İlk hedefiniz Karadeniz!
10 yıl içerisinde yat ve deniz turizminden on milyar dolar kazanılabilir Karadeniz, kendine kıyısı olan ülkelerin denizcileri dışındakiler için hep kapalı kalmış. Bilinmeyen, bilinmediği için de insanın içinde korku uyandıran biraz hırçın bir deniz... Oysa tanıdıkça, ona nasıl davranılması gerektiğini öğrendikçe başka bir dünya. 2 Temmuz'da Karadeniz Yat Rallisi başlıyor. Bu sayede bu denizden uzak kalan ülkelerin denizcileri yeni bir denizi tanıma fırsatı bulacak. Karadeniz, son yıllarda yavaş yavaş da olsa ülkemizde de gelişmeye başlayan yat turizmi için çok önemli bir saha. Şu anda orada hizmet veren marina yok fakat teşebbüsler var. Çok fazla sayıda balıkçı barınağına sahip olan Karadeniz bunları yat limanlarına çevirdiği takdirde turizmden büyük kazanç sağlayacak. Karadeniz Yat Rallisi'ni düzenleyen Ataköy Marina Genel Müdürü Sedat Altunay buna örnek olarak Yunanistan ve Hırvatistan'ı gösteriyor: ‘‘Bizim yat turizmindeki iki önemli rakibimiz olan Yunanistan ve Hırvatistan, balıkçı barınaklarını yat limanına çevirerek turizmde büyük atak yaptı.’’
Önümüzdeki on yıl içinde büyük atak yapması ve turizmde lider konuma gelmesi beklenen Marina-Yat Limanı ve tekneyle yapılan turizm için, bugün yapılacak yatırımlar çok önemli. Bu konuda diğer denizlerimize oranla çok geri planda kalan Karadeniz, bu yıl üçüncüsü yapılacak olan ralliyle dünyaya açılacak. Ataköy Marina Genel Müdürü Sedat Altunay sorularımızı yanıtladı.
50 TEKNE KATILIYOR
Karadeniz'deki limanların kapasitesi ancak 50 tekneye müsade ediyor. Komodorluğunu Teoman Arsay'ın yaptığı ve 20 ülkeden katılımın olduğu ralli 28 Ağustos 1999 tarihine kadar devam edecek. Rallinin kapasitesi ancak 50 tekneyi kabul ettiği için, geçtiğimiz yıllarda katılanlar bu sene katılamıyor. 20 ülkeden katılımın olduğu KAYRA'da Kanada ve Avustralya'dan gelen tekneler de var. Tekneler 2 Temmuz Cuma günü Ataköy Marina'dan start alıyor.
Ataköy Marina'nın diğer marinalardan farklı bir tavrı var. Marina sektöründeki duruşunuzu anlatır mısınız biraz?
- Bir marina denizcinin evinin uzantısı demektir. İnsanlar eviyle teknesi arasında bir tercih yapamama durumuna geldiler artık. Evinin o güzelliğini, sosyal yaşamının genişliğini, aile bütünlüğünü teknesinde de aynen sürdürmekte. O yüzden biz marinayı bir yaşayan semt, yaşayan mahalle olarak düşünüyoruz. Spor kompleksleri, yat klüpleri, yemek eğlence hizmetlerimiz var ve çocuklar için optimist ve pirat sınıflarında kursları motor yat ehliyet kursları ve haftalık eğelenceler düzenliyoruz.
Marina dışında da faaliyetleriniz var, Temmuzda KAYRA başlıyor...
- Tekneleri marinada tutmamız yanlış. Belirli zamanlarda Marmara'ya, Karadeniz'e açılması lazım. Biz bu rallileri uluslararası boyuta taşıdık. Karadeniz Yat Rallisi (KAYRA), 2 Temmuz'dan itibaren Karadeniz'de ülkesi bulunan kıyıları dolaşacak. Ayrıca Karadeniz'i yat turizmine hazırlıyor. Sekiz milyar ile dokuz milyar dolar arasında değişen turizm gelirlerimizin yüzde 25'i marinalar ve yat turizminden sağlanıyor. Önümüzdeki on yıl içerisinde biz sadece yat turizminden 10 milyar dolar kazanabiliriz. Üstelik politik, anarşik olaylardan etkilenmeyen tek turizm alanı bu alan. Bunun için ideal bir ülkeyiz. Bilinmeyen ve korkulan bir Karadeniz'i üç yıldır bilinen ve korkunun yenildiği deniz haline getirdik.
