Deniz İNCEOĞLU
Son Güncelleme:
Münih’te festival zamanı
Münih’te dev çadırlar kuruldu, festivaller başladı. Şarap şöleninden sonra bugünlerde Tollwood sokak şenliği sürüyor. Ardından opera, film festivali gelecek. Güzelliği, zenginliği, İngiltere’dekileri andıran büyük bahçeleri, modernleşirken tarihinden ödün vermeyen çehresi, küçük birer köyü andıran semtleriyle farklı bir Alman şehri olan Münih’i keşfetmenin tam sırası. Festivale gitmişken, çevreyi dolaşmak isterseniz işte size birkaç öneri.
Almanya’da anlatılan enteresan bir hikaye vardır; genç bir çift evlenmek üzeredir ancak kız sevgilisine şöyle der: "Aşkım, nereye gidersen git seninle geleceğim ama Münih sınırları dışına asla!" Her ne kadar Almanya denildiğinde akla başkent Berlin, kıyı şehri Hamburg ya da mızıkacılarıyla ünlü Bremen gelse de aslında henüz yeteri kadar keşfedilmemiş bir büyük şehir daha var: Münih.
Şehrin halkı hayat pahalılığından şikayetçi olsalar da bunu bile bir gülümsemeyle söylerler. Çünkü bu şehirde, bir gün geçirmek bile mutluluk vericidir. Kendine özgü gelenekleri, nefes kesen operaları, yüksek standarttaki yaşam kalitesi, durmaksızın devam eden kültürel etkinlikleri, restoranları, barları ve yaz festivalleriyle şölen yeri gibidir. Teknoloji ağırlıklı yatırımların yoğunlaştığı şehir, bu sayede ekonomik kriz dönemlerinde bile canlılığını korur.
HAZİNELER KATEDRALİ
Şehrin kuzeyindeki Bogenhausen’da, Barış Meleği Heykeli’nin (Friedensengel) bulunduğu tepeden şehri seyretmek bir keyiftir. 1870-1871 Alman-Fransız savaşından sonra bu heykeli üç ünlü heykeltraş hazırlamış. Kubbeleriyle ünlü Frauenkirche kilisesi şehrin simgesi. Asıl ismi "Yüce Lady’mizin Katedrali." 15. yüzyılda inşa edilmiş, yaklaşık 100 metre yükseklikteki kubbeler için güney kulede özel bir asansör bulunuyor. Kilisenin içindeyse Bavyera Kralı Ludwig’in altın mezarı da dahil onlarca hazine görülebilir. Saray gezmeye meraklıysanız, Nymphenburg’un etkileyici ihtişamı tam size göre. Şehrin batısında yer alan açık sarı renkteki saray, hükümdar Elector Ferdinand Maria’nın oğlunun doğumgünü armağanı olarak 1715’te inşa edildi. Sarayda bugün Kral Ludwig I’in sergisi, Kral Ludwig II’nin doğduğu oda ve yüzlerce paha biçilmez sanat eseri yer alıyor.
MEYDANDA OPERA KEYFİ
Münih sakinleri her şey bir yana, şehirlerinin bir sanat merkezi olması için sürekli çalışıyorlar. Çoğu dünyaca tanınan 50’den fazla küçük ve büyük müze, özel koleksiyonların yer aldığı galeriler ya da ünlü operalar bile Münihliler için yeterli değil. Max-Joseph Meydanı’nda her yıl sadece bir gece yapılan şehir operası için caddelere dev ekranlar yerleştiriliyor. Eğer bu gösterilerden birine katılmak istiyorsanız yanınızda tuvaletinizi ya da takım elbisenizi götürmenizde fayda var. Bu yıl 30 Haziran-31 Temmuz tarihleri arasında yapılacak Tollwood Festivali de Münihliler için opera kadar önemli. Festivalde neler mi var: Peştemalle dolaşan uzun saçlı şairler, Hint yemek standında yoğurt yeme yarışları, rock yıldızları, sirk ve tiyatro gösterileri... Münih halkı her ne kadar kalabalığı sevmese de Tollwood Festivali, 1988 yılından bu yana canlılığını koruyor.
