Kaçsak kaçsak, nereye kaçsak?

İSTANBUL CİVARI

AĞVA: Şile'ye 25 kilometre uzaklıkta yazın plaj kışın tam bir kafa dinleme yeri. Doğal güzellikleri, gürültüder ve trafik karmaşasından uzak sevimli motel ve pansiyonlar bulabileceğiniz bu tatil beldesi İstanbul şehir merkezinden kara yoluyla sadece iki saat uzaklıkta.

POLONEZKÖY: Türkiye'de pansiyonculuğun duayeni olan bu yerin adındaki köy sözcüğüne aldanmayın. Binicilik, tenis ve hatta golf bile yapabileceğiniz Polonezköy'de orman gezileri ya da bisikletle yeşili keşfe çıkmak diğer alternatifler.

KEFKEN: Suda yumuşayan, sudan çıkarılınca sertleşen kayalarıyla ünlü olan Kefken, Kandıra merkezine 20 kilometre mesafede. Burada tekne gezisi ile tarihi kalıntıları gezebileceğiniz Kefken Adası'nı ziyaret edebilirsiniz.

SAPANCA: Göl etrafındaki lokantalarda keyif sürebileceğiz Sapanca, doğa yürüyüşü yapmak için de ideal. Kuş sesine düşkün olanları her fırsatta bölgeye çeken göl, lezzetli balıklarıyla da ünlü.

İZNİK: Bursa yolu üzerindeki İznik, doğal güzelliğiyle olduğu kadar tarihi ve dini bakımdan da ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Marmara Bölgesi'nin en büyük gölü olan İznik çevresindeki turistik tesislerde ıstakoz yemenin tam zamanı.

MUDANYA: Tarihi yapısı ve kagir mimarisiyle dikkati çeken Mudanya, Bursa'ya yarım saat mesafede. Sahile yapılan yolun kanarındaki lokantalar ucuz balık cenneti. Şimdi otel olan eski istasyon binası beldenin simgeleri arasında yer alıyor.

EGE

ASSOS: Balık ve kalamarıyla ünlü Assos ılıman iklimi ve kışın da hizmet veren otelleriyle gelenleri hoş tutuyor. Assos halkının ev yapımı zeytinyağı, sabun gibi ürünleri var. Assos, orijinal mimari korunarak oluşturulan merkez liman ve civarı, iskele ve antik kentle birlikte bu bayramı hafızanıza kazımaya aday.

BOZCAADA: Ekonomik tatil için son yılların popüler merkezlerinden biri Bozcaada. Hálá iyi konunan adayı bozulmadan görmek için bu bayram iyi bir fırsat. Adanın meşhur çavuş üzümünden yapılan şarapları var. Rumların terkettiği mütevazı eski evler karşısında büyüleneceksiniz.

ALTINOLUK: Oksijen deposu olan bu kanyon bölgesi zeytinyağlarıyla da ünlü. Denizin ve dağ yeşilinin güzelliğine Ege yorumu sunuyor. Çifliklerde yetiştirilen alabalıklar ağzının tadını bilenleri Altınoluk'a davet ediyor.

BODRUM: Yazların çılgın mekanı Bodrum şimdi bazılarına göre en güzel dönemine giriyor. Gece hayatı elbette hala var. Ama gündüzleri de yarımada etrafında turlara çıkabilir Karyalılar’ın antik yaşamlarına doğru tarihte binlerce yıllık yolculuklara çıkabilrsiniz.

AYVALIK: Sadece Cunda'da yerleşim olmasına rağmen adalarının 22'si de Ayvalık'a ayrı bir güzellik katıyor. Adalara tekne gezilerine çıkabilir, çevre turlarına katılabilir ve dev midyeleri tadabilirsiniz. Şansınız varsa çarpıcı renklere boyanan eski Rum evlerinden birinde oda tutabilirsiniz.

MARMARİS: Marmaris'e gelmişken kışın bile denize girebilirsiniz. Gelişmiş şehir hayatıyla Marmaris size beş yıldızlı konforlar da sunuyor. Kendine özgü yeşili zaten daha yolda, Marmaris'e girmeden bütün yorgunluğunuzu üstünüzden alacak.

FETHİYE: Likyalılar ağızlarının tadını iyi biliyorlarmış ki Fethiye'yi mesken tutmuşlar. Ölüdeniz yaş kış dünya turizminin vazgeçilmezlerinden. Eğlence hayatı yazı aratmayacak kadar zengin.

PAMUKKALE: Kalsiyumlu şelalesinin akıttığı sularıyla bir doğa harikası olan Pamukkale, Romalılar zamanından bu yana dünyaca ünlü bir termal ziyaret merkezi. Kirliliğin temizlenmesi için yapılan çalışmalarla büyük ölçüde eski güzelliğine kavuşan Pamukkale son yıllarda yine revaçta.

AKDENİZ

ANTALYA: Türk Rivierası olarak anılan Antalya bu bayram tercih edilebilecek adreslerin başında geliyor. İklim yaz kış müsait, 630 km sahil boyunca Akdeniz'in en temiz denizi, dağlar, akarsular, koylar, tarihi merkezler yer alıyor.

KEMER: Dev tatil köylerinin yanısıra irili ufaklı birçok otele de evsahipliği yapan Kemer, Tekirova, Olympos gibi farklı tatil anlayışlarına hitap eden tatil merkezlerini de bünyesinde bulunduruyor. Mağara kaşifliğinden, jeep safariciliğine kadar pek çok heyecan bekliyor sizi Kemer'de.

