Palakçur’dan Kaşvaç’a Kaçkarlar’ın en güzel sonbahar yolculuğu...
Kaçkarlar’da yaylacıların yükseklerden inmeye başladığı bugünlerde tatlı bir telaş yaşanıyor yollarda. Bu telaşa erken gelen karla birlikte rengârenk ormanın ve göz alabildiğine açan ‘vargit’ çiğdemlerinin oluşturduğu manzara eşlik ediyor. Doğu Karadeniz şimdilerde hiç olmadığı kadar davetkâr.
Kaçkarlar deyince onlarca rotadan bahsetmek olası ancak bölgede yaşayan biri olarak sonbaharın en güzel yaşandığı bir yaylaya davet edeceğim sizi. Bu yolda ilk durak Çamlıhemşin. İlçe merkezine vardıktan sonra Ayder’e kadar yaklaşık yarım saatlik bir araç yolculuğu yapacaksınız. Buradan sonra, yükselmeye devam etmeniz gerekiyor. Araç yolu Galer Düzü’nden sonra ikiye ayrılıyor. Soldan devam ettiğinizde yol sizi tekrar bir seçime maruz bırakacak ve yine soldan devam ettiğinizde kendinizi Palakçur Yaylası’nda bulacaksınız. Yaklaşık 2 bin metre yüksekliğindeki Palakçur, Kaçkar’ın eteklerinde, alpin çayırlarla çevrili, geniş alana yayılmış, içinden şırıl şırıl suların akıp geçtiği oldukça sakin bir yayla.
Turistik değil ama...
Hâlâ hayvancılık yapan ailelerin olması, yaylayı cazip kılan etkenlerden biri. Turistik olmayan ama sakinlerinin turistlere nahoş davranmadığı bir yer. Yaylaya vardığınızda tepeleri çiçeklerin sardığını göreceksiniz. Beyaz-sarı çiçekler her yanı kaplıyor. Kaçkarlar’ı sonbaharda başlı başına bir kartpostal güzelliğine bürümesinin yanında yüzyıllardır yayla kuran yöre halkının dağlarla vedalaşma zamanının geldiğine işaret ediyor bu çiçekler. O nedenle güz çiğdemlerine huzmancuk ya da vargit çiçeği de deniyor. Yayla evlerini birer birer kilitleyen yaylacılar, bir dahaki seneye kavuşma ümidiyle dağlarıyla vedalaşıyor. Biraz da hüzünlü...
Güz çiğdemlerine huzmancuk ya da vargit çiçeği deniyor. Yaylayı terketme zamanı açtıkları için...
Dile kolay, koskoca bir altı ay yaylasız geçecek. Hem de şehirlerde, kat kat evlerde! Palakçur’dan araç yoluyla ya da bir üst kottan eski patikayla, geniş alpin çayırlıkları yürüyerek Kaşvaç Yaylası’na varılıyor. Yaklaşık 1 saat süren bu nefes kesici parkurda, dağları ve Ceymakçur, Kavrun gibi yaylaları uzaktan görme şansı var. Kaşvaç, tepede kurulu ve 3-5 evden oluşan küçük bir yayla olmasına rağmen, konum itibariyle her yeri görüyor ve eşsiz bir sonbahar seyri sağlıyor. Kaşvaç’tan biraz daha aşağıya doğru patikadan ilerlendiğinde, alpin çayırlar yerini ladin ormanına bırakıyor ve enfes bir patikayla küçük Galer Düzü’ne iniliyor.
Burada da birkaç ev var ve hayvancılık yapan aileler yaylaya çıkarken bir süre de Galer’de ikamet ediyor. Yayla mevsimiyse tam olarak kasım ayındaki pastırma sıcaklarından sonra bitiyor. Yaylacılar kulaklarında tulumun ağlatan sesiyle çoğunlukla gözü yaşlı olarak dağlarla vedalaşıyor. Hele hava açıksa gitmek çok daha zorlaşıyor. Yaz boyunca ürettiği katığını kaplara koyup köyüne doğru yola çıkanların dudaklarında “Gidiyorum yayladan/Güz geldi onun içun/Her puğardan su içtum/Sevduğum senun içun...” gibi hüzünlü türküler karışıyor güz manzarasına.
ŞARJINIZ TAM OLSUN
Fotoğraf makinenizin, telefonunuzun şarjı dolu olsun. Yukarılarda elektrik bulma şansınız yok.
Ayder, bütün karmaşasına rağmen güzel alternatifler sunuyor. Kardelen Restoran’da mükellef bir sofrayla günü tamamlayabilirsiniz. Pilita Bungalov’da konaklayabilir, burada da yerel lezzetleri tadabilirsiniz.
Yabanmersini, böğürtlen toplayın.
Gitmişken, Kaçkarlar’ı daha yakından görmek için Yukarı Kavrun’a, geleneksel yayla evlerini görmek için Ceymakçur’a ya da Avusor Yaylası’na gidebilirsiniz.
Bölgeyi daha detaylı ve kaybolma riski olmadan gezmek için konakladığınız mekânlardan sizi yönlendirmesini isteyin. Acentelerin programlarından faydalanın.