Ortadoğulu pahalı içkiyle mutlu oluyor

İstanbul’un, Türkiye’nin nasıl bir gece hayatı var?
- Bir kere çok genç. Paris-Londra-New York üçlüsünün bu konuda eline su dökülmez ama yine de son 20 yıldır Avrupa standartlarında iş yapıyoruz. 10 yıldır müthiş bir gelişme var. İstanbul’daki yeme-içme-eğlence pazarının cirosu yıllık 6 milyar doları aştı. Eğlence yaşamının üçlüsüne İstanbul’un dördüncü olarak eklenme potansiyeli var. Turist oranı yüzde 30’ları buldu. Turistlerin yüzde 50’si Avrupalı, yüzde 50’si Ortadoğulu.
 Yunanistan, İspanya, Lübnan yemeğin geç yendiği yerler. Bizde ne tür karakteristik özellikler var?
- Yemek tarzımız babadan kalma; erken yeriz biz. 20.00’de bilemedin 21.00’de... Yazlık yerlerde biraz ileriye atıyor gerçi. Toplum ataerkil; erkeğin hesabı ödemesi genlerimizde var. Yüzde 90 hesabı erkekler öder. Aslında Akdeniz’de genel olarak böyledir.
Eğlence tarzında nasıl değişiklikler oluyor?
- 30 yaş ve üzeri kulüplerden çekildi. Akşamüstü barlarına gidip yemek ve sohbet tercih ediyor. Gece yaşamının yüzde 90’ı gençlerin eline geçti. Gece çıkanların yüzde 90’ı 18-30 yaş arası. Halbuki 20 yıl önce orta yaş hakimdi.
İçtiklerimiz açısından değişiklikler neler?
- Eskiden mekânlarda da, içkilerde de seçenek azdı. Koyu renk içkiler (viski gibi) öndeydi. Şimdiyse beyaz renk içkiler (votka, rom ve bunlarla yapılan kokteyller) önde. Viskisever bir milletiz. Babadan kalma rakı değişmez! Şarapta da çeşit çok ve tüketici öyle kırmızı ya da beyaz diye istemiyor artık. Markasını, üzümünü söylüyor. İlgi ve bilgi arttı.
Ortadoğulu turistlerin, Avrupalılardan farklı beklentisi var mı?
- Ortadoğulu ve Rus müşteriler lüks içkiye düşkün. Fiyatı pahalıysa mutlu oluyorlar. Türkiye Ortadoğulular için köprü vazifesi görüyor. Hem onlara benziyor hem de özgür bir ortam; burada rahat ediyorlar.
Kapıdan çevrilme konusu var bir de... Gece çıkmanın kılık kıyafet yönetmeliği nedir?
- Bir restorana alınmamak için sebep yaratmak lazım. Kapıda insan seçmeyiz. Ama bir kişi o mekâna ait olmamak için çabalamışsa… Mesela, çıplak ayak bir restorana giremezsin. Bizdeki uygulamalar yumuşak bile. İngiltere’de ceketsiz, kravatsız giremeyeceğiniz mekânlar var. Dünyada Microsoft, Google, Apple gibi şirketlerin güçlenmesi ve bunların başında bulunan kişilerin rahat giyim tarzları gece yaşamındaki giyim kurallarını biraz esnetti. Jean-gömlek gezen adamlar bunlar! Ama herkes o adamları ağırlamak istiyor.

Sörf hocalığı, rehberlik yaptım
KARİYER

* Birçok çocuk gibi ben de astronot olmak isterdim. Ortaokul yıllarımda sörf hocalığı yaptım. İlk paramı da orada kazandım.
* İlk full-time işim medya sektöründe reklam pazarlaması yapmaktı. Daha öncesinde dijital ofis ekipmanları pazarlamasında bir-iki yıl yarı zamanlı çalıştım.
* Rehberlik gibi turizm sektöründe çalışmalarım oldu ama son 25 yıldır eğlence sektöründeyim.
* TED Ankara Koleji, sonrasında da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünü bitirdim.
 
