Otomobil tasarımı işinde çok Türk var
Renault’nun baş tasarımcısı Laurens Van den Acker, insanların tamamen tipine bakarak otomobil aldıklarını söylüyor. Otomobilin tasarımı fiyattan, sadakatten, çevreden ve güvenlikten önce geliyor.
Hollanda doğumlu otomobil tasarımcısı Laurens Van den Acker’in CV’si Bugatti’yle başlayıp Audi’yle devam ediyor. Bunları Ford ve Mazda izliyor. Ardından 2009’da Renault macerası başlıyor. şimdi markanın Tasarım Başkan Yardımcısı. Amacı kitlelere hitap eden tasarımlar ortaya çıkarmak. Renault’nun yeni tasarım anlayışında insancıl ve duygulara hitap eden modeller olacağını, hayatın her aşaması için otomobil tasarladıklarını belirtiyor. En büyük iddiası herkesin seveceği, herkesi baştan çıkaracak araçlar üretmek. Farklı coğrafyaların farklı ihtiyaçlarına göre ama her coğrafyada asıl olan “güzeli” otomotive uyarlamak.
* Otomobillere dair ilk anınız nedir?
- 4-5 yaşlarındaydım. Amcamın kırmızı Alfa Romeo’sunda otururken ne kadar hızlı gittiğimizi anlamak için hız göstergesine bakmaya çalıştığımı ve 180 kilometre hızla gittiğimizi hatırlıyorum.
* Tasarımın başka bir alanı yerine neden otomobil tasarımcısı olmayı seçtiniz?
- Otomobillerin etkileyici yanı hareket ediyor olmaları. Genç bir çocuk için hareket eden şeyler heyecan verici sanırım. Babam ve abim mimar ve binalar hareketsiz yapılar. Ben hareketle ilgilendim hep. Çocukluğumdan beri tasarımla ilgiliydim ama otomobil tasarımcısı olmaya lise yıllarımda karar verdim.
* Otomobil tasarımcısının hayatı nasıl geçer?
- Zamanımın üçte birini tasarım ofisimde geçiriyorum. Tasarım yapıyorum ve ilerleyen projeleri kontrol ediyorum. Üçte birini yönetim ekibiyle projeleri tartışarak geçiriyorum. Kalan vaktimde ise seyahat ediyorum çünkü Brezilya, Hindistan, Kore ve Romanya’da da tasarım ofislerim var.
* Bursa’daki fabrikaya geliyor musunuz arada?
- Bu ilk. Yeni Cleo’yu Bursa’da üreteceğiz ve önümüzdeki yıl en önemli otomobilimiz bu. Oradaki ekiple tanışmak istiyorum.
OTOMOBİL TASARIMI İŞİNDE ÇOK TÜRK VAR
* Tekstil işinde tasarımcının sık sık üretimin başında olup kontrol etmesi gerekir. Otomobil tasarımında da böyle mi?
- Bunu yapmaya çalışıyoruz ama yılda 2.5 milyon otomobil üretince ve dünyanın dört bir yanında 15 fabrikanız olunca bu epey zor.
* Tasarım ekibiniz kimlerden oluşuyor?
- 30 farklı milletten 500 kişilik bir tasarım ekibim var.
* Aralarında hiç Türk var mı?
- Evet. Otomobil malzemeleri bölümünde bir Türk kız var. Otomobil tasarımında epey Türk var aslında. BMW’de, Ford’da...
* Bu alandaki Türkler’i nasıl buluyorsunuz?
- Ben Hollandalı’yım ve sanırım Türkler’le bu anlamda durumumuz aynı. Bizim de yerel markalarımız yok ve otomobil tasarımını öğrenmek için yurtdışına gitmeniz ve kendinize bir yer edinmeniz gerekiyor. Aileniz ve dostlarınızdan uzaklaştığınızda da daha mücadeleci olmayı öğreniyorsunuz. Tanıştığım çoğu Türk tasarımcı aynen benim gibi.
RENK TERCİHLERİ DEĞİŞMEYE BAşLADI
* Otomobil tasarlarken göz önünde bulundurduğunuz en önemli şey ne? Güvenlik, rahatlık, stil...
- Otomobillerin iki yönü var. Biri duygusal, diğeri mantık... Duygusal yönü şu ki; bir otomobil insanları çekmeli, baştan çıkarmalı. Bizim stratejimiz bu, çok güzel otomobiller yaparak insanların otomobillerimize aşık olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Mantık tarafına gelirsek... Fiyatı uygun olmalı, ergonomisi, teknolojisi yerinde olmalı. ıkisinin birlikteliğini hedefliyoruz. Biraz şunun gibi... ıyi birisiyle tanışıp ona aşık oluyorsunuz ama aynı zamanda onunla birlikte yaşayabilmelisiniz.
* İnsanlar otomobil alırken duygusal kararlar mı veriyor, yoksa fonksiyonelliğiyle mi ilgililer?
