Hafta sonu Ä°stanbul: Sultanahmet

Yaz mevsiminin tüm hızıyla kendini hissettirdiği şu günlerde, tatil günlerini fırsat bilerek sürekli ertelediğim İstanbul gezilerime başlamak istiyorum. Aslında hedefim, hızlı gelişen ve değişen kentin zengin kültürel değer barındıran semtlerinde dolaşarak fotoğraflar çekmek. Girilmedik semt, gezilmedik müze kalmayana kadar İstanbul’u dolaşacağım. Böylece hem yıllardır içinde yaşadığım kentin hiç tanımadığım yerlerini deneyimlemiş olacak hem de arşivimde kentin görsel hafızasını oluşturmuş olacağım. Bu amaçla ilk olarak Sultanahmet meydanına ayak basıyorum. Meydan, kabaca Sultanahmet külliyesinin çevresi olarak kabul edilebilir. Tramvaydan inip, Hipodroma doğru yürüdüğümde karşıma ilk olarak Alman Çeşmesi çıkıyor. Çeşme, 1901 yılında Alman İmparatoru II. Wilhelm’in ziyareti anısına yaptırılmış. Hemen ilerisinde, dikilitaşlar başlıyor. İlk olarak karşıma Theodosius Dikilitaşı çıkıyor. Bu dikilitaş 4. yüzyılda Mısır Karnak’tan getirildi. Dikilitaşlar ve çevresi fotoğraf çektirmek isteyenlerin ilgisini çekiyor. Burmalı Sütun ve Örme Sütunun da önü oldukça kalabalık.  Dikilitaşları dolaştıktan sonra doğruca, ana duraklarım olan Sultanahmet Camisi ve Ayasofya’ya gidiyorum.

Ayasofya

İlk önce 4. ve 5. yüzyılda iki kilise inşa edilmişti. Ancak çeşitli sebeplerle ikisi de yıkıldı. Yerine 6. yüzyılda bugün gördüğümüz Ayasofya inşa edildi. 1935 yılında müze haline getirildi. Müzenin avlusu oldukça hareketli. İlk önce avludaki II. Theodosius Kilisesi kalıntılarını gezebilirsiniz. Ayasofya’yı dolaştıktan sonra, bahçedeki Osmanlı dönemi yapılarını da dolaşmayı ihmal etmeyin. Gitmeden önce Ayasofya’nın tarihi hakkında bilgi edinmek çok faydalı olacaktır. Bilet gişesi 18.00’da kapanıyor.

Sultanahmet Külliyesi

Sultanahmet Külliyesi 17. yüzyılda inşa edildi. Sultanahmet camisi dışında, arasta, sebil, hamam ve medreseleri de mevcut. Arastayı da görebilirsiniz. Caminin belirli bölümlerinde restorasyon çalışmaları yürütülüyor.

Â

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi  

Büyük Bizans Sarayına ait mozaiklerin bulunduğu müze, İstanbul’un Bizans dönemi tarihini görmek için ideal. Bulgulara göre mozaikler 6. yüzyılda döşenmiş. Mozaiklerde kaplan avı, ok ve yayla aslan avı gibi tasvirler işlenmiş.

Â

 Türk İslam Eserleri Müzesi-İbrahim Paşa Sarayı

Türk-İslam Eserleri Müzesi, Kanuni’nin veziri Damat İbrahim Paşa’ya ait olan İbrahim Paşa Sarayı’nda gezilebiliyor. Müzede, çeşitli dönemlere ait, farklı İslam coğrafyalarından getirilmiş, nadir eserler, el yazmaları, 13. yüzyıla ait değerli halı koleksiyonları sergileniyor.

 Hipodrom KalıntısıÂ

2.yüzyılda yapımına başlanan Hipodrom, 4. yüzyılda Constantinus tarafından, Roma’daki Circus Maximus model alınarak tamamlandı. Hipodrom 30.000 kişilik oturma yerleri bulunan yaklaşık 80 metre uzunluğunda devasa bir yapı. Günümüzde sadece güney kısmından bir bölüm ayakta kalmış. Ancak oldukça harap durumda. Bir otoparkın içine girip fotoğraflarını çekebiliyorsunuz.

 Padişah Türbeleri

Ayasofya’nın bahçesinde yer alan Sultan II. Selim, Sultan III. Murat, Sultan III. Mehmet, Sultan I. Mustafa türbeleri de ziyaret edilebiliyor. Sultan II. Selim’in türbesi zengin çinilerle bezenmiş. Topkapı Sarayı’nın kapısına doğru çıkarken sol taraftan giriliyor.

CaferaÄŸa Medresesi

Caferiye Sokak’ta bulunan medresenin avlusunda, el işi ve ebru atölyelerinin arasında kahve içmek oldukça keyifli.

Â

Soğuk çeşme Sokağı  

Mutlaka görün diyemiyorum. Çünkü önceki gidişlerime göre oldukça kötü buldum. Birçok evin önü kapatılmış. Sokakta cansızlık hakim. Eskiden kartpostal gibiydi.  

Nerede yenir: Sultanahmet Köftecisi

Meydanın en iyi yemek alternatifi kesinlikle burası. Köfteler nefis.

İpuçları

Hava çok sıcak olduğu için güneş altında meydanda dolaşmak oldukça zor. Gezinizi güneşin daha az etkili olduğu erken saatlerde başlatmak isteyebilirsiniz.

Önceki dönemlere nazaran turist sayısının arttığını söyleyebilirim. Her milletten turist var. Bu da meydanı daha hareketli ve cazibeli kılıyor. Aynı zamanda kuyrukların da artmasına neden oluyor.

Bölgedeki tüm yapıları ve müzeleri dolaşmak çok vakit alıyor. Belki iki gün olarak düşünmek daha isabetli olabilir. Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları bu nedenle bir sonraki ziyarete kaldı.    

Ayasofya, Büyük Saray Mozaikleri Müzesi ve diğer birçok müzede geçerli müze kartınızı eğer öğrenci iseniz 20 lira karşılığı alabiliyorsunuz. Ben Saray Mozaikleri Müzesi’nden aldım. Aynı kartla Ayasofya’ya da girdim. Sonraki haftalarda Topkapı Sarayı’na da gitmeyi düşünüyorum.

Bir tam günlük gezi boyunca, 500 adet fotoğraf çektim, 3 müze, 2 türbe, 1 cami, 1 çarşı, 1 medrese ve 1 köfteciJ dolaşmış oldum. Bir sonraki gezide görüşmek üzere.