Son Güncelleme:
Hortumcu erdi muradına
TÜRKİYE'de her alanda büyük hortum var. Bankalarda, devlet ihalelerinde, belediyelerde, aklınıza gelen her yerde. Hortumun kuralları var. Bir kamu kuruluşunun, örneğin belediyenin kasada veya bankada duran parasını çalmak mümkün olmaz. O paranın kaydı kuydu vardır. Oralarda hortumun yolu, ihale yapmaktan geçer. İhale açarsınız, adamına verirsiniz, avantayı kırışıp işi bitirirsiniz. Hemen her kamu ihalesinde binbir dümen döner. İçinde avanta, rüşvet, dümen olmayan kamu ihalesi yok gibidir.* * *İşin bir de ihalesiz yanı vardır. Son yıllarda en büyük hortuma bankalarda tanık olduk. Bankalar soyuldu, boşaltıldı, batırıldı. Devlet bankaları eşe dosta, siyasi yandaşlara peşkeş çekildi. Bu bankalar bilerek batık duruma getirildi. Soygunun ucu Özal dönemine dayanıyor. Örnek vereyim:1980'li yılların başında devletin Anadolu Bankası vardı. Bu bankayı devlet görevlileri soydu. Anadolu Bankası battı. O artık yok. Peki bankayı batıranlar ne oldu? Hiçbir şey! Bir kişi bile ceza almadı. Sonra dosyalar kapandı gitti. Ziraat, Halk, Emlak, kamu bankalarıydı. Siyasi iktidarlar bunları da soydu. Özellikle Halk ve Emlak, her dönemde iktidarlar tarafından korkunç bir biçimde peşkeş çekildi. Başlarına her zaman iktidarların ‘‘en güvendiği’’ emir kulları getirildi. Yani onların emir ve kumandasından çıkmayacak piyonlar.Siyasetçi ile bürokrat ortak oldu, bankalar soyuldu.Türkiye'nin milyarlarca doları, katrilyonlarca lirası aktı gitti. Aralarında en az soyulan Ziraat idi. O da soyulmuştu da, köklü gelenekleri nedeniyle az soyulmuştu!* * *Sonra sıra geldi özel bankaların sahipleri tarafından hortumlanmasına. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Memlekette önüne gelen banka açmış, banka satın almıştı. Pek çoğunun amacı, kendi şirketleri için para bulmaktı. Bu işi yapmanın en iyi ve ucuz yolu da, halktan toplanacak paralardı!Topladılar, paraları götürdüler ve günün birinde battılar.Peki nereye gitmişti o paralar?1- Bunların şirketlerine, yani ceplerine. 2- Yatlarına, villalarına, yalılarına, lüks yaşamlarına. 3- Yurtdışına. Bankalar battı ama hortumcu patronlar dimdik ayakta! Hiçbiri batmadı. Onlar krallar gibi yaşamaya devam ediyor. Bir elleri yağda, bir elleri balda.* * *Aralarında ‘‘şanssız’’ olanlar vardı. Onlar yakalandı, içeri atıldı. En babası içeride 2 yıl yatıp çıktı.Herifçioğlu bir kalemde 2 milyar dolar götürdü, 2 yılda çıktı.Değil Türkiye'de, dünyada bir anket yapın ve insanlara sorun:2 milyar dolar götüreceksin ve en çok 2 yıl yatacaksın. Razı mısın?Yanıt verenlerin yüzde 99'u bu soruya ‘‘razıyım, ver parayı ve beni hemen içeri at’’ diyecektir.* * *Banka hortumcuları son 20 yıl içerisinde bizim sırtımıza toplam yaklaşık 50 milyar dolar bindirdiler. Onların götürdüğü paraları biz ödeyeceğiz... Ve şu anda bile ödüyoruz.O namussuzluk hepimize vergi, faiz, enflasyon olarak geri dönüyor. Ceremesini biz çekiyoruz.Peki hortumcular şimdi ne yapıyor?Bir tanesi bile içeride değil. Bazıları içeriye hiç alınmadı bile. Bazıları göstermelik yargılandı, serbest bırakıldı.İşleri tıkırında. Kimi medya patronu, kimi başka işler yapıyor, bazıları da götürdüğü parayı ‘‘Allah bin bereket versin’’ diyerek yiyor.Paralar nerede? Şeytan aldı götürdü!Hokus pokus, 50 milyar dolar uçtu gitti.Hortumcular erdi muradına, biz çıktık kerevetine!