Ayten Serin
Son Güncelleme:
Hürriyet’te haberini okuyup salyangoz logosu için başvurdular
Dünyada hızla yayılan bir yavaşlık hareketi var: Citta Slow, yani Yavaş Şehir. Amblemleri salyangoz. İnsanlar için daha iyi korunmuş, daha sağlıklı, sakin ve yaşanabilir şehirler yaratmayı amaçlıyorlar. Bugün dünyada Yavaş Şehir kriterlerini yerine getirmiş 100’e yakın yer var.
Henüz Türkiye’de yok ama bir ay önce Hürriyet-Cumartesi ekinde yayınlanan Yavaş Şehirler haberimiz bir ilçemize ilham verdi. İzmir Seferihisar salyangoz amblemi alabilmek için Citta Slow International’a başvurdu. İlham kaynağı olduğumuz ilk yavaş şehir adayımızı görmek için atladık, Seferihisar’a gittik.
Almanya’da film seti gibi yavaş şehir Überlingen’i gördükten sonra Seferihisar tam bir hayal kırıklığı. Yanlış mı geldik acaba, burası nasıl yavaş şehir olacak? Mimari stili olmayan, uyumsuz dükkan tabelalarından, sıvasız binalarına kadar birçok yönüyle insanın gözüne batan sıradan bir ilçe merkezi burası.
Ancak ilçe merkezinden Sığacık Köyü’ne gidince iş değişiyor. Sığacık damarlarındaki kan ağır ağır akan, gerçekten sakin bir yer. Halkı da bu sakinlikten pek memnun. Öğle sıcağında asma altı kahvelerinde oturanlar, teknesiyle uğraşanlar, evinin sundurmasında uyuyanlar, sokakta gezinen birkaç çocuk... Küçük limanında iki restoran, temiz ve düzenli sahilinde palmiyeler, zakkumlar...
YERİNİN DEĞERİNİ BİLEN BOYAYIP SÜSLEMİŞ EVİNİ
Büyük bölümü düzenli bir görünüme sahip Sığacık, beyaz ağırlıklı bir köy. Ege mimarisinin dar sokakları, Sığacık’a da aynı sevimliliği vermiş, sıcaklık kaybolmamış. Dar sokaklar insanları da kaynaştırıyor, gelen geçen tanısın tanımasın selam veriyor birbirine.
Sığacık’ın labirenti andıran çarşısı, asmaaltı masalarıyla kahvehaneleri de bu sıcaklık duygusuna katkıda bulunuyor. Birkaç kilometre ötede Akkum plajı ve Teos Antik kenti var. Köy SİT alanı olmanın da faydasını görmüş. Kanuni döneminden kalma surların önemli bir kısmı ayakta. Şimdi sur girişlerine tahta kapılar yapılacak ve her gün temsili açılıp kapanma töreni düzenlenecek.
Boyasız, sıvasız ya da metruk evler burada da karşımıza çıktı ama yerinin değerini bilen boyayıp süslemiş evini. Mesela Paşa Kaptan lakaplı Mustafa Keleş. Sığacık sahilindeki evini sanat eserine çevirmiş. Denizkabukları, kırık fayans parçalarıyla oluşturduğu desenler buraya gelen herkesin dikkatini çekiyor: “Yıllarca kaptanlık yaptım, dünyayı gezdim ama emekli olup evimi bu hale getirdikten sonra daha çok insanla tanıştım, keşke daha önce yapsaymışım” diyor.
Sur kapılarından birinde rastladığımız emekli jet pilotu Burhan Özkan ve Alman asıllı eşi Sibylle emeklilik sonrası Sığacık’a yerleşmişler. Burhan Bey, “Türkiye’nin bütün kıyılarını gördüm, 1990’da buraya yerleşmeye karar verdik” diyor. Aradıkları yavaş şehri burada bulmuşlar.
BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER:
Yavaş Şehir giysisi üzerimize tam oldu
“Yavaş şehir tanımını duymuştum ama detaylı bilgim yoktu. Sizin yazınız bana ilham verdi. Seferihisar kimliksiz bir ilçe. Yavaş şehir tanımı da bizim için, bir giysinin tam üstünüze oturması gibi oldu.”
SEFERİHİSAR’IN YAVAŞ ŞEHİR PLANLARI
Çöp ayrıştırma kumbaraları konulacak
Termal turistik tesisler oluşturulacak.
Yeni trafik planı ile bisiklet ve fayton yaygınlaştırılacak.
Sokak aydınlatmasında güneş enerjili solar lambalar kullanılacak. ? Rüzgar koridoru kullanılarak rüzgar enerjisi santralı kurulacak.
Her gün törenle açılıp kapanacak ahşap sur kapıları yapılacak.
Teos Antik Kenti tarihini yeniden yaşatacak düzenlemeler yapılacak.
Kadınlar için her mahalleye bir “hanımevi” kurulacak.
Eski belediye binası köy pazarına dönüşecek.
Mandalina entegre tesisi kurulacak. Organik tarım başlayacak.
Esnaf eğitim planı ve konukseverlik eğitimi yapılacak.
Evlerde yapılan yöresel yemekler restoranlara da taşınacak.
Okullarda lezzet tanıtımı ve gastronomi eğitimi verilecek.
