Masal kitaplarından fırlamış şehir: Prag
Çek Cumhuriyeti’nin mistik ve romantik şehri Prag... Aynı zamanda başkenti... Prag’a ayak bastığınız ilk andan itibaren, sanki bir zaman makinası ile farklı bir yüzyıla ışınlanmış gibi hissedeceksiniz. İşte size Prag gezi rehberi...
Hangi devirdensin sen ey Prag?
Karlov’dan geçerken ben ortaçağ’daydım, o kesin.
Ve Petrin Tepesi’nden izlerken seni;
Ya bir tabloydun ya da bir film seti…
Eski Şehir Meydanı’nın (Old Town Square) her köşe başında ayrı bir sürpriz şaşırtıyor bizi. Sokaklarda at arabaları ve at nalı sesleri, her saat başı görsel bir şölen tadında gösterisini tamamlayan Astronomik Saat, tramvaylar, gözümüzün çok da aşina olmadığı türde klasik arabalar, gotik ve barok mimarinin cezbedici gösterişi ve olmazsa olmaz birbirinden maharetli sokak sanatçıları ile bu şehir her daim rengârenk bir karnaval sanki.
Eski şehir meydanından Karlov Köprüsü’ne yürümeye devam edin. Gündüz rengârenk, akşam da bir o kadar ışıl ışıl bir köprü hayal edin. Ortaçağ esintileri barındıran bu köprü 600 yıldır hakkıyla varlığını sürdürmeyi başarmış. Günümüzde ise adeta bir sanat merkezi gibi sokak sanatçıları, ressamlar, karikatüristler ve el sanatı ustalarını ağırlarken, aynı zamanda da bir açık hava müzesi gibi her köşe başı heykellerle bezenmiş.
Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi ise, Prag’a geldiğinizde muhakkak görmeniz gereken yerler listesinde başını çeken bir diğer mekân. Buraya en az 1 gününüzü ayırmazsanız gerçek manada Prag’ı anlamış sayılmazsınız. Bohemya ve Kutsal Roma İmparatorluğu kralları ve Çekoslovakya ve Çek Cumhuriyeti devlet başkanlarının ofislerine ev sahipliği yapmış. Aziz Vitus Katedrali, Eski Kraliyet Sarayı, Altın yol ve Kraliyet Bahçeleri Prag Kalesi kompleksinde gezinirken görüp de hayranlıktan kendinizi alamayacağınız mekânlardan sadece bir kaçı.
Ah.. Petrin tepesi.. Görüp görebileceğiniz en güzel Prag manzarası işte tam da bu tepeden izlenebiliyor. Petrin Finüküleri ile tepeye ulaşıp Prag’ın Eyfel’i Petrin kulesinin önünde bir foto çekilmeden gitmeyin. Aynalı labirentte de kaybolmanın heyecanını yaşadıktan sonra şimdi biraz mola. Zaman kavramını unutun ve bir daha asla unutamayacağınız eşsiz Prag manzarasının tadını çıkarın.
Dans eden ev, Lenon Duvarı, Kafka Müzesi.. Prag’da gezilip görülecek yerler asla bitmez ve bu liste böyle uzar gider. Gelin şimdi biraz da ‘’Çocukla neler yapılır bu masalımsı şehirde?’’ ona bakalım.
Tatlı yiyelim tatlı konuşalım
Şekerli bir hamurun kalın çubuklar etrafına sarılıp odun ateşinde pişirilmesiyle yapılan Tredelink’in sade, dondurmalı ve çikolatalı çeşitleri var. Büyük küçük herkesin karşı koyamayacağı bu lezzeti mutlaka deneyin
Kukla gösterisi sevmeyen çocuk gördünüz mü?
National Marionette Theatre’da her akşam saat 8’de klasik müzik ve opera eşliğinde devasa büyüklükte kuklalar ile kukla gösterileri yapılıyor. Miniğinizi klasik müzikle tanıştırmak ve sevdirmek için bu büyük bir fırsat. (laf aramızda yetişkinlerin de en az minikler kadar ilgisini çektiğini söyleyebilirim.
En güzel saklambaç Aynalı Labirent’te oynanır
Petrin tepesinde bulunan Aynalı Labirent ile hayatınızın en unutulmaz ve heyecan verici saklambaç oyununu oynayın. Yalnız baştan söyleyelim; aradığınız kişiyi bulmak gerçekten bu kez çok zor olacak. Aynalı Labirent’in tüm aile için çok farklı bir deneyim olacağı kesin.
Olmazsa olmaz çocuk parkları
Karlov köprüsünün dibinde bulunan Kampa Park’ta çocuğunuz diğer milletlerden çocuklarla kaynaşıp kültürel etkileşimde zirve yaparken siz de Vlatna nehri kıyısında şehri izlemeye doyamayacaksınız.
Çocukla gezmenin en güzel yanı dünyayı bir de çocuğun gözünden keşfetmek kesinlikle. Bizim izimizden yürüyen minik bir gezgin yetiştirdiğimizi görmek bizi çok mutlu ediyor. Henüz 2,5 yaşında ama gezmeyi hepimizden çok seviyor ve bizim enerjimiz tükense bile o keşfetmekten yorulmuyor. Sokakları harita üzerinde işaretleyip minik kızımızla birlikte buluyoruz ve onu dört duvar arasından kurtarıp, keşfedilecek kocaman bir dünya olduğunu gösterebilmenin haklı sevincini yaşıyoruz. Daha keşfedecek çok yer var, gözümüz hep ufuklarda...