Lüksün merkezi Zürih

Turistik olarak çok ilgi görmese de, son zamanlarda merak edilen şehirler arasında yerini almaya başladı.
Bizim Zürih'i ziyaret etme sebebimiz aslında çok yakınında bulunan Strasbourg ve Colmar'ı görmek istememizdi. Bu şehirlere direk uçuş olmadığı için Zürih üzerinden gidip, dönüşte de bu güzel şehri keşfetmek istedik.

İsviçre denince akla ilk gelen detaylar; çikolata ve fondü oluyor. Her ikisi de o kadar pahalı ki, insan yerken iki kere düşünüyor. Zürih'in en önemli özelliklerinden biri ise İsviçre'nin en önemli sanat merkezlerinden biri olması. Ve Dadacılığın ortaya çıktığı şehir olması.

Dadacılık ne mi?

Belki de birçoğunuzun bilmediği, hiç duymadığı bir akım. Uluslararası sanat akımı olan DADA, yaklaşık 100 yıl önce Zürih'te doğdu. Kalıplaşmış her şeyi; kelimelerin bilinen anlamları, kalıplaşmış sistemleri, gelenekleri inkar etmek. Sanatı; dil, kafiye, biçim ve anlam kaygılarından kurtarmak. Kısaca, kuralsızlığı kural olarak benimsemekten doğan bu akım; bir kaç entelektüel ve sanatçı grupların başkaldırması ile tüm dünyada büyük ses getirmiştir.

Zürih'te en güzel manzaraya sahiplik eden Zürih gölü etrafında yürüyerek İsviçre Alplerinin harika manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Mavi ve yeşilin ahengi bu harika gölün üzerinde adeta dans ediyor. Bu güzel şehir iki farklı bölgeden oluşuyor. Eski şehir ve yeni şehir. Eski şehir bölgesi bana çok daha sıcak gelmişti. Konaklama için de bu bölgeyi tercih etmenizi öneririm. Çünkü gezilebilecek yerlere yürüme mesafesinde. Fraumünster kilisesi şehrin tam göbeğinde, o kadar uzun ki; baktığınız her açıdan gözükebiliyor. İsviçre'nin en görkemli yapılarından biri bence kesinlikle bu harika kilise! Roma mimarisinin en güzel örneği de diyebilirim. Mavi uçlu kulesi ise çok renkli gözükmeyen Zürih'e ayrı bir hava katıyor.

Bahnhofstrasse caddesi dünyanın en pahalı alışveriş noktalarından biri. Birçok lüks marka zincirini burada bulmanız mümkün. Alışveriş severler için cennet gibi bir yer diyebilirim. Ama ipin ucunu fazla kaçırırsanız cehenneme de dönüşebilir! Fiyatlar oldukça yüksek.
Antikacılar, kitap dükkanları, arabaların geçmesine izin verilmeyen daracık sokaklarda vakit geçirmek isterseniz, doğru adres; Niederdorf. Küçük köy diye adlandırılan bu tatlı sokaklarda kahve keyfi yapıp biraz soluklanabilirsiniz.

Bürkliplatz, göl kenarındaki meydan. Burada haftanın iki günü pazar kuruluyor. Ama benim ilgimi çeken; Cumartesi günü kurulan antika pazarı olmuştu. Yaşanmışlıkları yansıtan objeler görülmeye değerdi. Müze sevenlerdenseniz, 1910 yılından beri turistlere ev sahipliği yapan Kunsthaus'u mutlaka ziyaret etmelisiniz. Güzel sanatlar müzesi olan Kunsthaus'ta İsviçreli birçok modern sanatçının eserleri yer alıyor. Bunun yanı sıra Picasso, Munch, Monet gibi sanatçıların da eserlerini incelemeniz mümkün.

Harika bir manzara izlemeye ne dersiniz?

Uetliberg Tepesi, 1644 yılından beri gözlem yeri olarak kullanılan 873 metre yüksekliğindeki bu tepeden, meşhur Zürih gölünü ve İsviçre Alplerini izleyebilirsiniz. Fotoğraf çekmek için de müthiş bir nokta olan bu tepe bence bir kahveyi de hak ediyor. Kahve ve tatlı için doğru adres oldukça meşhur olan Sprüngli. Meşhur İsviçre çikolatası almak için de doğru adres kesinlikle burası! Çikolata için bir diğer seçenek ise Laderach. Fakat maalesef fiyatlar o kadar pahalı ki, almadan önce iki kere düşünebilir, hatta yemeye kıyamayabilirsiniz. Kahvaltı için bayılarak, her sabah koşa koşa gittiğimiz bir kaç mekanı önermek istiyorum.

Cafe Schober ve Babu's Bakery & Coffeehouse. İkisi de kahvaltı ve kahve için muhteşem mekanlar. O kadar popüler ki, her daim kalabalık olabiliyor. Sıra beklememek için mutlaka rezervasyon yaptırmanızı öneririm.
Fondü içinse Raclette Stube ve Le Dézaley tercih edebilirsiniz. Fondü de en az İsviçre çikolatası kadar pahalı. Fondü peyniri çok ağır olduğu için midenize dokunabilir. Özellikle emziren anneler ve küçük çocuklar için pek tavsiye etmiyorum.

İstanbul'dan direk uçuş ile gelebileceğiniz Zürih'ten araba kiralayarak İsviçre Alplerini de ziyaret etmenizi öneririm. Özellikle bu sene kara hasret kaldığımız için harika bir rota tercihi olabilir. Kayak sporları için de muhteşem bir destinasyon!

Fotoğraflar: Zeynep ZOR

 

Güney Kore'nin dalgıç kadınları 'Haenyo'lar