Iqahig’i martta ateşböcekleri aydınlatır yeraltı nehrinde sarkıtlar göz kamaştırır
Güney Çin Denizi’ndeki Palawan, Filipinler’in en büyük adası. 450 kilometre uzunluğunda, 50 kilometre genişliğinde. Gündüz 8 kilometrelik büyülü yeraltı nehrini, gece milyonlarca ateş böceğinin aydınlattığı Iwahig Nehri’ni gezdim. Unutulmaz bir gün yaşadım.
Vahşi yaşamı, beyaz kumsalları, ananas, Hindistan cevizi ve muz ağaçlarıyla kaplı ormanları, olağanüstü güzellikte manzarasıyla Filipinler’in en çekici adası Palawan. Bu adada aynı gün iki unutulmaz anı yaşadım...
KİREÇTAŞINA OYULMUŞ
Puerto Princesa kentinden 50 kilometre uzaklıktaki Subterranean River National Park’a ulaşmak için erkenden yola çıkıyoruz. Sabang kasabasındaki iskeleye giden yolun iki yanında küçük köyler sıralanmış. İlkel barakalar bambudan, pencereleri yine bambuyla işlenmiş.
El değmemiş tropik ormanlardan geçip, pirinç tarlalarını geride bırakarak sahile ulaşıyoruz. UNESCO Dünya Mirası, Biyosfer Rezervi, RAMSAR Alanı, kuş cenneti olan parkta yer alıyor yeraltı nehri. Bir mağaradan giriliyor. Önce yetkililerden izin alınması gerekiyor. Karayoluyla ulaşımı olmadığı için altı kişilik Bankga denilen yerel gezinti tekneleriyle, film karelerinden fırlamış gibi palmiye ve beyaz kumların oluşturduğu Sabang plajını geride bırakarak parka ulaşıyoruz. Parkta artık insanlara alışan dev sürüngenler, maymunlar ve birbirinden renkli kuşların tünediği dev ağaçların arasından geçerek yer altı nehrinin girişine varıyoruz.
YEDİ HARİKA ARASINDA
Verilen bilgiye göre, nehir 250 milyon yaşındaki kireçtaşı dağının altında. Uzunluğu 8.2 kilometre. Denize akıyor ve gelgitten etkileniyor. İlk 1.5 kilometresi ziyarete açık. Dikit ve sarkıtların oluşturduğu benzersiz görüntüsü, 20 milyon yaşında olduğu tahmin edilen Sirenia Fosili (Deniz İneği) sayesinde dünyanın yedi doğa harikası arasına girmiş. Dünyada en kolay girilebilen, gezilebilen yer altı nehri.
TABLO GİBİ MAĞARA
Mağarada, nehirde aydınlatma sistemi yok. Seyyar projektörlü, sekiz kişilik teknelerle mağaraya giriyoruz. Tekneyi kullanan Filipinli, bir yandan bilgi veriyor. Kimi yerlerde başımızı mağara sarkıtlarına vurmamamız için uyarılırken, kimi yerlerde yaklaşık 25 metre uzunluğundaki doğa harikası sarkıtlara projektör tutuluyor. Rehberimiz mağarada yetersiz gelen ışığın aydınlattığı her kayayı, her dikiti bir hayvan veya canlıya benzetiyor. Ünlü Sirenia Fosili’ni ise cılız ışıkta seçmekte zorlanıyoruz. Turist teknelerinden yönelen ışıklardan rahatsız olan binlerce yarasa panikle sağa sola uçuşuyor. Gidiş-dönüşü toplam 3 kilometreyi bulan yaklaşık 45 dakikalık gezintimiz, mağaranın kapısından görülen bembeyaz kumlar ve palmiye ağaçlarının muhteşem görüntüsüyle sona eriyor. Büyülenmemek, etkilenmemek mümkün değil.
Yeraltı nehrinden aynı yöntemle dönüyoruz. Sabang sahilinde yüzüp, derme çatma restoranlarda yöresel yemekleri tadıyoruz. Satıcılarının ellerindeki palalarla üç darbede soydukları ve üstünü açarak bir pipet koydukları Hindistan cevizlerinin sularını içerken, kabuklardan cevizin içindeki yenilebilir bölümü sıyırmak için ilkel kaşık yapılıyor. Bu güzellikleri gölgeleyen tek şey turistlere musallat olan seyyar satıcılar. Hiçbir tepkinize karşılık vermeyip kızmanıza, uzaklaşmak istemenize aldırmıyorlar. Sinir bozucu bir sakinlikle ısrarla size bir şeyler satmaya çalışıyorlar.
Alitaptap şöleni
Akşam karanlığında Iwahig Nehri’nde çok az kişinin görme şansı yakaladığı olağanüstü bir şölene gidiyoruz. Rehberimiz bize sessiz olmamızı, kesinlikle flaşla fotoğraf çekmememizi, ağaçlara dokunmamamızı öğütlüyor. Dörder kişilik teknelere biniyoruz. Iwahig’in suları tatlı-tuzlu karışımı. İki tarafı subasar ormanlarla kaplı. Bu ağaçlar kokularıyla bölgeye ateşböceklerini, yerel ismiyle alitaptap’ları çekiyor. Şubat, mart aylarında çiftleşmek için milyonlarca ateşböceğiyle doluyor orman. Dişilerin yaydığı insan gözüyle görünmeyen kırmızı ışığı fark eden erkekler hemen ışıklarını yakıyor. Bunu gözlemleyen rehberimiz elindeki kırmızı feneri ağaçlara tuttuğunda dişiden çağrı mesajı aldığını düşünen binlerce erkek ateş böceği aynı anda ışıklarını yakmaya başladı. Kapkaranlık gecede, diğer gezinti teknelerindeki kırmızı ışıklarıyla hedeflediği subasar ormanlardaki alitaptap’lar olağanüstü bir görsel şölen yarattı. Tek üzüntümüz bu şöleni görüntüleyememekti.
Nasıl gidilir
İstanbul’dan Filipinler’in başkenti Manila’ya Abu Dabi aktarmalı uçuş 13 saat sürüyor. Manila’dan Palawan Adası’na uçaklar ise günde iki kez havalanıyor. Cebu ve Philippine Airlines uçakları çok konforlu. Puerto Princesa’dan Sabang’a gitmek için iki farklı yöntem var. İlki 10 TL’ye dolmuş (jeepney), ikincisi 100 TL karşılığı klimalı, lüks minibüs.
Tabak dolusu deniz ürünü 20 TL
Filipinler genel anlamda pahalı değil. Geçerli olan para Filipin Pezo’su. 100 TL, 2300 Pezo ediyor. Şehiriçi ulaşım 20, yemekler 100 pezo’dan başlıyor. Turistlerden her yerde, fırsatta bahşiş isteniyor. Palawan’a gidip karışık deniz ürünleri tabağından tatmamak büyük eksiklik. Okyanus ürünleriyle hazırlanan tabakta yok yok. Ve fiyatı en lüks restoranda sadece 20 TL.