GeriSeyahat Massacred and burned of Turks skeletons
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Massacred and burned of Turks skeletons

Massacred and burned of Turks skeletons

Truva Müzesi yıllardır kapalı, diye yazıldı. Zaten Türkiye, Troy filminin Truva’da çekilmesine izin vermeyerek hata etti, bir de müzeyi kapalı tutarak döviz kaybediyoruz, denildi. Bu şikayetleri okurken, Van Müzesi geldi gözümün önüne. Özellikle de Katliam Seksiyonu...


Yakın bir tarihte Türkan Saylan Hocam’la birlikte, Van ve Hakkari’ye gittik ya, bir yolunu bulup Van Müzesi’ni gezdim, berbat, yağmurlu bir günde.

Van’ın göbeğinde, küçük bir bina.

Dökülüyor!

Damı akmış, tavanı kabarmış, soğuk, karanlık, rutubetli...

Güvenlik müvenlik hak getire...

Tavandan ‘KATLİAM SEKSİYONU’ yazılı bir levha sallanan bölüm, güya müzenin en çarpıcı bölümü.

Güya...

Aslında içler acısı...

Ortada bir iki cemakan, duvarda iki camlı dolap, içinde yarılmış birkaç kafatası, kırılmış kemikler, bir rafta muhtelif devlet kurumlarının Ermeni soykırımı iddialarını reddeden sararmış ‘devmet’ kitapları...

‘Katliam Seksiyonu’ bundan ibaret...

Kafataslarının bulunduğu cemekanda şöyle bir yazı:

Erciş Çavuşoğlu samanlığında 1915 yılında katledilen ve yakılan Türkler’e ait iskeletler

Ve İngilizce ‘tercümesi’ :

Samanlık of Çavuşoğlu in Ercis, in 1915 massacred and burned of Turks skeletons

*

Belli ki, ‘sözde’ Ermeni soykırımı, şu veya bu şekilde, çok yakında gündeme gelecek. Türkiye’nin gündemine gelecek.

Psikolojik savaş bu tartışmada önemli bir yer tutacak.

Size daha önce anlattım, İsrail’de Yed Vaşem yani Yahudi Soykırım Müzesi’ni gezdim.

Türk yetkililere tavsiye ederim.

Maksat insanları etkilemekse - ki her iki müze de siyasîdir haliyle - gidin ve bir soykırım müzesi neymiş, görün.

Dört kafatasından katliam mı olur?

Daha iyisini yapamayacaksanız, bari Van Müzesi’ni kapatın.

Çünkü ters etki yapıyor...

 

Not: Bir iki bilgi daha vereyim görmeyenler için. Zavallı bir Şark Köşesi var bu ‘müze’de. Niye bir Şark Köşesi, niye bu kadar içler acısı? Ötede 16’ncı yy.dan kalma Kuran, beride altın sikkeler, Osmanlı’dan kalma makyaj malzemesi, bir tane semaver... Ne alâkaysa? Girişte Urartı döneminden kalma (aaa, akıllarına gelmiş Urartu) altın gerdanlıklar... Parmaklıksız camlar. Hiçbir koruma yok. Dam akmış, tavan kara kara sarkmış. Işıklar kapalı, karanlık, rutubetli, iç karartıcı, soğuk... Müze Müdürü’nün eşi ellerinde kaynak olmadığını, 50 bin kadar eserin depolarda tutulduğunu söylüyor. İçler acısı yani!

False