SCHUMANN’IN BİRASI MEŞHUR
Almanya denilince belki de herkesin aklına gelen ilk şeydir bira. Münih’te uzun süre vakit geçirdikten sonra keyifle biranızı içebileceğiniz yerler de oldukça fazla. Bunların en tanınmışlarından biri de Schumann’s Bar. Burası, yaşlı işadamlarının, gazetecilerin, modacıların, içkiye düşkün yazarların ve yüksek sosyete avukatlarının vazgeçemedikleri bir mekan. Sahibi Charles Schumann tüm gün patates soyduktan sonra akşamları da müşterilerine bira servisi yapıyor. Bu özellikleriyle Schumann’s Bar; şehrin Frauenkirche (Kilise), Alman Müzesi (Deutsches Museum) ya da FC Bayern gibi diğer sembollerinden biri olarak gösteriliyor. Ama bu kadar sosyetik ve entel bir mekan değil de halkın daha çok tercih ettiği bir bira bahçesi arıyorsanız, 1791 yılından bu yana sadece bir kez restore edilmiş Chinesischer Turm da ideal bir yer.
FUTBOL ÇILGINLARINA
Futbol dünyasının en çok konuşulan şehirlerinden biridir Münih. Bir şekilde yolunuz düştüyse ve bir futbol hayranıysanız stad olmanın dışında bir futbol müzesine de dönüştürülen Allianz Arena’yı görmenizde fayda var. Münih’in futbol tapınağı olarak adlandırılan arenada futbolcuların soyunma odaları da dahil birçok yeri gezerek Avrupa’nın en modern stadyumlarından birinin perde arkasını görme şansını yakalıyorsunuz. Bunun dışında VIP ve basın bölümü, bodrum katı ve oyuncu koridorlarını da keşfedebilirsiniz. Turda ayrıca Allianz Arena hakkında hazırlanmış tanıtım filmi de gösteriliyor. Profesyonel bir rehber eşliğinde gezilen tur 75 dakikanızı alıyor.
MÜNİH’İN FESTİVAL TAKVİMİ
Tollwood Yaz Festivali (14 Haziran-8 Temmuz)
Haziranın ilk haftasında şarap festivaliyle renklenen şehir, bugünlerde Avrupa’nın en güzel sokak festivallerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kurulan büyük çadır görülmeye değer. Festival, konserler, tiyatro gösterileri, edebiyat meraklılarının buluşmalarına sahne olacak. www.tollwood.de
Münih Opera Festivali (30 Haziran-31 Temmuz)
Bu yıl "Alice in Wonderland" ve "Il Turco in Italia"nın prömiyerleri Münih’te yapılacak. Her yıl olduğu gibi kapanış "Richard Wagner’s Mastersingers of Nuremberg" ile yapılacak.
www.bayerische.staatsoper.de
25. Münih Film Festivali (23-30 Haziran)
Festivale dünyanın pek çok ülkesinden katılım olacak. Film yapımcıları, uluslararası yıldızlar, genç yetenekler ve şirketler bir araya gelecek. Festivalde bu hafta Film Müzesi’nde gösterilecek filmler arasında şunlar var: Werner Herzog’tan Ballade vom kleinen Soldaten ve Woyzeck, Richard Linklater’dan Dazed And Confused ve Fransız sinemasından örnekler. www.filmfest-muenchen.de
Şehrin halkı hayat pahalılığından şikayetçi olsalar da bunu bile bir gülümsemeyle söylerler. Çünkü bu şehirde, bir gün geçirmek bile mutluluk vericidir. Kendine özgü gelenekleri, nefes kesen operaları, yüksek standarttaki yaşam kalitesi, durmaksızın devam eden kültürel etkinlikleri, restoranları, barları ve yaz festivalleriyle şölen yeri gibidir. Teknoloji ağırlıklı yatırımların yoğunlaştığı şehir, bu sayede ekonomik kriz dönemlerinde bile canlılığını korur.
HAZİNELER KATEDRALİ
Şehrin kuzeyindeki Bogenhausen’da, Barış Meleği Heykeli’nin (Friedensengel) bulunduğu tepeden şehri seyretmek bir keyiftir. 1870-1871 Alman-Fransız savaşından sonra bu heykeli üç ünlü heykeltraş hazırlamış. Kubbeleriyle ünlü Frauenkirche kilisesi şehrin simgesi. Asıl ismi "Yüce Lady’mizin Katedrali." 15. yüzyılda inşa edilmiş, yaklaşık 100 metre yükseklikteki kubbeler için güney kulede özel bir asansör bulunuyor. Kilisenin içindeyse Bavyera Kralı Ludwig’in altın mezarı da dahil onlarca hazine görülebilir. Saray gezmeye meraklıysanız, Nymphenburg’un etkileyici ihtişamı tam size göre. Şehrin batısında yer alan açık sarı renkteki saray, hükümdar Elector Ferdinand Maria’nın oğlunun doğumgünü armağanı olarak 1715’te inşa edildi. Sarayda bugün Kral Ludwig I’in sergisi, Kral Ludwig II’nin doğduğu oda ve yüzlerce paha biçilmez sanat eseri yer alıyor.
