Mr.Gourme: Circus
İstanbullular şef Carlo Bernardini'yi Four Season's otelinde tanıdılar.
Onun yemeğini benim ilk tadışım, Fransa'dan özel getirtilen Trüf mantarı için düzenlenmiş özel gecede oldu. Trüf mantarlı risotto muhteşemdi.
Circus İstanbul'da açıldığı günlerde İtalya'dan trüf getirtilmişti ve trüf mantarlı yemeklerden özel bir mönü düzenlenmişti. Bu nedenle Circus'u anlatmayı biraz erteledim çünkü sadece özel mönüde olanları değil ama rutin olarak her gece sunulan yemeklerin bör bölümünü de denemek doğal olarak gerekiyordu.
Circus, son derece küçük bir mekanda hizmet veriyor. Ön taraftaki bar bölümü hemen her gün tam kapasite dolu. İnsanlar ikili üçlü sıralar yaptıkları için arka taraftaki ana yemek odasına geçmek hayli güçleşebiliyor zaman zaman.
Dikkat ederseniz yemek salonu demedim çünkü oda kavramı küçüklüğe çok daha uygun. Yanlış anlamayın klostrofik bir ortam yok katiyen. İç düzenleme güzel yapıldığı için başka insanlar tarafından rahatsız edilmeden gecenizi sürdürebiliyorsunuz.
Şefler Carlo Bernardini ve Daniel Ng hayli ilginç tadlar sunuyorlar müşterilerine.
Giriş yemeklerinde Siyah mantar ve tarhun yağı ile sunulan kremalı sarı havuç çorbası, trabzon hurması confit eşliğinde getirilen koyultulmuş sautern şarabında sote edilmiş ördek ciğeri, fırında mavi yengeç ve donmatesli capuccino çorbası dikkatleri şekiyor. Sadece bu giriş mönüsü bile Circus'a hemen gitmek için bence yeterli bir neden oluşturmakta.
Rendelenmiş beyaz peynir ile sunulan patlıcan ve kurutulmş pul domatesli maccheroncinin ve karides ve fesleğen yağlı pesto soslu tagliolini'den oluşan bir ‘ara yemek’ kategorisi de oluşturmşlar. Ancak ya ara yemeği ana yemek olarak yiyeceksiniz ya da direkt antre'lere geçeceksiniz başka çare yok. Çünkü porsiyonlar öyle mini minnacık değil.
Ana yemek mönüsünde gayet tabii trüf yağlı, porçini mantarlı risotto yer alıyor. Ben ayrıca kızarmış uzakdoğu sebzeleri üzerinde on çeşit baharat ile marine edilip wok'da kızartılan somon balığını israrla tavsiye ediyorum.
Akçaağaç şurubunda marine edilmiş ve yeşil soğanlı patates püresi üzerinde yanında kan portakalı sosu eşliğinde getirtilen ‘Magret de Canard’ın tanımı bile insanın ağzını sulandırmaya yetiyor.
İlginç bir şarap mönüsü politikası oluşturmuşlar Circus'da. Sadece en kaliteli Türk şaraplarını mönüye almışlar. Boağazkere, Öküzgözü ve Kalecik karası üzümlerinden şaraplar bunlar. Doğal olarak Türk şaraplarınının sayısı az kalmış. Buna karşılık gayet profesyonelce düzenlenmiş ve çok çeşitli bölgelerden örneklerin bulunduğu bir yabancı şarap listeleri var. Böyle olunca bir çok kaliteli yabancı şarabın fiyatı Türk şaraplarının altında kalmış.
Bu da yeni tadları denemek için gayet güzel bir insiyatif yaratıyor.
Tatlı mönüsünde ise vanilya dondurmalı sıcak acı çikolatalı kek, çikolata krokanlı naneli parfe, çıtır kayısı bisküili mascarpone peynirli tiramisu, üç ayrı tabakta sunulan ‘Circus’ usulü özel Creme Brulee, çilek ve wasabi soslu fırında Cheese Cake var.
Son derece dikkatli oluşturulmuş bir Grappa listesi de tatlılara eilik ediyor.
Bir de son olarak Circus'un öğle yemeği için ayrı bir mönü oluşturduğunu da hatırlatmalıyım. Mutlaka denenmeli Circus. Şarap seven bir insansanız adam başı 50 milyon ortalama fiyat ödeyebilirsiniz.
CIRCUS: Abdi İpekçi caddesi No. 5/3 Tel: (212) 219 95 75