Marmara'nın tepesi

İnsan yakınındaki güzellikleri nasıl da ihmal ediyor.

Dört yılı aşkın süredir Taksim'e iki adımlık mesafede oturuyorum.

The Marmara Oteli'ne yemeğe gitmek aklıma gelmedi.

Halbuki bu otele büyük bir sevgi duyarım ben.

Yerinden dolayı mıdır, yoksa eski günlerden kalan anılar çizgisi midir, nedir bu sevginin kaynağı bilemiyorum?

Ama önünden her geçişimde içimde sıcak hisler duyarım otele karşı.

Buna rağmen otelin yemeklerini bugüne kadar neden denemedim anlamak, anlatabilmek mümkün değil.

Önceki akşam bu ihmalimize son vermeye karar verdik ve Marmara'nın tepesinde bir akşam geçirmek için çıktık yola.

* * *

İlk önce roof katındaki Tepe Bar'a gittik. O gün çok açtık, erken yemeye kararlıydık.

Dolayısıyla saat 18.30 civarında Tepe Bar'da sadece üç masa doluydu.

İnsanlar neden iş çıkışlarında bu barın huzurlu ortamında stres atmazlar, bir kadeh içki içip günün yorgunluğunu unutmaya başlamazlar, anlamak mümkün değil. Çünkü barın havası çok hoş. İsteyene Çin böreği de dahil güzel, doyurucu mezeler de sunuyorlar. Tabii ki manzara da harika. Hemen karşı tarafa haber gönderdim daha sonra yemeğimizi yiyeceğimiz Panorama Restaurant'ta iki kişilik yer ayırttım.

Tepe Bar'da akşam saat 22.00'den itibaren canlı müzik de varmış.

Gerçekten de yemekten sonra ayrılırken barın hemen hemen tamamen dolu olduğunu da görüp sevindik.

Biz içkimizi sakin ortamda yudumlamayı sevdiğimizden, erken saatler daha uygundu bize.

Keyfim yerindeydi iki duble Jameson'u devirdim.

* * *

Dediğim gibi gün boyu bir şey yememekten dolayı çok açtık bu yüzden yemeğe erken geçtik.

Panoroma Restaurant adı üstünde harika manzarası olan bir mekan.

Haliç ve Boğaziçi ayaklar altında tepeden. Hoş bir mekan burası da. Aslında dekorasyonu yeniden yapılsa çok daha iyi olabilir gibi geldi.

Örneğin girişte sol tarafta duran büyük ayna katiyen yakışmıyor iç görüntüye.

Ama tabii ki burada büyük otel servisi var. Herşey tıkır tıkır işliyor, Gayet güzel bir şarap mönüsü hazırlamışlar.

Tek şikayetim fiyatların çok yüksek olması.

İthal şaraplarda sorunların olduğunu gayet tabii ki biliyorum. Bazı şaraplarda fiyatların yüksek olması da normal. Ama güzel bir mönüde düşük fiyatlı, tatmin edici şarapların da yer alması gerekiyor.

Hazır fiyatlara gelmişken devam edeyim. Genelde bu restoranın fiyatları çok pahalı.

Şarap haricinde adam başı 20 milyon ortalama fiyat ödersiniz. Dolayısıyla da müşteri profili de daralıyor.

Bu pahalılık yüzünden lokantanın istenilen popülarite düzeyine ulaşamadığını tahmin ediyorum.

* * *

Pavuryalı ravioli bir harikaydı.

Eşim daha sonra İskenderun karidesi yedi. Bunu masada pişiriyorlar.

Daha pişme esnasında harika kokular, eklenilen baharatların başdöndürücü güzelliği burnumuzdan beynimize fışkırdı.

Harika bir tattı bu.

Ben kiremitte dülger balığı yedim. Aklım et yemeklerindeydi, bir güzel bonfileyi kesinlikle hak eden güzel bir İtalyan kırmızı şarap da içiyorduk.

Ama nedense sıhhatli yemek gibi absürd bir hissiyata kapıldım.

Kiremitte dülgerin sosu bana fazla geldi. Belki de ete hazırlandığımdan bundan fazla tatmin olmadım.

Çok güzel salata tabakları hazırlıyorlar. Salata malzemelerinin durduğu arabayı masanıza getirip isteğe göre hazırlanan salatalar çok taze ve iştah açıcıydı. Keza tatlı arabası da harika gözüküyordu. Türk tatlılarına ağırlık verilmiş doğal olarak.

Bir kaç tanesini tattım, tatmin ediciydi.

Sonuçta eğer parayı siz ödemiyorsanız Panoroma Restaurant harika bir gece geçirilecek bir mekan.

Sonra konyağınızı da karşıda Tepe Bar'da müzik dinleyerek alabilirsiniz, bunu da unutmayın.

TEPE BAR PANAROMA RESTORANT

The Marmara Hotel / Taksim - Tel: (212) 251 46 96