KUZEYDE RİSK YOK
Marinaların politik olaylardan etkilenmemesinin sebebi nedir?
- Denizciler değişik insanlardır. Kültürleri ve yapıları farklıdır. Risk taşıyan, mücadele eden, maceracı insanlar. Denize çıkmak, tekneyle dalgalarla boğuşmak, bilinmeyen koylarda demir atmak onun içinde var. Marinaların, koyların güvenliklerinden eminler. Biraz da meydan okurcasına geliyorlar. Yat ve deniz turizminin tek engeli bürokratik işlemler. Fransız bir tekne, İtalya'da rahat, fakat Türk kara sularına girdiğinde beş-altı tane resmi belge almak zorunda. Yatçılar artık bu tip işlemleri marina yetkilileriyle halletmek istiyor.
Karadeniz için korkulan deniz dediniz. Ralliye hazırlanırken mevsim, rota seçimlerini buna göre mi belirlediniz?
- Karadeniz'de henüz çekme, kurtarma gibi işlemler çok rahat yapılmıyor. Bu yüzden Temmuz-Ağustos aylarını tercih ettik. Karadeniz'in en güzel dönemi. Zaten kuzeyde herhangi bir risk yok. Yukarıdan esen kuzey rüzgárları Ural Dağlarına çarptıktan sonra Karadeniz'e yöneliyor, bu dalgalar bizim kıyılarımıza vuruyor. Geçen yıl Yalta'dan Trabzon'a inerken üç gece yol katettik ve deniz çok güzeldi. Samsun-Sinop arasında biraz dalga ve zor koşullar oluyor, biraz da Ereğli-Amasra arasında olur.
TUNA’DAN GELECEKLER
Geçtiğimiz yıllardan farklı neler yapıyorsunuz bu sene?
- İlk kez Tuna'ya giriyoruz, 33 mil yol alacağız. Tam turu da bu yıl ilk kez gerçekleştireceğiz. Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna, Rusya, Gürcistan ve bütün bizim kıyılarımızı dolaşacağız. KAYRA, dünya denizcileri arasında önemle takip ediliyor çünkü bilinmeyen bir deniz Karadeniz.
Karadeniz'i tanımak isteyen çok denizci var mı?
- Kesinlikle, mesela Tuna üzerinden Karadeniz'e açılıp yelken yapmak isteyen binlerce tekne var. 2000 yılında Tuna'dan geçerek gelecek olan 20 Alman tekne bu yılı bekliyor. Sonra İskandinav ülkelerinden gelmek isteyenler var ki onlar için Karadeniz herhangi bir risk teşkil etmiyor.
Karadeniz'de marina ya da yat limanı için herhangi bir girişim var mı?
- İller bazında bir koordinasyon gerekli. Olayı, deniz turizmi ya da marina turizmi toplantısı yaparak sonuçlandırmak mümkün. Karadeniz'de her 35 metrede bir balıkçı barınağı var. Yunanistan yat turizmi gelirini bu barınaklarını yat limanına çevirerek ulaştı. Bir de bu sektörde ilerlememiz için iyi bir haberleşme ve radyo ağı kurmamız gerek.
Kiralık sandallar tehlikeli
Sandallara can yeleği!
Her yıl serinlemek için derme çatma sandallarla denize açılan ve birden patlayan havayla, yanlarında can yeleği olmaması nedeniyle kısa bir sürede dalgaların arasında kaybolanların haberleri, yaz sezonu boyunca gazetelerin üçüncü sayfalarında manşet olmayı sürdürüyor. İyi yüzme bilmenin dalgalarla boğuşmaya yetmeyeceğini bilen deniz tutkunları sahil güvenlikten ‘‘kiralık sandal’’larda da can yeleği uygulamasını başlatmasını bekliyor.
