GeriSeyahat Perşembeleri sıkışma günüdür
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Perşembeleri sıkışma günüdür

Perşembeleri sıkışma günüdür

İstanbul'un en popüler restoranı Vogue, kapılarını ilk defa Kelebek'e açtı

MÜDAVİMLERİ KİMDİR?

Müdavim ünlüleri arasında Okan Bayülgen, Alinur Velidedoğlu, Şakir Eczacıbaşı, Demet Şener, Mustafa Koç ve İstanbul'un tüm üst düzey yöneticileri, reklamcıları, gazetecileri, tekstilcileri vs.. vs... (Bütün meslekleri saymam mümkün olmadı. Üzgünüm.)

Vogue, bugünlerde İstanbul'un en şık, en beğenilen lokantası. 13. katta olduğu için 270 derecelik bir manzarası var. Sarayburnu'ndan ikinci köprüye kadar ne var ne yok görüyor. Rezervasyonunuzu daha park yerinde soruyorlar. Yoksa arabanızdan bile indirmiyorlar. Tüm bu önlemlere rağmen saat onbirden sonra içerisi tıklım tıkış. Demek ki neymiş? Biz Türkler sıkışmayı seviyoruz.

Vogue'un barcılar tarafından da keşfedilmesi perşembe günleri sayesinde oldu. Müesese, perşembeyi ‘‘Bar Günü'' ilan ettikten sonra o gün bir ünlü gelip barın arkasına geçti ve servis yaptı. Şimdi bu adet kalktı ama perşembeleri hala dolup dolup taşıyor.

t YOL GÜZERGAHI

Bilmeyenler için hemen bir yol tarifi ile başlayalım. Beşiktaş'tan Akaretlere dönüyorsunuz. Sonra Beşiktaş Spor Kulübü yazan yerden içeri giriyorsunuz. Yükseklik korkunuz yoksa -ki kimsede yok görünüyor- kendinizi onüçüncü kata atıyorsunuz. Asansörün kapısı açılır açılmaz içerdesiniz. Sizi önce ‘‘yeni yemek'' diye İngilizce kocaman bir yazı karşılıyor. Herkesin yaptığı gibi siz de yazıyı okumadan yerinize yerleşiyorsunuz. Benim gibi okumakta ısrar ederseniz kapı önünde ciddi bir engel oluşturuyorsunuz, haberiniz olsun. Zaten okuyacağınıza yiyin daha iyi...

CEYLANLAR DİYARI

Yedibuçuk sularında yemekçiler geliyor. Aşcıdan öğrendiğimize göre en çok tercih edilen yemekler levrek ve bonfile. Ve tabii salata. İstanbul'un en zayıf ve uzun kadınları burada. Ortalama kilo 45. Sekerek yürüyen ceylanlar diyarı. Kadınların yüzde sekseni sarı saçlı. Maçka Mos'dan Vogue'a yol yürüyerek 10 dakika... Yine tüm kadınlar siyahlar içinde. Yemekçi erkeklerde ceket var ama kravat yok. Renkleri lacivert ve koyu mavi.

ESPRESSO FALI

Herkes ciddiyetle yemeğini yiyor. Yan masadakiler seçim mürekebini parmaktan çıkarmanın yollarının tartışıyor. Hiç bir şey fayda etmiyormuş. Öbür yanda ise 40 kiloluk bir ceylan hanım doğumgününü kutluyor. Bir masa var ki dört saattir borsa konuşuyorlar. En çok eğlenen masa duvar dibindeki kızlar masasıydı. Hapur küpür yemek yiyor (burada bizden başka kimsenin kilo problemi yok mu?) Onları dinlerken öğrendim: Espresso falı diye bir şey varmış.

TANTAN'A SAHANDA YUMURTA

Bir ara Saadettin Tantan yan masada kurmaylarıyla oturuyordu. Yanlarından geçerken Tantan Bey'in ne yediğine şöyle bir baktım ve şaşkınlıktan dona kaldım. Sahanda yumurta! Peyniri bile olmayan sade, iki adet yumurta. Aklıma kapıdaki ‘‘yeni yemek'' anlayışı ile ilgili yazı ve menüdeki onlarca enteresan yemek geldi...

t AYA BENZER HALLER

Saatler ilerledikçe kalabalık ve müziğin sesi Mustafa Sandal'ın ‘‘Aya benzer''i ile artıyor. Yemekten kalkan bar kısmına geçiyor. Ortalık giderek çarşamba pazarına dönüyor. Genelde bara gelenler genç ‘‘yuppi''ler. Her tarafı kaplayan aynalardan bakan poz adamlar ve kalabalık yüzünden sıkıştığı için üfleyip püfleyen şikayetçi güzel kızlar... Madem sıkılacaksın niye gelirsin ki? Hafiften bir av-avcı durumu var. Bir şekilde herkes arkadaşıyla gelmiş gibi görünse de gözler etrafta... Bir nevi bekar barı! Ama müzmin bekarlar barı çünkü kimsenin kimseye kalk gidelim dediği yok.

Nihayetinde gece yarısını geçmek üzereydi. Yemeklerimizi yemiş, tatlılarımızı mideye indirmiş etrafı kolaçan ettikten sonra gitmeye karar verdik. Biz naifçe burası kapasitesini doldurdu diye düşünüp güç bela kendimizi dışarı atmaya çalışırken bir baktık ki aşağıda da yüze yakın insan kendini asansöre atmaya çalışıyordu. Yukardaki güruha katılmaya çalışan başka siyah elbiseli, ince ve uzun sarışın güzeller ve mavi gömlekli genç adamlar...



False