Her adanın manzarası diğerinden güzeldi objektifi nereye çevireceğimi şaşırdım

Tuğrul Demirel (35) makine mühendisi, aile şirketinde çalışıyor. Eşiyle birlikte Tuzla’da yaşıyor. En önemli hobisi seyahat etmek.
Sık sık gezi planları yapıyor. Yılda 3-4 kez farklı ülkelere seyahat ediyor. Avrupa’nın büyük bölümünü, ABD, Rusya, KKTC, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Tunus bazı şehirlerini gördü. Bugüne kadar ayak bastığı ülkelerin sayısı 30’u aştı. Çoğunlukla gemi seyahatlerini tercih ediyor. “ABD’nin batı sahili, Güney Amerika, Avustralya-Yeni Zelanda, Güney Afrika ve Japonya görmek istediğim yerler arasında” diyor.
Lofoten Adaları’na yolu Norveç Fiyordları turu sırasında düşmüş. “Londra’dan başlayan kapsamlı bir tur seçtik kendimize. Gemimiz, yedinci gün erken saatlerde Lofoten’e ulaştı ve yaklaşık 10 saat burada kaldı.”

RENGARENK EVLER, ÇİÇEKLER

Lofoten, Norveç’in Kuzey Kutup Dairesi’ndeki Nordland Bölgesi’nde. Ana karadan Norveç Denizi’ne doğru kuş tüyü şeklinde uzanan, birbirine köprü ve tünelle bağlı adalardan oluşuyor. Bölgedeki şehirlerden Leknes ve Svolvaer’de havalimanı bulunuyor. Buraya Tromso ve Bodo’dan havayoluyla ulaşmak da mümkün.
Demirel, Lofoten’in kruvaziyer rotasında yer almakla birlikte çok turistik olmadığını, özgün dokusunu bu sayede koruduğunu söylüyor. “Adaların çoğunda balıkçı köyleri var. Eğlence ve alışveriş meraklılarına hitap etmiyor. Fakat doğal güzellikleri benzersiz. Leknes, Svolvaer, Gravdal başlıca yerleşimler. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Nusfjord ve bir diğer balıkçı köyü Ballstad, ahşap evleri ve iskelelere bağlı balıkçı tekneleriyle görülmeye değer. Haukland ve Utakleiv sahilleri de civarda gezilecek diğer yerler.”

DENİZ ÇOK TUZLU, SAHİL TROPİKAL PLAJLAR GİBİ

Gezi sırasında en etkilendiği noktaları şöyle anlatıyor: “Meraktan girdiğimiz bir yan yol bizi inanılmaz güzellikte evler, rengârenk çiçekler, daha önce duymadığımız şekilde öten kuşlar, karlı dağ manzaraları ve tertemiz bir hava eşliğinde Leknes’e ulaştırdı. Kasabanın merkezinde birkaç kafe ve restoran ile küçük mağazalar vardı. Hediyelik eşya satın alabileceğimiz küçük bir dükkan bulduk. Halkın güler yüzü ve samimiyeti dikkatimizi çekti.
Balıkçı kasabası Balstad’a giderken film şeridi gibi manzaralarla karşılaştık. Adanın geneline hakim olan tepeliklerin arasındaki dar yollardan kıvrılarak ilerliyorduk. Karşımıza koylar, göller, tropikal plajları andıran ince kumlu sahiller çıkıyordu. Kamerayı nereye çevireceğimi şaşırmıştım. Haukland isimli plajda mola verdiğimizde şaşkınlığımız zirve yaptı. Tropikal plajları kıskandıracak kumsalla, turkuvaz renkli denizle karşılaşmayı beklemiyorduk. Aceleyle kıyıya indik. Merakla avucuma doldurduğum suyun sıcaklığı maksimum 10-11 dereceydi. Sonra ikinci bir merakla suyun tadına baktım. Beklentimin aksine tuzluydu. Neredeyse Akdeniz kadar. Sonrasında Haukland sahiliyle 1 kilometre ötedeki Utakleiv sahilini ayıran yüksek ve sivri tepeyi delen bir tünelden geçtik. 1 kilometre geride günlük güneşlik olan havanın yerini burada bulutlar ve sert bir rüzgar almıştı. Eşsiz manzara ve sıfır rakımda otlayan besili koyunlar çok ilginçti.”
Konaklama seçeneklerinden bahsederken otel ve pansiyonların mevcut olduğunu söylüyor. “Buraya karavanla gidenler de var. Fakat gemiyle yapılan günübirlik gezi de iyi bir seçenek” diyor. Gece hayatı ise gerçek anlamda bulunmuyor. Çünkü zaten yaz aylarında gece yaşanmıyor.
Demirel’in Lofoten Adaları’na gideceklere önerileri şöyle: “Gemiyle fiyord turuna katılmak isteyenler Lofoten’li güzergahı seçmeli. Kendi başınıza keşfetmeniz zaman alabilir. Tur organizasyonlarından yararlanmakta fayda var. Haukland ve Utakleiv sahilleri, Gravdal’daki ahşap kilise, Nusfjord ve balıkçı köyleri mutlaka görülmeli. Yaz ayları az yağış alması açısından uygun bir dönem. Hava sıcaklığı 15-16 derece civarında.”

SALKIM SALKIM KURUTULMUŞ BALIK

Norveç mutfağında deniz ürünleri ve av eti ön planda. Lofoten’de merak ettiğim için geyik etinden bir şarküteri ürünü tattım, lezzetliydi ve bizim sucuklara benziyordu. Adanın asırlardır başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve önemli bir miktarını ihraç ediyorlar. Her yerde üzüm asmasını anımsatan çardaklar var ve yakınlaştığınızda kurutulmak üzere asılmış salkım salkım iri balıkları görüyorsunuz. Yerel rehber oldukça lezzetli olduğunu söyledi ama biz rağbet etmedik.