GeriSeyahat Ölmeden önce görülecek bin yer listesine Türkiye’den girenler
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ölmeden önce görülecek bin yer listesine Türkiye’den girenler

Ölmeden önce görülecek bin yer listesine Türkiye’den girenler

EFESDünyanın kazılan en büyük grekoromen şehri olan Efes, Anadolu’daki çoğu şehir gibi önce Yunan, sonra Roma
/images/100/0x0/56792fb6f018fb32748afa54
medeniyetlerine kucak açmış ve onların eserleriyle donatılmış bir antik yerleşim. Şehrin sadece yüzde 10’u gün ışığına çıkarılmış olsa da sokaklarında yürürken eski Roma’nın havasını soluyorsunuz. Roma döneminde 300 bine yakın nüfusuyla, Küçük Asya olarak da adlandırılan Anadolu eyaletinin başkenti olan şehir din, ticaret, kültür ve sanat alanında bir yıldız gibi parlamış. Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, şehrin hem gurur hem de zenginlik kaynağı olmuş. Paranın ilk basıldığı yer olan Lidya’ya yakın olan Efes, aynı zamanda ilk bankanın hizmete girdiği şehir. Efes’i 1895 yılından beri kazmakta olan Avusturyalıların 1970’lerde restore ettikleri Celsus Kütüphanesi inanılmaz bir yapı. Türkiye’nin tanıtım fotoğraflarında en çok kullanılan eserlerden biri olan kütüphane ve yanındaki Agora (Pazar Yeri) kapısı mükemmel bir konumda ve insanın nefesini kesiyor.KAPALIÇARŞI VE CAĞALOĞLU HAMAMIKapalıçarşı, 1461’den beri mevcudiyetini sürdüren, 60’a yakın sokağa ve dört bin dükkana sahip, dünyanın en eski ve en büyük çarşılarından biri. Ana caddede bol miktarda kuyumcu, ara sokaklarda derici, seramikçi, tekstilci, bakırcı, antikacı, envai çeşit hediyelik eşya satıcısı ve bol miktarda uçan halı var. Her dükkanda Türk konukseverliği, ince belli bardakta ele tutuşturulan tavşan kanı çayla, sohbet ve pazarlık esnasında sunuluyor. Günün sonunda ise el kol dolu bir vaziyette hamama gidip arınma ve rahatlama bulunuyor. Türkler hamamlarında Romalılardan esinlenmişler. Bir hamam, Frigidarium (Soğukluk), Tepidarium (Ilıklık) ve Caldarium (Halvet) bölümlerinden oluşuyor. Modern yaşam hamamları hayatımızdan çıkarmaya çalışsa da hálá onlarca hamam her dem sıcak ortamlarıyla sizi bekliyor. 1741 yılında I. Mahmud tarafından yaptırılan Cağaloğlu Hamamı, Kral VIII. Edward’dan Franz Liszt’e, İstanbul’da yaşamış ünlü hemşire Florence Nightingale’den Tony Curtis’e çok sayıda ünlüyü ağırlamış. Her ne kadar kitapta Cağaloğlu Hamamı’nın adı geçse de benim tercihim daha ara sokaklarda kalmış olanlar. Zeyrek’teki Çinili, Tophane’deki Kılıç Ali Paşa ve Beylerbeyi hamamları daha az turistik ve o anlamda daha otantik.SÜLEYMANİYE İstanbul’un en büyük, bazılarına göre de en güzel camii olan Süleymaniye, eski şehrin üçüncü tepesini taçlandırıyor.
/images/100/0x0/56792fb6f018fb32748afa56
Kanuni’nin tahta geçişinin 30. yılı olan 1550’de Osmanlı’nın en önemli mimarı Sinan tarafından inşaatı başlatılan cami yedi yılda tamamlanmış. Dört minaresi Kanuni’nin İstanbul’da hüküm süren dördüncü, 10 şerefesi de Osmanlı’nın kuruluşundan itibaren 10. sultanı olduğunu gösteren Süleymaniye, içinde kervansaraydan medreseye, hamamdan hastaneye çok sayıda yapı barındırıyor. Kanuni ve Ukrayna asıllı eşi Hürrem Sultan’ın (Roxelana) türbeleri de caminin bahçesinde. Sokağın öbür köşesinde ise, Edirne’deki Selimiye Camii’ni ustalık eseri olarak nitelendiren Mimar Sinan’ın mütevazı bir türbesi var.PERA PALAS OTELİ1892’de Orient Ekspres’in İstanbul’a gelen misafirleri için yapılan otelde kalan ünlülerin listesi bayağı kalabalık. Agatha Christie "Orient Ekpres’de cinayet" isimli kitabınının büyük bir bölümünü 411 numaralı odada yazmış, ünlü casus Mata Hari İstanbul’da kaldığında bu oteli tercih etmiş. Atatürk’ün konuk olduğu 101 numaralı oda ise bir müze olarak muhafaza ediliyor. Art deco tarzında inşa edilen binanın planı, İstanbul’a çok sayıda eser kazandırmış olan ünlü mimar Alexandre Vallaury’e ait. MEVLÁNÁ VE DERVİŞLERAnadolu’da İslamiyet deyince akla ilk gelen isimlerden biri Mevlana. 1207’de Afganistan’da doğan Mevlana, batı dillerinde Rumi adıyla geçiyor. Tasavvuf genel anlamda İslami kaynaklı olmakla beraber, İslamiyeti evrensel ölçülere taşıyan Türk Sufi ekolüne verilen isim. Hiçbir kural, tekke, makam, mal derdi olmadan pozitif ve mistik ilimlerde yol alma çabasında olan Mevlana, dünyadan ve kendinden kopma şeklinde oluşan tasavvuf anlayışıyla sınırlı olan zaman ve mekanı sınırsız hale getirerek İslam dininin farklı bir yanını ortaya koyuyor. Her sene Mevlana’nın öldüğü gün olan 17 Aralık’ta Şeb-i Aruz kutlanıyor. Mevlana’nın türbesi de Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olarak her yıl binlerce ziyaretçiye kapılarını açıyor.TOPKAPI SARAYI
/images/100/0x0/56792fb6f018fb32748afa58
<ımg>
Osmanlı sultanlarına 400 yıl boyunca hizmet veren Topkapı adını eskiden Sarayburnu’nda bulunan, toplarla donatılmış bir kapıdan alıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın 1856’da bitirilmesi ile eski saray haline gelen Topkapı, dört büyük avludan oluşuyor. Aslında saray içinde Aya İrini, Arkeoloji Müzesi ve Gülhane parkının da bulunduğu çok geniş bir alana yayılmış. İlk IV. Mehmed zamanında ortaya çıkan Kaşıkçı Elması sarayın hazinesindeki çok değerli eserlerden yalnızca biri. Kitapta "Bir sarayda kalmak isterseniz Boğaz’da Abdülaziz’in kısa bir süre yaşadığı Çırağan Sarayı sizi bekliyor" deniyor.MAVİ YOLCULUKOlay sadece mavinin içinde gezmek değil mavi yolculukta, doğanın kucağında, Anadolu’nun zengin tarihi mirasını keşfedebiliyorsunuz. Mavi yolculukta en gözde rotalar Bodrum ile Antalya arasında yer alıyor. Amacınız kafa dinlemek ve kendinizi doğanın kucağına bırakmaksa Gökova ve Hisarönü körfezlerini rotanıza koyun. Doğa yürüyüşlerine ve tarihe meraklıysanız, Marmaris’ten Antalya’ya doğru uzanın. PAMUKKALEPamukkale tam bir doğa harikası. Çal Dağı’ndan çıkan termal sularda, çözülmüş halde bulunan kalsiyum bikarbonat, tepelerden aşağıya doğru süzülürken içindeki karbondioksit havaya karışıyor ve teraslarda sert tebeşir biçimindeki travertenleri oluşturuyor. Ayakkabılarınızı elinize alıp, binlerce yılda meydana gelmiş traverten teraslarda yürüyebiliyorsunuz. Bugünkü Pamukkale motelin içinde bulunan "Kutsal Havuz" Romalılar döneminden beri kullanılıyor. Pamukkale’nin yanındaki antik kent Hierapolis ise İ.Ö. 190 yılında Bergamalı krallar tarafından insanlığa armağan edilmiş. Hastalar her derde deva şifalı sular var deyip buradaki tarihi kaplıcalara koşmuşlar ama anlaşılan sonuç pek iyi olmamış. Anadolu’daki en büyük necropolis yani mezarlık, Hierapolis’te bulunuyor!KAPADOKYAKapadokya dünyada benzeri olmayan bir yer, hem coğrafi yapısı, hem de tarihi, Atlar Ülkesi anlamına gelen bu diyarı masallar alemine çeviyor. Kapadokya’da Ürgüp, Göreme ve Avanos dışında da olağanüstü yerler var. Niğde yakınlarındaki Tyana (Kemerhisar) ile Gümüşler manastırı, sokakları tarih kokan Güzelyurt, vadisinde yürüyebileceğiniz Ihlara bunlardan sadece birkaçı. Kapadokya’da 400’ün üstünde kilise var, insan kayalara kazılan inanç ve yaşama dair izleri görünce medeniyetin aslında geçmişte kaldığını düşünüyor. Kapadokya’yı güneş doğarken bir balonun sepetinden seyretmek yapılacak en keyifli şeylerden bir tanesi.AYASOFYA VE KARİYEBizans döneminden yadigar iki mücevher, İstanbul’un tarihinde çok özel yerlere sahip. Ayasofya dünyanın en büyük kilisesi olarak bin yıla imzasını atmış, 15 asırlık bir yapı, Kariye ise mozaik ve freskleriyle insanlığın en önemli tarihi miraslarından biri. Bizans İmparatoru Jüstinyen, İ.S. 537 yılında tamamlanan Ayasofya’dan içeri girdiğinde, Hz. Süleyman’ın mabedine ithafen "Seni geçtim Süleyman!" demiş, 1321 yılında ise Theodore Metochites, Bizans rönesansının en güzel eserlerinden birini konuları İncil’den alınmış mozaik ve fresklerle süsletmiş. 1204 yılında şehre gelen Haçlılar iki binaya da zarar vermişler. Kitapta bu iki yapıdan bahsedilirken, geçmişte Türk aydınlarının hapis yattığı şimdiki Four Seasons otelinden de sözediliyor ve oteldeki yemeklerin hapishane karavanalarıyla kıyaslanamayacak kadar lezzetli olduğu söyleniyor!

<ımg>

False