Öğrencileri kucaklayan kent
Nuran Çakmakçı
İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş’ı hazır bulmuşken eğitim üzerine bir sohbet de ettik: “İzmir, kozmopolit, yabancıyı hiçbir şeklide ayırmayan, çağdaş, batılı bir kenttir. Öğrenciler için de çok rahat ve güvenli bir ortam bir ortam sağlıyoruz. Trafiğe takılmayan, rahat kitle iletişimle buluşabilen bir yer burası.”
İzmir, gençleri kucaklayan, onların aradığı fırsatları sunan bir şehir. Buraya dışarıdan çok sayıda üniversiteli geliyor. Akşamları Kordon’da çimlerin üstüne uzanıp, bir yere takılmak isteyen gençler için aslında ideal bir yer. İzmir’de bulunan 3 devlet, iki de vakıf üniversitesinde 200 bini aşkın öğrenci eğitim alıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstütüsü’nün yanısıra önümüzdeki yıl da kapanan İzmir ve Gediz Üniversitelerinin yerine Bakırçay ve İzmir Demokrasi Üniversiteleri açılacak.
Kentte bulunan vakıf üniversiteleri olan Yaşar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerine birçok imkan sağlıyor. Bizim de program çerçevesinde uğradığımız ve bize şahane yemek şovu yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü öğrencileri bu okula YGS puanıyla ve özel yetenek sınavıyla alınıyor. Bir yıllık hazırlık sınıfının ardından 4 yıl eğitim alarak mezun oluyorlar. O gün de başlarında hocaları Yrd.Doç.Dr. Betül Öztürk’ün önderliğinde 6 şef, 49 öğrenci şef yaptıkları birbirinden lezzetli yemekleri bize sundu. 2007’de açılan bu yıl da 55 öğrenci alacak olan bölüme Türkiye’nin her yerinden mutfak sevdalısı öğrenciler geliyor.
Bu yemek sunumunun ardından yaşamının büyük bölümünü İzmir’de iş fırsatları yaratarak, turizme önemli katkılarda bulunan ve Güzel İzmir’in bir “Marka Kent ve Dünya Kenti” olması için, ticaretten sanayiye, spordan tanıtıma kadar oldukça geniş bir yelpazede çalışmalar yürüten İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş’ı hazır bulmuşken eğitim üzerine bir sohbet de ettik: “İzmir, kozmopolit, yabancıyı hiçbir şeklide ayırmayan, çağdaş, batılı bir kenttir. Öğrenciler için de çok rahat ve güvenli bir ortam bir ortam sağlıyoruz. Trafiğe takılmayan, rahat kitle iletişimle buluşabilen bir yer burası. 18’inci yüzyıldan “küçük Paris” diye nitelendirilmiştir. İzmir her zaman yaşanacak bir şehirdir, hele öğrenciler için çok daha rahattır. “İstanbul’da yapamadım” diyerek bize gelen çok öğrenci var.” Uzun uğraşların ardından bu yıl açılacak İngilizce Tıp Fakültesi’ne alınacak 50 öğrenciye en iyi eğitimi vermek için sabırsızlanan Demirtaş, ayrıca önümüzdeki yıl açağı Ekonomi Bilim ve Teknoloji Koleji’nin de heyecanını yaşıyordu. İlde 3 bine yakın okul öncesi, ilk ve ortaöğretim kurumu bulunuyor.
800 bine yakın öğrenci, 50 bini aşkın öğretmen görev yapıyor. İlk ve ortaokulda derslik başına 32, lisede ise 27 öğrenci düşüyor. İstanbul Kadıköy ve Beyoğlu’nda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yaptıktan sonra 10 ay önce İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Ömer Yahşi Türkiye’nin en fazla özel okullaşma oranının olduğu bir ilde yöneticilik yapmaktan memnun. İldeki özel okul oranı yüzde 12’ye geçtiğini söyleyen Ömer Yahşi, “Hemen her zincir eğitim kurumunun bir koleji İzmir’de var. Kolej sayısı açısından büyük birçok ille yarışırız.” diyor.
İzmir’de engelliler için de iyi imkanlar sunduklarının altını çizen Yahşi şunları söylüyor: “Engelli erken çocukluk eğitimi veren 3 kurumumuzun yanısıra 23 yaş sonrası eğitim dışına çıkanları evlerinden alarak eğitimin içine alıyoruz. “İzmir’de öğretmenlerin daha huzurlu, daha mutlu olduğunu söyleyen Yahşi, “Onların mesleki gelişimleri için birçok çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca hizmetliden, memura kadar eğitimde çalışan tüm paydaşlar mesleki gelişim akademisine geliyorlar.” diyerek, ildeki 30 ilçenin 23’ünde yüzde 100 tekli eğitime geçileceğini belirtiyor.