MEYDANDA OPERA KEYFİ
Münih sakinleri her şey bir yana, şehirlerinin bir sanat merkezi olması için sürekli çalışıyorlar. Çoğu dünyaca tanınan 50’den fazla küçük ve büyük müze, özel koleksiyonların yer aldığı galeriler ya da ünlü operalar bile Münihliler için yeterli değil. Max-Joseph Meydanı’nda her yıl sadece bir gece yapılan şehir operası için caddelere dev ekranlar yerleştiriliyor. Eğer bu gösterilerden birine katılmak istiyorsanız yanınızda tuvaletinizi ya da takım elbisenizi götürmenizde fayda var. Bu yıl 30 Haziran-31 Temmuz tarihleri arasında yapılacak Tollwood Festivali de Münihliler için opera kadar önemli. Festivalde neler mi var: Peştemalle dolaşan uzun saçlı şairler, Hint yemek standında yoğurt yeme yarışları, rock yıldızları, sirk ve tiyatro gösterileri... Münih halkı her ne kadar kalabalığı sevmese de Tollwood Festivali, 1988 yılından bu yana canlılığını koruyor.
SCHUMANN’IN BİRASI MEŞHUR
Almanya denilince belki de herkesin aklına gelen ilk şeydir bira. Münih’te uzun süre vakit geçirdikten sonra keyifle biranızı içebileceğiniz yerler de oldukça fazla. Bunların en tanınmışlarından biri de Schumann’s Bar. Burası, yaşlı işadamlarının, gazetecilerin, modacıların, içkiye düşkün yazarların ve yüksek sosyete avukatlarının vazgeçemedikleri bir mekan. Sahibi Charles Schumann tüm gün patates soyduktan sonra akşamları da müşterilerine bira servisi yapıyor. Bu özellikleriyle Schumann’s Bar; şehrin Frauenkirche (Kilise), Alman Müzesi (Deutsches Museum) ya da FC Bayern gibi diğer sembollerinden biri olarak gösteriliyor. Ama bu kadar sosyetik ve entel bir mekan değil de halkın daha çok tercih ettiği bir bira bahçesi arıyorsanız, 1791 yılından bu yana sadece bir kez restore edilmiş Chinesischer Turm da ideal bir yer.
FUTBOL ÇILGINLARINA
Futbol dünyasının en çok konuşulan şehirlerinden biridir Münih. Bir şekilde yolunuz düştüyse ve bir futbol hayranıysanız stad olmanın dışında bir futbol müzesine de dönüştürülen Allianz Arena’yı görmenizde fayda var. Münih’in futbol tapınağı olarak adlandırılan arenada futbolcuların soyunma odaları da dahil birçok yeri gezerek Avrupa’nın en modern stadyumlarından birinin perde arkasını görme şansını yakalıyorsunuz. Bunun dışında VIP ve basın bölümü, bodrum katı ve oyuncu koridorlarını da keşfedebilirsiniz. Turda ayrıca Allianz Arena hakkında hazırlanmış tanıtım filmi de gösteriliyor. Profesyonel bir rehber eşliğinde gezilen tur 75 dakikanızı alıyor.
MÜNİH’İN FESTİVAL TAKVİMİ
Tollwood Yaz Festivali (14 Haziran-8 Temmuz)
Haziranın ilk haftasında şarap festivaliyle renklenen şehir, bugünlerde Avrupa’nın en güzel sokak festivallerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kurulan büyük çadır görülmeye değer. Festival, konserler, tiyatro gösterileri, edebiyat meraklılarının buluşmalarına sahne olacak. www.tollwood.de
Münih Opera Festivali (30 Haziran-31 Temmuz)
Bu yıl "Alice in Wonderland" ve "Il Turco in Italia"nın prömiyerleri Münih’te yapılacak. Her yıl olduğu gibi kapanış "Richard Wagner’s Mastersingers of Nuremberg" ile yapılacak.
www.bayerische.staatsoper.de
25. Münih Film Festivali (23-30 Haziran)
Festivale dünyanın pek çok ülkesinden katılım olacak. Film yapımcıları, uluslararası yıldızlar, genç yetenekler ve şirketler bir araya gelecek. Festivalde bu hafta Film Müzesi’nde gösterilecek filmler arasında şunlar var: Werner Herzog’tan Ballade vom kleinen Soldaten ve Woyzeck, Richard Linklater’dan Dazed And Confused ve Fransız sinemasından örnekler. www.filmfest-muenchen.de