Hem yakın hem ucuz: Belgrad
Belgrad hem kısa zamanda hem de çok ucuza keyifle vakit geçirebileceğiniz bir şehir. Özellikle vakit geçirmek diyorum, çünkü açık konuşmak gerekirse burada çok da fazla gezip göreceğiniz turistik yerler yok. Eğer beklentiniz yeni yerler göreyim, müzeler ve saraylar gezip kültürel bir tur yapayım ise Belgrad sizin için pek uygun olmaz. Fakat sokaklarında yürüyeceğiniz, restoranlarını ve kafelerini keşfedeceğiniz ve isterseniz gece hayatının tadını çıkaracağınız bir yere gitmek istiyorsanız Belgrad tam da aradığınız yer. Mini bir Belgrad listesi ile karşınızdayım!
Skadarlija Bohem Sokağı
Belgrad’ın en sevilen bölgelerinden biri kuşkusuz Skadarlija bohem sokağı. Burası Belgrad’ın Montmartre’ı olarak geçiyor. Kafanızda büyük bir sokak canlanmasın. Çünkü son derece minik ama bir o kadar da güzel bir ruhu olan canlı bir sokak burası. 19. yüzyıldan itibaren ünlü yazarların ve aktörlerin bu bölgeye taşınmasıyla ve restoranlar açmasıyla birlikte bu bölge bohemleşmeye başlamış. Şuanda da hala pek çok turistin dikkatini çekiyor. Canlı müzik yapan restoranlarını, orijinal kafelerini ve barlarını görüp renkli fotoğraflar çekmek için bu sokağa mutlaka uğrayın.
Aviator coffee Explorer
Birden fazla şubesi olduğunu gezerken keşfettiğim bir kafe burası. Hatta toplamda altı tane şubesi var. Şubelerin ortak teması uçak olsa da duvarda bulunan resimler veya kullanılan objeler birbirinden farklı. Burası yalnızca atmosferiyle değil istediğiniz kahve çekirdeğiyle hazırladıkları kahvenizin lezzetinde dolayı da oldukça popüler. Ben yalnızca iki tanesine gittim ve özellikle merkezde bulunan şubesinin hem atmosferi daha güzeldi, hem daha büyüktü, hem de yiyecek seçenekleri çok daha fazlaydı. Burası özellikle sabah yedi de açıldığı için erkenden kahvaltı etmek isteyenler için en ideal seçeneklerden biri.
Nicola tesla Müzesi
Hepimizin bildiği gibi, günlük hayatta kullandığımız cep telefonları, uzaktan kumanda, kablosuz cihazlar olmak üzere pek çok aletin çalışma şekillerini tasarlayan bilim adımı Nicola Tesla’dır. Nicola Tesla’nın hayatını öğrenmek, icatlarının bir kısmını görmek ve aynı zamanda bir kaç icadını eğlenceli bir şekilde denemek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir müze burası. Yalnız şunu unutmayın ki bu müzeyi kendi kendinize gezemezsiniz. Çünkü geziniz boyunca toplamda sadece üç farklı odada bulunuyorsunuz fakat tur yaklaşık bir saat boyunca devam ediyor. Yani turun çoğunluğu bilgi edinmekle geçiyor diyebilirim. Bu nedenle belli saatlerde olan İngilizce tur rehberiyle gezmeniz en mantıklı olanı.
To je to
Esnaf lokantası için sizi böyle alalım! Ćevapi’nin en lezzetli olduğu yerlerden biri burası. Tekirdağ köftenin tadına varmış bir millet olarak Ćevapi de neymiş diyebilirsiniz. Aynı fikirdeyim! Fakat Belgrad’a gelmişken hem lokallerin gittiği, hem Ćevapi’nin en lezzetli olduğu yerlerden birine gitmek isterseniz bir öğlen yemeği için en iyi seçenek burası olacaktır.
Kalemegdan Açık Hava Müzesi
Belgrad’da gün doğumunun ve gün batımının tadının çıkarılacağı en güzel yer neresi derseniz burası derim. Belgrad Kalesi olan Kalemegdan Tuna ve Sava nehirlerinin buluştuğu noktaya bakan bir tepede müzelere, geniş parklara, Osmanlı’dan kalan eserlere ve anıtlara yer veriyor. Damat Ali Paşa Türbesi, Paşa Konağı ve Askeri Müze’ye burada rastlayabilirsiniz. Özellikle panoramik görüşünün güzelliği sebebiyle hava koşulları kötü olsa da burada bir mola verip şehrin keyfine varabilirsiniz.
Saint Sava Kilisesi
Camiye benzediği düşünülen Aziz Sava Katedrali Balkanların en büyük, Dünya’nın ise ikinci en büyük Ortodoks Katedrali. Büyüklüğünü şuradan anlayabilirsiniz; neredeyse 10 bin kişi aynı anda bu katedrali ziyaret edecek kapasiteye sahip. Özellikle gece ışıklandırmasıyla daha da ihtişamlı gözüken katedral şehrin en önemli sembollerinden biri. Bu kilise ile ilgili ilginç olan kısım ise kilisede hala çalışmaların devam ediyor olması. Bunun sebebi ise II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1988 yılına kadar iktidarda olanların kilisenin yapımına sıcak bakmamış olması. Bu nedenle de o zamana kadar inşaat durdurulmuş ve günümüzde hala çalışmalar devam ediyor.
Lorenzo & Kakalamba
Sadece güzel yemekler değil aynı zamanda farklı bir dekorasyon göreyim, biraz da orijinal bir ortam olsun diyenler için en ideal restoran Lorenzo & Kakalamba. Heykelleriyle, cansız mankenleriyle, birbirinden ilgi çekici maskeleriyle, orijinal lambalarıyla içeri girdiğiniz an burası sizi kendi içine çekiyor. Burada dekorasyona dair o kadar çok detay var ki, her an yeni bir şey keşfedebilirsiniz. Bu arada gönül rahatlığıyla da en az dekorasyonu kadar yemekleri de lezzetli diyebilirim. Fakat Özellikle hafta sonları çok kalabalık olduğu için gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın!