Hem restoran hem kitapçı
Pera Palas Oteli'nin altında açılan Pera Pera Bar&Restoran'da gece 02.00'ye kadar yemek yenilebiliyor, kitap ve CD satın alınabiliyor.
GEÇEN ay, Pera Palas Oteli'nin altında açılan Pera Pera, bar ve restoran olarak hizmet veriyor. İki ortak Uğur Güracar ve Gülsün Sami tarafından açılan barın yönetimi Michele Tengizman'a ait.
On yıl öncesine kadar otelin bardak deposu olarak kullanılan bu mekanın tavanı volta tavan adı verilen tuğladan yapılmış. Rivayete göre barın taşıyıcıları da eski tramvay rayları!
Ressam Yusuf Taktak, Pera Pera'nın hem isim babası, hem de logosunun yaratıcısı. Heykeltraş Koray Ariş de deri objeleri tasarlamış. Lambalar da Fehmi Erdoğdu'nun elinden çıkma. Bar Pera Palas'ın barıyla aynı modelde. Tek fark pirinç yerine demir ve çinko kullanılması.
Pera Pera'nın girişindeki kitap ve CD köşesinde ise, Librairie de Pera'nın İstanbul ve Beyoğlu'yla ilgili değişik dillerde kitapları ve Lale Plak'ın klasik ve caz CD'leri satılıyor. Ayrıca tiyatro, sinema, sergi ve birçok sanatsal etkinliğin afişlerinin bulunduğu bir pano var.
Gece souper var
Pera Pera'da her türlü içki çeşidi bulunuyor. Mönü kalabalık değil. Lezzetli, seçkin, sayılı yemekten oluşuyor. En popüler yemekler, Pera Pera kebabı, domuz pirzolası, çin makarnası ve çikolata sufle.
Gündüz 12.00'den gece 02.00'ye kadar bar ve restoranda tüm menü bulunuyor. Barda, Souper (Fransızca gece geç yenen yemek) sunuluyor. Bu Beyoğlu civarında gece geç saatlerde işkembecilerle yetinmek zorunda kalanlara farklı bir alternatif.
Ortaklardan Gülsün Sami:‘‘Buradan keyif alacak herkesi bekliyoruz, dileyen bir kadeh şarabıyla kitabını okuyabilir ya da sinema çıkışı lezzetli bir yemek için buraya gelebilir’’diyor. Pera Pera'nın bir özelliği de cumaları heykeltraş ve ressamlar için buluşma mekanı olması.