Güneş tepenizde kavurucu bir hal almış. Sıcaktan bunalmak üzeresiniz. Siz ve yakın arkadaşlarınız, sevgiliniz ya da aileniz kendinizi en yakın deniz kıyısına atıyorsunuz. Ancak o da yetmiyor, ilerde gördüğünüz kiralık sandal levhasına doğru harekete geçip kavurucu sıcaktan iyice kurtulmayı hedefliyorsunuz. Bu sezon saati bir milyonla, iki milyon arasında değişen bir fiyata anlaşıp, sandala atlıyorsunuz.
Tabii ki buraya kadar herşey çok normal. Ayrıca temkinli bir insansınız; sandalı iyice kontrol edip, ıskarmozları, ıskarmoz iplerini, kürekleri, teknenin demirini ve demir ipinin sağlamlığını inceliyorsunuz. Ailenizle ya da sevgilinizle kendinizden emin bir şekilde küreklere asılıp açılmaya başlıyorsunuz.
Ancak unuttuğunuz çok önemli bir şey var. Siz denizdesiniz ve denizde havanın ne zaman değişeceğini kestiremezsiniz.
O kavurucu sıcak kendini bir anda iri dalgalara bırakabilir, siz ve sevdikleriniz bir fındık kabuğunda yaşam mücadelesi vermeye başlayabilirsiniz.
Ve en kötüsü de en önemli şeyi unutmuşsunuzdur; CAN YELEĞİ
Günümüzde her türlü deniz sporu ve deniz taşımacılığında bulundurulması gerekenler arasında birinci sırada yer alan ‘‘can yeleği’’nin kiralık sandallarda akıllara bile getirilmemesi nedeniyle, her yaz sezonu onlarca insan boğularak hayatını yitirmekte...
Can yeleğinin bir deniz kazasından sonra baygın ya da kendinden geçmiş bir halde suyun üzerinde yatarken, sizi yedi mile yakın bir mesafeden kurtarma ekiplerine gösterecek bir renk yapısına da sahip olduğunu unutmayın. (Can yeleklerinin turuncu rengi, diğer renkler arasında en uzaktan görülebilme özelliğine sahiptir.)
Sandal kiralamadan önce!
Iskarmoz ve ıskarmoz ipini kontrol edin
Demirin ve demir ipinin yeterli uzunlukta ve sağlamlıkta olup olmadığına dikkat edin.
Sandalın su yapmamasına bakın.
Küreklerin birbiriyle aynı olmaması durumunda gücünüzün yarı yarıya düşüceğini unutmayın.
Yanınıza kişi başına birer can yeleği alın.
Dört dörtlük bir güvenlik için ise bir düdük, şapka, güneş gözlüğü, varsa bir pusula ve temiz içme suyu mutlaka yanınızda bulunsun.
Bu hafta
İl birinciliği için W.Surf yarışları dün başladı yarın sona eriyor.
Türkiye Açık Deniz Yarış Klübü'nün yacht sınıfında düzenlediği Ataköy Marina Boğaziçi Kupası bugün ve yarın yapılıyor.
İstanbul Yelken Klübü'nün RC Model Yachtlar sınıfındaki Engin Emre Kupası yarın yapılıyor.
1 Temmuz 1999 tarihinde Mersin'de başlayan Cumhurbaşkanlığı Kupası yarışları 4 Temmuz Pazar günü sona erecek.
Kabotaj Bayramı Kupası için bütün sınıfları kapsayan yarışlar 1 Temmuz Perşembe günü İstanbul'da yapılacak.
İngiltere'de 21 Haziran tarihinde başlayan Finn Avrupa Şampiyonası 30 Haziran'da sona eriyor.
Norveç'teki Dragon Gold Cup 23 Haziran'da başladı, 1 temmuz perşembe günü sona eriyor.
DENİZ YILDIZLARI
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV)'nın Ataköy Marina ile işbirliği içinde yürüttüğü seminerlerine, çocuklara ve gençlere yönelik ‘‘Deniz Yıldızları’’ projesiyle haziran ayında da devam ediyor. Proje çerçevesinde, denizlerin evrimi, deniz ekolojisi, biyolojik çeşitlilik gibi konularda teorik ve uyglumalı sekiz saatlik bir program hazırlanmış. 27 Haziran pazar günü yatta yapılacak eğitim programı için katılımcılardan 10 Dolar alınacak. Toplanan para ‘‘Türk Boğazlarının Ekolojik Yönden İzlenmesi’’ projesine aktarılacak.