Kaç dakikanız var diye sorulsun isterim
TOPLANTI

* Standart toplantı sisteminde çalışan biri değilim, herhalde günde 10’dan fazla kısa süreli toplantı yapıyorum.
* Hızlıca iki tarafın da birbirine derdini anlattığı Amerikan sistemi toplantıları tercih ederim. “Kaç dakikamız var?” bir toplantıdaki en sevdiğim sorudur.
* Konu benimle ilintiliyse hızlıca anlar ve hızlıca kendimi ifade ederim.
 
Dört buçuk saat uyku yetiyor
GÜNE BAŞLARKEN

* 10.00 gibi kalkmış olurum.
* Birçok yöneticinin ofise gittiği saatlerde ben yatağa giderim. Dört buçuk saat uyku yetiyor.
* Zindelik ve mutluluk günlük değişen bir şey ama genelde iyi uyanırım, öğle saatlerine kadar evden çalışırım. Pek sabah insanı olduğumu söyleyemem.
* Sabahları işe gitmeden gazeteleri okurum. Çocukluktan kalma bir alışkanlık…
* Yazışmaları ve işlettiğim mekânlardaki rakamları inceler öyle çıkarım evden.

Sörf ve kayak yapıyorum
SPOR

* Spor hayatımda en önemli unsurlardandı. Gündüz kardiyo akşamları da ağırlık çalışırdım ama maalesef son iki yıldır yeterince spor yapamıyorum.
* Sörf ve kayak yapıyorum.
* Okul yıllarımda orta mesafe koşucusuydum. Şimdi yelken öğrenmek ve ona vakit ayırmak istiyorum.

Gerçek bir etoburum
BESLENME

* Sabah kahvaltısını asla atlamam, eksiksiz ve mükemmel olmalı. Kahvaltıyı evde yaparım. Öğle ve akşam bünyemizdeki restoranlarda yiyorum.
* Yemek ayırmam. Pişmiş balığa düşkün değilim ama suşiye bayılırım. Domates olmazsa olmazım. Gerçek bir etoburum.
- Türk, Çin ve İtalyan mutfaklarını severim.
- Haftada bir-iki gece evde yemek pişiririm. Genelde İtalyan yemekleri yaparım.
 
Klasikleri tercih ederim
MEKAN

* Kendi mekânlarımın yoğunluğundan fazla bir yere gidemiyorum. Yurtdışında yemeğiyle öne çıkmış klasik restoranları tercih ederim.
* Daha çok et restoranlarına giderim.
* Mesleğim dolayısıyla hijyen, lezzet, atmosfer, tasarım, vs. hepsini önemserim.
* Klasikçiyim ama yeni açılan mekânları da mutlaka denerim.

 Plaj beni şehir insanı yaptı
TATİL

* Pek deniz, kum, güneş meraklısı değilim. Çok uzun yıllar plajlarda mekân işletmek beni şehir insanı yaptı.
* Yaz tatili olarak Miami’yi tercih ederim. Kışın Londra ve Paris’te olmak hoşuma gider.
* Tekne ve otel severim. Yazlık evle işim olmaz. Tek başıma tatil sevmem. Küçük grup iyidir.

Şoförsüz yapamam
OTOMOBİL

* Kullanmaya düşkün değilim ama iyi otomobillere merakım var.
* İlk otomobilim bir Fiat’tı.
* Mutlaka şoför kullandığım için, benim için bir otomobilde en önemli unsur konfor.
* Şu anda Mercedes S 320 kullanıyorum. Bir de klasik otomobiller var.

40 bin oyuncağım var
HOBİ

* Koleksiyonerlik çok ciddi bir hobi. Çocukluğumdan geliyor. Oyuncak ve saat koleksiyonlarım var.
* 40 bin parçaya yakın oyuncak… Maket arabalar, mekanik oyuncaklar, robotlar, kart figürleri... 25 yıldır topluyorum.
* 15 yıldır da saat koleksiyonum var. 50’den fazla saati kutuda saklamıyorum; kullanıyorum.
* Slow olmak kaydıyla her türlü müziği dinliyorum. Hem kitapta hem de filmde biyografiye meraklıyım. Belgeseller ilgimi çekiyor.