GeriSeyahat New York’ta Obama’nın otelinde kaldık, Singapur’da yüzerken bulutlara dokunduk
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
New York’ta Obama’nın otelinde kaldık, Singapur’da yüzerken bulutlara dokunduk

New York’ta Obama’nın otelinde kaldık, Singapur’da yüzerken bulutlara dokunduk

İstanbullu emlak danışmanı Evrim Kırmızıtaş (37), son bir yılda eşi Ömer Faruk Başaran’la 30 ülke gezdi. “Hedefimiz birkaç yılda 120 ülkeyi görmek” diyor.

Barack Obama ya da Brad Pitt-Angelina Jolie çifti gibi şöhretlerin tercih ettiği otellerde konaklayan Kırmızıtaş, dört kıtadan en sevdiği otelleri anlattı.

New York’ta Obama’nın otelinde kaldık, Singapur’da yüzerken bulutlara dokunduk

‘Özgürlük’ ve ‘Sıradışı olanı keşfetmek’ diyor Evrim Kırmızıtaş, seyahat kavramını tanımlarken. Dünyayı ve özellikle de insanları daha iyi anlamak için bunu en iyi çözüm olarak görüyor. Re/max’de profesyonel gayrimenkul danışmanlığı yapan Kırmızıtaş, işten fırsat bulduğu her an eşi Ömer Faruk Başaran’la birlikte farklı ülkeler ve şehirler görmek için yola çıkıyor. Her ay en az iki seyahat için fırsat yaratıyorlar. Geçen yıl balayında çıktıkları New York, Hawaii, Miami ve Bahama Adaları turuyla başlayan ikili yolculukları şimdilerde 30 ülkeye ulaştı. En çok etkilendikleri şehirler New York, Hong Kong ve Singapur oldu. Mesleğinin gereği olsa gerek, Evrim Kırmızıtaş bu şehirlerin gökdelenlerinden çok etkilendi. Her seyahatten dönüşte yeni bir hedef belirleyen çift otel seçimini önemsiyor. ‘The Leading Hotels’ rehberinden, merkezi yerlerdeki otelleri seçiyorlar. Tercihleri ünlülerin konakladığı, Michelin yıldızlı restorana sahip tesisler. Bu nedenle Kızıltaş’tan dört kıtadan dört otel tavsiye etmesini istedik. İşte önerileri:
“New York’taki Ritz Carlton, ABD Başkanı Barack Obama, Madonna ve Charlize Theron gibi önemli isimlerin kaldığı bir otel. Bu isimleri duyunca bizim de tercihimiz oldu ve sebebini konaklayınca çok daha iyi anladık. Lüksün düzeyini söylemeye gerek bile yok. Bir görevliden duyduğumuza göre üst katlardaki rezidansların aylık aidatı 20 bin dolarmış. Bizi en çok etkileyen özelliklerinden biri Özgürlük Heykeli’nin tam karşısında New Jersey’ye doğru harika bir konumda olmasıydı. Penceremizdeki dev dürbünle Özgürlük Heykeli’ni çok daha farklı bir açıdan, tüm detaylarıyla inceleme fırsatını yakaladık. Odada bir taraftan bizim için hazırlanmış özel yapım Özgürlük Heykeli çikolatasını yerken diğer taraftan kendisini seyretmenin tadı bambaşkaydı.”

50 TL’YE SU

“Fas’ın o bambaşka otantik ortamından geçip ultra lüks bir otele vardık: Royal Mansour. Burada bir yandan ülkenin genelinden soyutlanırken bir yandan da kültürüne ait mimari ve yemek keşifleri yapmanız mümkün. Fas kralının sahip olduğu otelde dört katlı villalar, akıllı ev konseptinde tasarlanmış. Tavan ve duvarlarındaki el işçiliğini musluğundan kapı koluna kadar altın kaplama olması tamamlıyor. En üst katındaki jakuzili yüzme havuzundan manzara bir harika. Evet, burası dünyanın en iyi 10 otelinden biri olarak kabul edilse de masaya servis edilen suyun 50 TL olması insanı yine de şaşırtıyor. Kralın otelinde kendinizi kral ve kraliçe gibi hissediyorsunuz ama ödemeler de ona göre oluyor. Fas’taki bir diğer seçenek de zamanında Churchill’in de kaldığı La Mamounia. Buradaki Michelin yıldızlı Fransız lokantasının mönüsü mutlaka denenmeli. Ayrıca Djemaa El-Fna’daki (Kıyamet Meydanı) Cafe de Paris’in üst katında nane çayını içerek Loreena McKennitt besteler yapmış. ‘The Mask and The Mirror’ albümü bu meydandan çıkmış. Mutlaka bir çay içmeye uğranmalı.”

DENİZDE YÜRÜYEREK ALIŞVERİŞE GİDİN

“Marina Bay Sands Oteli, Singapur’da dünyanın belki de en ilginç mimari yapısıyla dikkatleri çekiyor. 57 katlı üç farklı bina, tepeden gemi şeklindeki yapıyla birleşiyor. Burada havuz ve restoran yer alıyor. ‘Sky on 57 Restaurant’a sadece manzarası için bile uğranmalı. Mimari yapısı kadar alışveriş merkezi de çok ilginç olan otelde Louis Vuitton mağazası da otele uygun olarak bir ada şeklinde tasarlanmış. Alışveriş merkezinin içinden girdiğiniz bu adacığa ulaşmak için mağazanın alt katındaki koridordan yaklaşık 100 metre yürüyorsunuz. Ve denizin içinden yürüdüğünüzü kesinlikle hissetmeden üst katlara çıktıkça aslında mağazanın bir adacık üstünde olduğunu farkına varıyor ve çok şaşırıyorsunuz. Böyle şaşaalı bir otelin en kötü tarafıysa kahvaltı verilen salonun zemin katta karanlık bir ortamda olması.
Venedik’in büyüleyici atmosferinde San Marco Meydanı’na çok yakın bir mesafede yer alıyor Bauer il Palazzo Hotel. Brad Pitt-Angelina Jolie çifti, Al Pacino ve Tom Cruise gibi isimlerin tercih ettiği otel, bizim de uğrak noktamız oldu. Havaalanından çıkınca belli bir noktadan sonra otele sürat teknesiyle devam ettik. Süit odada kaldığımız otelin her yeri antika ve değerli eşyalarla dekore edilmiş. Açıkçası elimizi yanlışlıkla bir yere çarpmamak için çok özen göstermek zorunda kaldık. Otelin bir de lüks kahvaltısı çok dikkat çekiyor. Havyarından tropikal meyvesine kadar her şeyi düşünmüşlerdi. Ne kadar lüks tatil yaparsanız yapın şehrin suyla dolu olması koku yaratıyor tabii. Bu yüzden bizim gittiğimiz mayıs ayını tercih etmekte fayda var.”

New York’ta Obama’nın otelinde kaldık, Singapur’da yüzerken bulutlara dokunduk

False