YAVAŞ ŞEHİR MANİFESTOSU
Doğaya, tarihe, kültüre, meraklı insanları; kafe, atölye, meydan, restoran ve bozulmamış manzaraları; tadına varılabilecek gerçek ürünleri ve kendine özgü gelenekleri olan, insanların mevsimlerin yavaş seyrini fark edebileceği yerlere Yavaş Şehir deniyor. Sığacık bunları büyük oranda sağlamaya yakın. Sadece biraz işlenmeleri gerekiyor. Zaten Yavaş Şehir olmak da her kent için bir geçiş süresinden sonra gerçekleşebiliyor.
Almanya’da film seti gibi yavaş şehir Überlingen’i gördükten sonra Seferihisar tam bir hayal kırıklığı. Yanlış mı geldik acaba, burası nasıl yavaş şehir olacak? Mimari stili olmayan, uyumsuz dükkan tabelalarından, sıvasız binalarına kadar birçok yönüyle insanın gözüne batan sıradan bir ilçe merkezi burası.
Ancak ilçe merkezinden Sığacık Köyü’ne gidince iş değişiyor. Sığacık damarlarındaki kan ağır ağır akan, gerçekten sakin bir yer. Halkı da bu sakinlikten pek memnun. Öğle sıcağında asma altı kahvelerinde oturanlar, teknesiyle uğraşanlar, evinin sundurmasında uyuyanlar, sokakta gezinen birkaç çocuk... Küçük limanında iki restoran, temiz ve düzenli sahilinde palmiyeler, zakkumlar...
YERİNİN DEĞERİNİ BİLEN BOYAYIP SÜSLEMİŞ EVİNİ
Büyük bölümü düzenli bir görünüme sahip Sığacık, beyaz ağırlıklı bir köy. Ege mimarisinin dar sokakları, Sığacık’a da aynı sevimliliği vermiş, sıcaklık kaybolmamış. Dar sokaklar insanları da kaynaştırıyor, gelen geçen tanısın tanımasın selam veriyor birbirine.
Sığacık’ın labirenti andıran çarşısı, asmaaltı masalarıyla kahvehaneleri de bu sıcaklık duygusuna katkıda bulunuyor. Birkaç kilometre ötede Akkum plajı ve Teos Antik kenti var. Köy SİT alanı olmanın da faydasını görmüş. Kanuni döneminden kalma surların önemli bir kısmı ayakta. Şimdi sur girişlerine tahta kapılar yapılacak ve her gün temsili açılıp kapanma töreni düzenlenecek.
Boyasız, sıvasız ya da metruk evler burada da karşımıza çıktı ama yerinin değerini bilen boyayıp süslemiş evini. Mesela Paşa Kaptan lakaplı Mustafa Keleş. Sığacık sahilindeki evini sanat eserine çevirmiş. Denizkabukları, kırık fayans parçalarıyla oluşturduğu desenler buraya gelen herkesin dikkatini çekiyor: “Yıllarca kaptanlık yaptım, dünyayı gezdim ama emekli olup evimi bu hale getirdikten sonra daha çok insanla tanıştım, keşke daha önce yapsaymışım” diyor.
Sur kapılarından birinde rastladığımız emekli jet pilotu Burhan Özkan ve Alman asıllı eşi Sibylle emeklilik sonrası Sığacık’a yerleşmişler. Burhan Bey, “Türkiye’nin bütün kıyılarını gördüm, 1990’da buraya yerleşmeye karar verdik” diyor. Aradıkları yavaş şehri burada bulmuşlar.
BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER:
Yavaş Şehir giysisi üzerimize tam oldu
“Yavaş şehir tanımını duymuştum ama detaylı bilgim yoktu. Sizin yazınız bana ilham verdi. Seferihisar kimliksiz bir ilçe. Yavaş şehir tanımı da bizim için, bir giysinin tam üstünüze oturması gibi oldu.”
SEFERİHİSAR’IN YAVAŞ ŞEHİR PLANLARI
Çöp ayrıştırma kumbaraları konulacak
Termal turistik tesisler oluşturulacak.
Yeni trafik planı ile bisiklet ve fayton yaygınlaştırılacak.
Sokak aydınlatmasında güneş enerjili solar lambalar kullanılacak. ? Rüzgar koridoru kullanılarak rüzgar enerjisi santralı kurulacak.
Her gün törenle açılıp kapanacak ahşap sur kapıları yapılacak.
Teos Antik Kenti tarihini yeniden yaşatacak düzenlemeler yapılacak.
Kadınlar için her mahalleye bir “hanımevi” kurulacak.
Eski belediye binası köy pazarına dönüşecek.
Mandalina entegre tesisi kurulacak. Organik tarım başlayacak.
Esnaf eğitim planı ve konukseverlik eğitimi yapılacak.
Evlerde yapılan yöresel yemekler restoranlara da taşınacak.
Okullarda lezzet tanıtımı ve gastronomi eğitimi verilecek.
YAVAŞ ŞEHİR MANİFESTOSU
Doğaya, tarihe, kültüre, meraklı insanları; kafe, atölye, meydan, restoran ve bozulmamış manzaraları; tadına varılabilecek gerçek ürünleri ve kendine özgü gelenekleri olan, insanların mevsimlerin yavaş seyrini fark edebileceği yerlere Yavaş Şehir deniyor. Sığacık bunları büyük oranda sağlamaya yakın. Sadece biraz işlenmeleri gerekiyor. Zaten Yavaş Şehir olmak da her kent için bir geçiş süresinden sonra gerçekleşebiliyor.