Macera...

EVÄ°NÄ°ZDE bir fare, hamamböceÄŸi, ya da camdan girmiÅŸ bir kuÅŸ ortaya çıktığında deÄŸiÅŸik anlar yaÅŸar, heyecanlanır, durduÄŸunuz yerde zıplar, sonra bunu herkese anlatır mısınız?..Ä°ÅŸte o bir doÄŸa macerasıdır.Siz gitmeseniz bile, doÄŸa evinize kadar uzanarak size bir doÄŸa macerası yaÅŸatmış sayılır.En iyisi siz doÄŸaya gidin...Bir hafta sonu kentin yakınındaki ormana, koruluklara, tepelerin arkasına gidin bakın ne var?Elinizden geliyorsa kaybolun, sizi arasınlar.Yanınızda herkes varsa bile bir an ‘Kimse yok mu?’ diye bağırın.*Rahmi Koç’un okyanus turu macerasına bakmayın siz.O zengin.Lüks bir yat, bol personel yanında, ilk limanda demirleyip, uçaÄŸa atlayarak biraz dinlenmeye Ä°stanbul’a geliyor. Bizler tam ‘Okyanusun ortasında, büyük dev dalgalar arasında doÄŸa ile nasıl da boÄŸuÅŸuyordur...’ derken, o uçaktan iniyor.MeÄŸer o bizi merak etmiÅŸ.Ben böyle tekneyle macera turu duymadım.Zenginlerin doÄŸa ile iliÅŸkileri de farklı olur.Zenginler fazla kilolarını atmak için dahi, parayla adam tutup yürütebilirler.Sizi ilgilendirmez...*En iyisi siz kendi maceranızı kendiniz yaÅŸayın.Çıkın tepelere...Koruluklara, tarlalara, sazlıklara, derelere, göllere gidin.DoÄŸa; bir çekirgeyle, bir kelebekle, bir serçeyle sizin evinize uzandığı zaman, sizin gösterdiÄŸiniz refleksi gösterecektir.Bir tarlakuÅŸu ayaklarınızın altından bağırarak uçacak, bir karabatak çığlık atacak, bir köstebek ‘Ne iÅŸi var bunun burda’ diye kaçacak, bir diken paçanızdan yakalayacak, bir taÅŸ ayağınıza vuracaktır.Bu sizin ‘maceranız’dır.*Gidin doÄŸaya...Tepelerin arkasına uzanın, ormana-koruluklara dalın, ırmakların-göllerin kıyısında dolaşın.Çok mutlu olduÄŸunuzu göreceksiniz.Kaybolun...Herkes ordaysa bile ‘Kimse yok mu?..’ diye bağırın.Bir küçük macera, büyük bir doÄŸa sevgisi sunacaktır size, göreceksiniz...Â