Osmanlı’dan miras

Global marka karması

İstanbul’da tarihi mekânların geçirdiği dönüşüm heyecan verici. Bunlardan biri de Osmanlı zamanında ispirto fabrikası olarak inşaa edilmişken, bir konaklama tesisine dönüştürülen Sumahan Otel’in Vakko markası altında yaşadığı iddialı değişim.

Tam 2 yıllık bir süreç sonrasında yenilenen tarihi bina 11 odalı bir tesis olarak Vakko Hotel Sumahan Bosphorus ismiyle karşımızda.

Tüm geçmişinin yanında Paris’in ikonik markası Caviar Kaspia’yı ve Milano’dan Le Specialita restoran markalarını ilk kez İstanbul’a getiren Vakko gastronomik açıdan da bir katmadeğer ortaya koymuş.

Otelde görüştüğüm Vakko CEO’su Jaklin Güner “Sektörler arası tüm deneyimlerimizi, vizyonumuzu ve İstanbul aşkımızı bu otelde bir araya getirdik.

Bu tarihi binanın sahibi Nedret Butler otelin son halini gördüğünde ‘doğru ellere emanet etmişim’ ifadesini kullanması yorucu iki senenin tüm yükünü omuzlarımızdan aldı” dedi.

Turizm dünyasında insan kaynağı sağlamak adına bir okul projesi de hayata geçirdiklerini belirten Güner “Turizm yatırımlarını değerleri kılan aslen insana yapılan yatırım. Türk misafirperverliğinin DNA’sını global turizm işletmeciliğinin bilgileriyle harmanladığımız hem akademik hem de uygulamalı derslerin olduğu bir okulu, bu alanının en iyilerinden İsviçreli EHL iş birliğinde açtık” dedi.

Kendi özel teknesiyle de ulaşabileceğiniz otelin denize açılan asma katlı odaları ve giriş katındaki gurme pastane alanı da iddialı.

Vakko bu ikinci oteliyle turizm sektöründeki ağırlığını ciddi anlamda ortaya koyarken yurtdışına da sanki göz kırpıyor gibi.

İstanbul nostaljisi ve Atatürk

Sarıyer’deki Six Senses Kocataş Mansions Otel’in genel müdürü Roger Kai ile oteldeki Toro restoranda sohbet ettik. Latin ve Asya mutfağından tarifler sunan mekân ödüllü şef Richard Sandoval’ın reçetelerine sahip. Sohbetimizde Lübnan asıllı yönetici şehrin turizm alışkanlıklarına dair çok ilginç bir yaklaşım sundu.

Kai “İstanbul’a gelen öyle bir turist kitlesi var ki bunlar merkezindeki otellerin kalabalığından uzak, daha dingin bir tatil yapmak ve nostaljik bir İstanbul deneyimi yaşamak istiyor. Bu yüzden de Sarıyer daha elit bir turist kitlesini çekmekte” dedi.

İstanbul’un merkezini düşündüğümde aslında birçok otelin lokasyon avantajına sahipken şehrin kaosunun ne kadar ortasında kaldığını fark ettim. Sarıyer’in dinginliği, ormanları ve mimarisiyle Boğaz hattında eski İstanbul nostaljisinin yaşanacağı nadir yerlerden biri olduğu gerçeğiyle karşılaştım.

Oteli gezdiğimiz Roger Kai’den, Cumhuriyetin ilk yıllarında Kastamonu milletvekili Necmettin Molla’nın evi olan yapının, Atatürk’ün vefatından önce halka hitap ettiği son konuşmasını yaptığını mekân olduğunu da öğrendim. Aynı balkonlu alan şu an otelin en iddialı odası.

Tüm bu geçmişten yola çıkarak otelin SPA alanı da Osmanlı ritüellerinin deneyimlendiği bir bölüm olmuş. Ormanlık alan ise otelin restoranlarına birçok ürünün sağlandığı sürdürülebilir bir bahçe haline dönüşmüş. Toro, Scallini, Sax ve 1860 isimli restoranlarda bu sebzelerle yapılan tarifleri deneyimleyebilirsiniz.

Yarım milyonluk turizm anketi

Dünyanın en saygın seyahat dergilerinden Conde Nast Traveler yarım milyon kişinin katıldığı bir anket düzenleyerek Avrupa’nın en iyi otellerini belirlemiş. 2024 yılının en iyi otelleri arasında İstanbul’dan The Ritz Carlton birinci seçilmiş. Yazın Hollywood yıldızı Sharon Stone’u ağırlayan otelin marka değeri ve işletme kültürü kadar otelin sahibi Baran Süzer’in tüm yıl boyunca ağırladığı ünlü isimleri ve yurtdışında yaptığı tanıtımları düşününce bu ödüle pek de şaşırmadım doğrusu.