Neckar kıyısındaki şanslı güneyli
Almanya’nın güneyindeki Tübingen, savaşlarda tarihi dokusunu korumayı başaran nadir şehirlerden biri. Tarihi bölgesindeki geleneksel evlerin bazıları 500 yıldır ayakta. Ülkenin refah düzeyi en yüksek şehirleri arasında. Üniversite nedeniyle genç bir nüfusa sahip. Bu sayede eğlence sektörü gelişmiş. Okurumuz, Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Belgin Bamaç, geçen mayısta Erasmus Değişim Programı’yla gittiği şehri yazdı.
Tübingen, Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde, Stuttgart’ın 30 kilometre güneyindeki bir üniversite şehri. Üniversite şehri olarak adlandırılmasının nedeni 89 binlik nüfusunun yaklaşık yüzde 25’inin üniversite öğrencisi olması. Bu nedenle de Almanya’nın en genç nüfusuna sahip. Şehrin tam ortasından Neckar Nehri geçiyor. Her iki kıyısı boyunca bisiklet ve koşu yolları var. Ayrıca nehirde “Stocherkähne” denilen gondola benzer botlarla geziye çıkılıyor. Şehri ikiye bölen nehrin üzerinde bir ada oluşmuş. Şehrin tam merkezindeki Neckar Adası’nın üzerinde 200 yıllık ağaçlar bulunuyor.
BİSİKLET YOLLARINDAKİ MANZARALAR HARİKA
Tübingen aynı zamanda bir termal su şehri. İlk gittiğimde kaldığım otelin tam arkasında devasa termal havuzlar barındıran bir kompleks var. Belli bir ücret karşılığında bütün gün bu termal işletmeden faydalanabiliyorsunuz.
1995 yılında Alman Focus dergisinin yayınladığı bir ulusal araştırmanın sonucuna göre, Tübingen, Almanya’nın yaşam standardı en yüksek şehri. Bisiklet yolları merkezden en uç noktalara kadar ulaşmış, hatta komşu köylere ya da küçük kasabalara bile bisikletle ulaşabiliyorsunuz. Yani bisiklet kullanmayı seven biri için inanılmaz manzaralar eşliğinde kilometrelerce yolculuk sunmaya elverişli bisiklet parkurlarıyla bezeli.
Şehrin tarihi bölgesinde 15 ve 16’ncı yüzyıldan kalma evler bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Tübingen bombalanmadığı için orijinalliklerini halen sürdürüyorlar. Yine her Alman şehrinde olduğu gibi burada da kafelerin, yerel ürünlerin satıldığı küçük dükkanların bulunduğu bir “Markplatz” var.
Tübingen’de kafe ve restoranlar nehir boyunca sıralanmış. Tarihi bölgede de çok sayıda restoran bulunuyor. Geziniz sırasında mutlaka Türk yemeği istiyorsanız, bu bölgelerde birkaç tane Türk lokantası bulabilirsiniz. Çoğunluğu dönerci. Nehir üstündeki İstanbul Restoran’nın nefis tencere yemeklerini burada anmadan geçmek olmaz.
Tübingen’e ilk kez 2011 Eylülü’nde bir tıp kongresi dolayısıyla gitmiştim. Şehrin bana verdiği huzur ve sükunet ikinci kez gitmeme sebep oldu. Bu defa da 2012 Mayısı’nın ortasında Erasmus öğretim üyesi değişim programı çerçevesinde ders vermek amacıyla gittim. Program kapsamında, daha önce görmediğim pek çok şehir bulunduğu halde tekrar Tübingen’e gitmeyi tercih ettim....
STUTTGART’TAN OTOBÜSLE 40 DAKİKA UZAKLIKTA
Tübingen’e ulaşmak çok kolay. Öncelikle Stuttgart’a gitmeniz gerekiyor. Uçaktan indikten sonra hemen terminalin önünden, her yirmi kalada bir kalkan 828 nolu otobüse binmeniz yeterli. Keyifli bir kırk dakikalık yolculuğun ardından son durakta ineceksiniz.
KEPLER BU ÜNİVERSİTEDE ÖĞRENCİYDİ
Eberhard Karls Üniversitesi 1477 yılında kurulmuş. Avrupa’nın en eski üniversitelerinden biri. Ünlü gökbilimci Johannes Kepler burada okumuş. Bir çok ünlü bilim insanı Tübingen’de yaşamış. Bunlardan biri de Alzheimer Hastalığına adını veren ünlü nöroloji uzmanı Alois Alzheimer. Üniversite hastanesine ülkenin ve dünyanın her yerinden hastalar geliyor; gerçekten çok gelişmiş. Ben özellikle alanım ile ilgili olduğu için tıp fakültesi ve anatomi bölümünü ziyaret ettim. Tam anlamıyla göz kamaştırıcı, insanın tekrar öğrenciliğe dönüp okuyası geliyor. Biz Türkiye’deki tıp fakültelerinde çok ciddi anlamda kadavra sıkıntısı yaşarken, onlarda yüze yakın kadavra vardı ve bölüm başkanı sırada kendi isteğiyle vücudunu kadavra olarak bağışlamış 4 bin kişi olduğunu söyledi.