GeriSeyahat Miniminnacık Philips şehri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Miniminnacık Philips şehri

Miniminnacık Philips şehri

Geçtiğimiz hafta Hollanda’nın Eindhoven şehrindeki Van Abbemuseum’da ‘İstanbul-Eindhoven’ isimli bir sergi açıldı. Sergiye önayak olan kişi, Van Abbemuseum’un yöneticisi ve halen süren 9. İstanbul Bienali’nin iki küratöründen biri olan Charles Esche. 1974 doğumlu ressam Leyla Gediz bu sergiye katılan sanatçılardan biri. Hürriyet Seyahat için, Philips’in ilk ampul fabrikası burada kurulduğu ve Philips buradan büyüdüğü için ‘Philips şehri’ olarak da tanınan Eindhoven’ı anlattı.

Nasıl bir yer Eindhoven?

- İstanbul’la kıyasladığınızda miniminnacık bir şehir, hiçbir şey yok gibi. Amsterdam’da bile 800 bin kişi yaşıyor, burada herhalde 200 bin falan olsa gerek. Ama harikulade bir müzeleri var. Çok modern bir bina. Başarılı bir modern sanat koleksiyonları var. Bu sergide yaptıkları da sürekli koleksiyon ile İstanbul Bienallerini iç içe geçirmek oldu.

Nasıl yaptılar bunu?

- İstanbul’dan gelen çalışmalar için ayrı bir mekan ayırmamışlar. Kendi koleksiyonlarının arasına yerleştirmişler. Böyle olunca da herhangi bir işin yanında bir Picasso oldu mesela. Çok güzel bence, çünkü Picasso’nun resmini ‘Vaay Picasso’ diyerek beğenmek üzerine oluşmuş bir önyargıyla değil, herhangi bir sanat eseri gibi izliyorsunuz.

Müze dışında neler gördünüz Eindhoven’da? Sokaklarda hayat var mı, yoksa sakin bir yer mi?

- Bir tane barlar sokağı ve onu takip eden bir alışveriş caddesi var. Yan sokaklarda da mağazalar var ama bizim Beyoğlu’ndaki ara sokakların marjinal dükkanları gibi değil. Ana caddedeki dükkanlar da çok heyecan vermiyor ama bizde olmayan H&M (Hennes & Mauritz) bizim için cennet tabii. Bir tane üstüme oturan bir şey buldum mu, birkaç rengini birden alıyorum. 20-25 milyona gayet kaliteli bir pantolon alabiliyorsunuz H&M’den.

Güzel yemekler yediniz mi peki?

- Defne Koryürek beni çok güzel yerlere götürdü. Öğlen Ons diye bir yere gittik. Modern tasarımlı bir mekan burası. Hindistan cevizli balık çorbası içtim, çok güzeldi. Akşam da çok meşhur olan Grand Cafe Berlage’a gittik. Berlage, insanların buluşma noktası gibi. Bizdeki House Cafe gibi, dönüp dolaşıp uğranan bir yer. Şık yemek de yiyorsunuz, gece bir saatten sonra canlı müzik de oluyor. Gün içinde saatlere göre müşteri kitlesi değişiyor. Küçük bir şehir olduğu için her yer birbirine çok yakın. Yürüyerek yapabiliyorsunuz bir sürü şeyi.

Şehrin mimari dokusu nasıl; klasik mi, modern mi?

- Aslında Eindhoven da, Rotterdam gibi, 2. Dünya Savaşı’nda tamamen yıkılmış ve yeniden yapılmış bir şehir. Çirkin çirkin büyük beton binalar var ama güzelleştirmeye çalışıyorlar şehri. Bir gece yürüyüşe çıktığımda bir sokakta çok güzel bir ışıklandırma gördüm mesela. Ben bu seyahatten çok keyif aldım çünkü şansımıza hava da çok güzeldi. Bir bisiklet ödünç alıp bisikletle dolaştım. Meydana çocuklar için atlı karınca kurmuşlar, herkes sokaktaydı.

Philips şehri olarak da tanınıyor Eindhoven. Huzurlu ve sakin bir Avrupa şehri mi yoksa bir sanayi şehri mi?

- Huzurlu ve sakin kelimeleri bende cici bici duygular uyandırıyor. Orada cici bici bir şey yok halbuki. İnsanların da etkisi var herhalde burada. Çok nötrler, Akdeniz ülkelerindeki cilveleşme halleri, sokaktaki şıklık, seksapel, kırıtma yok bunlarda. Vasıf Kortun, Eindhoven insanları için Brueghel’in tablolarından çıkmışlar gibi demişti, gerçekten öyle. İnce, hoş, güzel endamlı insan görmedik. Herkes iri; şişman değil ama kalınlar. Sürekli sokakta yemek yiyorlar.

En sevdiği 5 yer

Tokyo Prag Madrid Alpler Londra

seyahatte ne okuyor

Genellikle yolda okumak için bir şeyler alıyor, gittiği yerde fazla okumuyor.

ne dinliyor

Seyahatte müzik dinlemiyor.

ne yiyor, ne içiyor

Yemekle ilginç bir ilişkisi var. Seyahatlerde tamamen kontrolden çıktığını söylüyor ama kastettiği, her türlü acayipliği denemekten çok, yediklerinin miktarının kontrolden çıkması. Onun için ‘kötü yemek’, çok yenmiş bir yemek demek.

ne giyiyor

Aynı şeyi birkaç farklı kombinasyonla giymeye çalışıyor. ‘Hiçbir seyahatim olmadı ki, istediğim her şey yanımda olsun. Az götüreyim diye eksik götürürüm’ diyor.

neyle seyahat ediyor

Gidiş ve gelişlerde uçak ve gittiği yerde, özellikle Avrupa’da trenle.

nerede kalıyor

Pansiyon gibi yerlerde kalmayı tercih ediyor.

kimle seyahat ediyor

Kuzeni Kerim Bayer’le.

çantasının olmazsa olmazları

Kredi kartı, kimlik, fotoğraf makinesi, kalem-kağıt.
Evrim SÜMER
False