- Onlara sorsanız mantıklarıyla seçim yaptıklarını söylerler. Ama aslında tamamen duygusal nedenlerle otomobillerini seçiyorlar. ınsanların otomobil seçimlerinde en önemli etkenin tasarım olduğunu biliyoruz. Tasarım fiyattan, sadakatten, çevreden ve güvenlikten önce geliyor.
* En çok hangi renk otomobiller satılıyor?
- Gümüş ama ilk kez bu değişiyor. şimdilerde beyaz epey moda bir renk oluyor. Mat renkler de gözde.
* Tasarım fikirleriniz için nerelere bakıyorsunuz?
- Ben genelde tasarım yaptığım markanın durduğu yere bakarım. Renault mesela, insani bir marka. Bazı markalar performans ve teknolojiyle ilgilidir; Alman markaları mesela. Bazı markalar biraz anonimdir ama dünyayı iyileştirmek isterler; Japon markaları gibi. Bazı markalar da merkeze kişiyi koyar; biz bunlara insani markalar deriz. Renault da bunlardan biri. Renault’yu hayat felsefesi nedeniyle seçersiniz. Hayatınız için iyi bir çözüm arıyorsunuzdur. Hayat döngüsüne dair bir tasarım stratejimiz var: Aşık olursunuz, keşfedersiniz, aile kurarsınız, çalışırsınız, oyun oynarsınız ve irfan sahibi olursunuz. Hayatın bu duraklarının her biri için birer otomobil yaptık. Aşk için bir spor araba mesela; iki kişilik, yumuşak hatlı bir araba bu. Yani, markamızın değerlerini yansıtmaya çalışıyoruz.
* Siz ne kullanıyorsunuz?
- Mat gümüş bir Megane RS.
UMARIM EMEKLİ OLMADAN UÇAN OTOMOBİL TASARLARIM
* Gününüzün ne kadarı otomobilleri düşünerek geçiyor?
- Yüzde 99.9’u. Bu tutkulu insanlarla dolu bir sektör. Eğer siz otomobilleri sevmiyorsanız, insanları heyecanlandıracak otomobiller tasarlayamazsınız. Otomobil, tasarlaması en ilginç objelerden biri. Çok ünlü bir tasarımcı olan Ross Lovegrove bana şöyle demişti: “Bir otomobil tasarlamayı çok isterim. Çünkü aklına gelecek her türlü şeyi tasarladım; mobilya, mimari yapı, kıyafet, güneş gözlüğü, fotoğraf makinesi... Oysa bir otomobilde bunların hepsi var: Koltuk, iç tasarım, dış tasarım...
* 1982 yapımı “Blade Runner” filminde 2019 yılında uçan otomobiller olacağı öngörülüyordu. Sizce yakın gelecekte uçan otomobil diye bir şeyin hayatımıza girme ihtimali var mı?
- Hâlâ yedi yılımız var. Keşke mümkün olsa. Her zaman uçan otomobiller yapmaya çalışan egzotik mühendisler var. Ama bu kolay bir iş değil. Umarım emekli olmadan uçan bir otomobil tasarlama imkanım olur.
* Tasarım tutkunuz nedir?
- Bence tasarım konuşur, ifade eder. Benim işim insanların bizim tasarımlarımıza aşık olmasını sağlamak. Bu nedenle insanların otomobillerimize bakıp nedenini bile bilmeden “Bunu istiyorum” demesini sağlamaya çalışıyorum. Renault’yu çekici yapmak benim tutkum.
BÖYLESİNE BİR ÇEŞİTLİLİK HİÇ OLMAMIŞTI
* şu anda otomobil tasarımında öne çıkan trendler neler?
- Bence endüstri çok ilginç bir dönemden geçiyor. Çevreyle ilgili yeni teknolojiler görüyoruz; elektrikli otomobiller gibi. ılginç bir dönem çünkü yeni yeşeren pazarlar var. Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya gibi yerlerde daha önceden otomobil alamayan insanlar artık alabiliyorlar. Bir tasarımcı için de harika bir dönem çünkü bugünkü kadar çeşitlilik hiç olmamıştı. Kişiselleştirme öne çıkıyor. Eskiden insanlar etrafındakilerin sahip olduklarının aynısını isterdi, şimdi herkes özel olmak istiyor. Bu sayede kısa vadede işsiz kalmam.
* Çevreci otomobiller yeni baştan mı tasarlanmalı sizce, yoksa otomobiller oldukları gibi evrimleşmeye devam mı etmeli?
- Renault dört yeni elektrikli otomobil çıkarıyor. ıyi bir örnek. Bir yanda Fluence ZE ve Kangoo ZE var. Bunlar son derece fonksiyonel, pratik ve zarif görünümlü. Diğer yandan seneye piyasaya çıkaracağımız Zoe ilerici bir elektrikli otomobil. Twizy ise devrimci. Yani, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, muhafazakâr kalabilir veya ilerici olabilirsiniz.