINDA DUÅž DA OLACAKAirbus’ın önümüzdeki aylarda tarifeli uçuÅŸlara hazırlanan A-380 modeli super jumbo uçaklar, teknolojinin son noktasını gösteriyor. Boeing firmasının da bir benzeri için çalıştığı bu uzatılmış gövdeli jumbo uçaklarda, birkaç koridor olacak. Havayolu ÅŸirketiniz pahalı bilet satıp, rahatınızı saÄŸlayanlardan ise havada banyo yapmak iÅŸten bile deÄŸil. Hatta alışveriÅŸ de yapabilirsiniz. Yaklaşık 10 yılda 8.4 milyar sterlin bütçeyle üretilen A-380’ler, tercihe göre 555-840 kiÅŸi taşıyabilecek.TÃœRK HAVACILIK TARÄ°HÄ°NDEN8 20 Mayıs 1933’de Hava Yolları Devlet Ä°ÅŸletmesi Ä°daresi kuruldu. Ä°lk filoda, SSCB’nin hediyesi ATH-9 ile Almanya’dan iki junkers, iki King-Bird olmak üzere 5 uçak, toplam 28 koltuk vardı.8 Türk Hava Postaları adını alan iÅŸletme Ä°stanbul-EskiÅŸehir-Ankara hattında haftada üç sefer yapıyordu. Ankara’da Güvercinlik, Ä°stanbul’da YeÅŸilköy ilk hava meydanları oldu. Ä°lk yılda 460 yolcu taşındı.8 1935’te Bayındırlık Bakanlığı’na baÄŸlanan kurumun adı 1938 yılında Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü olarak deÄŸiÅŸtirildi ve UlaÅŸtırma Bakanlığı’na baÄŸlandı. Kurum, 1956 yılında bugünkü adını aldı, Türk Hava Yolları.8 Dış hat uçuÅŸları 1947’de, UzakdoÄŸu uçuÅŸları Singapur’la 1986’da baÅŸladı. New York seferleri ise 1988’den beri yapılıyor.Â