GeriSeyahat İstanbul Yazıları
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
İstanbul Yazıları

İstanbul Yazıları

Kumkapı'da Bir Gezi

Kumkapı denince İstanbullu'nun aklına odun depoları, bir de kentin Marmara sahiline yakın yere obalanmış balıkçı meyhaneleri gelirdi. Bir süreden beri bu meyhaneler turistik oldu; eski fiyatlar, eski atmosfer ve müşteri çok farklılaştı. Fakat kuşkusuz Kumkapı bu değil... Kumkapı herşeyden önce kentin ilginç küçük mescitlerinin, sefalete rağmen sevimliliği kaybolmayan sokakların, en güzel kiliselerin ve Ermeni Patrikhanesi'nin bulunduğu semttir. İktisaden çöküntü alanı olan bu bölge, geçen yüzyılın en güzel kárgir bina örneklerini de halen barındırıyor. Akbıyık-Kadırga ve Kumkapı'dan oluşan bölge biraz iyiniyet ve bilgiyle ele alınacak olursa; Marmara kıyısındaki İstanbul, şehrin sevimli bir parçası olabilir. Kumkapı'nın bir özelliği de sokak isimlerinin Belediye encümeninin gözünden kaçması; Çakmaktaşı, Gerdanlık, Tavaşîçeşmesi, Şarapnel, Zindandelen, Hisardibi gibi sokak isimleri tarihi İstanbul'a çağrışımlar yapıyor.

Kumkapı, Bizans döneminin Kantoskalion denen liman bölgesi. Ama Haliç ve Eminönü gibi işlek bir ticaret bölgesi değildi anlaşılan, hiçbir zaman da olmadı. Kumkapı eskiden beri balıkçıların semti olmalıdır. Balığı tutma, balığı satma, satanın yanında sebze meyve, Langa bostanlarının ürünlerinin pazarlanması derken; Kumkapı şehrin merkezine de yakın bir semt olduğu için, İstanbul mutfağını besleyen bir pazar mahallesi de Gedikpaşa civarında doğup gelişmiştir. (...)

(İstanbul'dan Sayfalar. İletişim Yayınları. 2. baskı. 1999)

False