Noel Baba’nın izinde Laponya

“Aklı başında olan hiç kimse Kasım ayında Helsinki’ye gelmez. Sen hariç, sert çocuk. Hoş geldin!” Havalimanının girişinde bu ilanla karşılıyor bizi Helsinki. Gülüyorum, çünkü ben Kasım ayında, Helsinki’den bile kuzeye gitmek için burada bulunuyorum. Birazdan havalimanının alt katına inecek ve 6 saat sürecek bir tren yolculuğuyla önce Oulu’ya, ardından daha da kuzeye, Laponya’nın başkenti Rovaniemi’ye gideceğim. Hatta bununla da kalmayacak, 66° 33′ 35’’ ‘yi görene kadar yürüyeceğim. Yani, Kuzey Kutup Dairesi’ne adım atana kadar durmayacağım.

Kışın sevgili ülkesi Laponya’nın başkenti Rovaniemi sessiz ve sakin bir şehir. Günün sabah 10’da aydınlanmasına, öğlen 2’yi geçince yeniden kararmaya başlamasına alışmak ilk başta kolay olmuyor. Ama Rovaniemi, dünyanın geri kalanına aldırmadan, kendi temposunda akıtıyor zamanı. Belki de şehrin sırf bu kendi halindeliğini seviyor da insan, bir zaman sonra alışıyor. Sokaklarda görünen tek tük insanlar şehrin kendine özgü kalabalığını oluşturuyor. Bir kahve içmek için girilen sıcak kafelerin içi birbiriyle sohbet etmeyen insanlarla dolu. Ama konuşmaya başlayınca, beni gülümseyerek yanıtlamayan kimse olmuyor.

Rovaniemi’ye gelme amacımız, diğer pek çok insan gibi, Santa Claus Village’ı, yani Noel Baba’nın yaşadığına inanılan köyü ziyaret etmek. Burası, özellikle Noel öncesinde kalabalıklaşan ve turistik amaçlarla ziyaret edilen bir kompleks. Ulaşım şehir merkezinden ekspres otobüslerle sağlanıyor. Biz, yanlışlıkla asıl durağımızdan birkaç durak önce inince kendimizi gerçek anlamda bir köyün ortasında bulduk. Yeryüzü ayaklarımızın altında kıtırdarken, esen soğuk rüzgâr ha gayret bizimle konuşuyordu. Karın zeminini kapladığı ormanların, çatısını örttüğü kabinlerin ve odun yığınlarının arasından geçerek sonunda köye vardığımızda ise karşımızda bir masal diyarı uzanıyordu.

Santa Claus Village’ın içerisinde yetişkinlere, çocuklara ve tüm aileye hitap edecek pek çok aktivite bulunuyor. Huskylerin ve ren geyiklerinin çektiği kızaklarla yapılan safariden çiftlik ziyaretlerine, buzulların üzerinde balık avlamaktan karla kaplı milli parklarda kayak yapmaya kadar yapılacak pek çok şey mevcut. Köyün sunduğu yan olanaklar arasında, üşüyen ellerinizi ısıtmak için sokak aralarında yakılan ateşler ve içinizi ısıtmak için geleneksel yemeklerin servis edildiği bir restaurant da bulunuyor. Bu kadar kuzeyde olmanın sunduğu yan olanaklar arasında ise her an kuzey ışıklarını görme ihtimali var!

Kuzey ışıklarını görme ihtimalinin yanı sıra, bu köye gelmemizin bir amacı daha var: kartpostal sevdamız. Çünkü Noel Baba’ya ait olduğuna inanılan postane er de Santa Claus Village’in içerisinde bulunuyor. Bu anlamıyla, çocuklar için bir rüya alemi olan bu köy, benim için de azımsanamayacak kadar heyecan verici. Zira, kartpostal almak ve göndermek benim için ölmemiş bir seyahat geleneği. 2018 yılında bile, yolculuklarım sırasında dostlarıma kartpostal gönderiyor, kartpostal aldığımda da bir o kadar seviniyorum.

Finlandiya’nın resmi postane ağına bağlı olan bu yer, dünyada Noel Baba’ya ait sayılan tek postane. İçinde “elf” kostümü giymiş kişilerden oluşan büyük bir ekibin çalıştığı postane, Noel yaklaşırken vızır vızır çalışıyor. Gönderilenler arasında yalnızca mektup ve kartpostallar yok. Çeşitli hediyelik eşyalar da sahiplerini bulmak üzere buradan yola çıkıyor. Giden her bir malzemenin üzerinde ise buraya özel bir damga bulunuyor.

Kuzey Kutup Dairesi'ndeki bu postaneden her yıl milyonlarca kişi sevdiklerine kart atıyor. Ancak bir o kadar kart ve mektup da postaneye ulaşıyor. Dünyanın dört bir yanından Noel Baba’ya gönderilen mektuplar bu postanede birikiyor. Ayrıca köyü ziyaret edenler mektuplarını, köyde tüm gün konaklayan Noel Baba’ya bizzat okuyabiliyor. Dahası, kartpostallara ve Noel Baba’ya biraz daha fazla düşkün olanlar için postaneye üyelik de mevcut. Yani, Noel’de evine Noel Baba’dan bir kart gelmesini arzu edenler, üyelik usulüyle bu dileklerini gerçek kılabiliyor.

 Yeni yılda Noel Baba’dan istediğiniz bir şey varsa, bugünlerde ona mektup yazmanın tam zamanı. Belki Kuzey Kutup Dairesi’ndeki köyde elfler tarafından hazırlanan hediyelerden biri bu yıl sizin olur. Ren geyiklerinin çektiği uçan kızaktan düşerek bacanızdan girer. Ya da en iyisi bu yıl, Noel Baba’nın gelmesini beklemeden siz ona gidin. Köy karlar altındayken siz ateş başında ısınır, yazdığınız mektubu ona bizzat okursunuz. Üstelik kim bilir, belki tam o sırada kuzey ışıkları tepenizde olanca ihtişamıyla beliriverir.