KAŞ-KALKAN: Doğal güzellikleri bir yana son yıllarda Kaş'ı ziyaretçi akınına uğratan nedenlerden biri de trekking, dağcılık, rafting gibi sporların yapılabiliyor olması. Yerel mutfak da çok zengin. Kayalıklar üzerinde begonviller içinde bir tatil: İşte Kaş!

MANAVGAT: En önemli antik merkezlerden Side'ye komşu olan Manavgat, adını aldığı çayın iki yanında zengin doğal yapısı ve kültürel özellikleriyle uzanıyor. Merkezden 3 km uzaklıktaki şelale, civarındaki balık lokantalarıyla da ünlü.

ALANYA: Kente yerleşen yabancıların çokluğundan da anlaşılabileceği gibi Alanya dört mevsim güzel. Modern konaklama olanakları farklı bütçelere göre değişik alternatifler sunuyor. Hediyelik eşya bakımından zengin yöreler arasında gelen Alanya'da astım hastalarına Damlataş Mağarası'nı ziyaret etmeleri öneriliyor.

KAPADOKYA: Dört mevsim turizmin merkezi Ürgüp-Göreme dersek herhalde yanlış olmaz. Kayalara oyulmuş, ev, kiliselerin yanında, yeraltına kurulmuş Derinkuyu, Özlüce şehirleri konukları bambaşka bir dünyaya götürüyor.

ORTA ANADOLU

KONYA: Din turizmi açısından çok önemli merkezlerden olan Konya'nın en önemli binasının Yeşil Türbe olması, şehrin Mevlana'nın yurdu olmasından kaynaklanıyor. Her yıl Aralık ayının ilk yarısında dünyaca ünlü sema ayinlerini izlemek mümkün.

BATI KARADENİZ

BOLU: Termal kaynakları ve Yedi Göller bölgesi ile ünlü Bolu kış turizminin gözbebeği merkezlerinden. Milli park olan Yedi Göller'de Orman Bakanlığı'na ait bungalovlar var. Üstelik Bolulu aşçıların marifetlerini bir de memleketlerinde tatmakta fayda var.

ABANT: Göl çevresinde her mevsim yapılan yürüyüşlerde konaklamak isteyenler için ne kadar çok seçenek olduğunu farkedeceksiniz. Yürümek zor geliyorsa fayton da var. Ava da çıkabilirsiniz, yamaç paraşütü de yapabilirsiniz. Yol üstünde sucuk-ekmek keyfi de cabası.

AMASRA: Karadeniz Kıyısı'nın en şirin beldelerinden olan Amasra, karşılıklı iki yarımada üzerine kurulu. Doğal görkemi ve insanının cana yakınlığı artık Doğu Karadeniz'in başladığını hissettiriyor.

SAFRANBOLU: Osmanlı-Türk mimarisinin eşsiz örneklerini sergileyen Safranbolu adını safran bitkisinden alıyor. Asmazlar Konağı başta olmak üzere restore edilmiş harika otellerde kalmak mümkün.

DOĞU ANADOLU

MARDİN: Güneydoğu'nun incisi olarak Mardinhem Süryani kültürünün de etkisiyle, manastırlar, kiliseler, camiler, hanlar şehri olma özelliğini yüzyıllardır koruyor. Ünlü Germi Ab kaplıcasının sağladığı termal turizmin yanında son yıllarda av turizmi de gelişme gösteriyor.

Ş.URFA: Peygamberler şehri Urfa denince akla Hz İbrahim'in yakıldığı yer sayılan Balıklı Göl gelir. Önemli arkeolojik kalıntılara evsahipliği yapan ve GAP gezilerinin de gözdesi Urfa kendine özgü mimarisiyle ziyaretçilerine farklı bir bayram tatili öneriyor.

G.ANTEP: Antep'in bilinen zenginliklerinin yanısıra şu sıralar ziyaret etmek için çok önemli bir neden daha var: Birecik Barajı'nın suları altında kalan antik kent Zeugma.

VİZESİZ YURTDIŞI İMKANI

Bayramda ille de yurtdışına çıkmak isteyenler olabilir diye Türk vatandaşlarını vizesiz kabul eden ülkeleri araştırdık, bulduk. Ama listenin sonlarına doğru haritada biz de kaybolduk: Japonya, Singapur, Hong Kong, Arjantin, Malta, Tunus, Fas, Romanya, Arnavutluk, İran, Fiji, Bahama, Andorra, Batı Samao, Belize, Gambiya, Dominika, Bolivya, Maldivler, Trinidad-Tobago...!

BU YIL KÜLTÜR GEZİLERİ MODA

Bu bayram tatilinde yurtiçi gezileri geçen yıla göre 3-5 kat artış gösterdi. TURSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) AR-GE Departmanının verilerine göre en fazla talep Kapadokya ve Batı Karadeniz'in dahil olduğu kültür turlarında yoğunlaşıyor. Kültür turlarını yakın destinasyon turları (Abant gibi) ve termal turları takip ediyor. Termal turizmde yoğun olarak Afyon ve Pamukkale ön plana çıkıyor. Bu bölgelerdeki konaklama merkezleri neredeyse doluya yakın. Bununla birlikte Antalya, Marmaris gibi tatil yörelerine olan talep çok canlı değil, otellerinde ünlü sanatçıları bulunduran yerler ise her zamanki gibi dolu.

Kapadokya turlarında, son dönemlerin en fazla ilgi gören dizilerinden Asmalıkonak çekimlerinin yapıldığı bölgeye yoğun talep var. Kapadokya'ya rezervasyon yaptıranların çoğunun konağı ziyaret etmek istedikleri belirtiliyor.