Son Güncelleme:
Göller arasında macera kaçamağı
İstanbul'un hemen yanıbaşında, birbirinden güzel üç göl. Orman içinde yürüyüş, göl kenarında piknik yapmak için günübirlik gidebileceğiniz ideal bir yer. Eğer balık da tutmak isterseniz bir gece Göynük'te konaklamanızı ve Çubuk Gölü'ne kadar uzanmanızı öneririz. Sülüklü Göl'e gitmek için cumartesi sabahı erkenden çıkmak iyi oluyor. TEM yolundan ilerleyip Akyazı sapağına girdiğinizde bu yol sizi Dokurcun Köyü’ne ulaştırıyor. Sülüklü Göl sapağı ise Dokurcun Köyü’nden bir kilometre sonra sağda. Bu yol yedi kilometre boyunca toprak ama her türlü otomobil sorunsuz girebilir. Sülüklü Göl ormanın tam içinde; bir krater gölüne benziyor. Manzarası da doyasıya bakmak için. 45 dakikada göl çevresini yürüyebilirsiniz. Sülüklü Göl'de tesis olmadığı için piknik malzemelerinizi yanınızda götürmeyi unutmayın. Kapalı bir mekan olmadığı için aniden bastırabilecek bir yağmura karşı da hazırlıklı olmalı. Piknik sepetindekilerden başka bir şeyler yemek isteyenler, Sülüklü sapağından 500 metre sonra kurulmuş olan alabalık çiftliğine mutlaka uğrasın. Önemli bir not olarak, Sülüklü Göl’de avlanma yasağı olduğunu da ekliyoruz.GÖLETLERİ ES GEÇMEYİNKonaklamak için Göynük'e gidecekseniz akşamüstü, örneğin saat dört gibi Sülüklü Göl'den ayrılıp ana yola inmenizi öneririz. Bolu yönüne dönerek Taşkesti üzerinden Göynüğe varacaksınız. Göynük Otel’de, (Gazi Süleymanpaşa Bulvarı numara 15, telefonu (0374) 4516278, faks numarası ise (0374) 451 6205) kalabilirsiniz. Eski bir konaktan bozma otel, Safranbolu evlerini andırıyor. Eğer yer yoksa Abant'taki otellerden birini seçmek de mümkün. Abant'a Mudurnu üzerinden ulaşılıyor ve yoldaki manzara çok güzel. Abant Gölü kenarında Taksim International Abant'ta kalmak isterseniz telefonu (0374) 224 5012, faks numarası (0374) 224 5028. Başka bir seçenek de Büyük Abant Oteli, telefonu (0374) 224 5033 ve faks numarası (0374) 224 5031. Yöreye gidenler daha çok tipik bir Osmanlı kasabası olan Göynük'te konaklamayı seçiyor. Saat kulesi, restore edilen ve halkın halen içinde oturduğu konaklarıyla çok sıcak bir yer burası. Hemen Göynük suyunun kenarındaki kasaba meyhanesinin eti ve mezeleri de çok lezzetli. Fatih Sultan Mehmet'in hocası Ak Şemsettin'in türbesi, Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı Göynük'teki önemli mimari eserler. Sabah Göynük'te uyandıktan sonra, Abant-Mudurnu-Göynük yolu üzerinde Sünnet ve Çubuk göllerine gidilebilir.ANCAK KENDİ ARACINIZLAAnayol üzerinde her gölün tabelası var. Her biri diğerinden çok farklı manzaraya sahip olan bu göllerin yolları kış şartlarında da açık. Yörede her yerde piknik yapılabiliyor, içme suyu var. Sünnet Gölü'nde ise yürüyüş sonunda konaklanabilecek tesisler var. Balık tutmak isteyenler Çubuk Gölü'ne devam edebilir. Dönüş için Taraklı ve Geyve yönünü seçeceksiniz. Taraklı İstanbul arası üç saat. Taraklı-Geyve-Adapazarı üzerinden otobanla İstanbul'a dönülüyor.TARAKLI VE GÖYNÜKLÜLER KİTAP YAZDITaraklı'da meydandaki çay bahçesinde akşam çayı içip ağaç oyma eşyalar satın alabilirsiniz. Taraklı ve Göynük halkının kendi yörelerini tanıtmak için bastırdıkları kitaplardan almanızı da öneririm.Çocukla yürüyüş Kolay bir yürüyüş parkurunu ailece yapmak için engel yok. Anne babaların küçük çocuklarını rahat taşımasına olanak verecek biçimde tasarlanmış bebek çantaları iyi bir çözüm. Vücudu fazla zorlamayan bu askılı modeller, çocukların yaşlarına ve bedenine uygun olarak değişiyor ve doğada bulunmanın zevkini 'paylaştırıyor'.Yürüyüşçünün ayakkabısıPiyasada yürüyüş amaçlı üretilmiş çok çeşit ayakkabı bulmak mümkün. Bunların ortak noktası pahalı olmaları. Özellikle, su geçirmeme ve teri dışarı atma özelliği varsa fiyat iyice yükseliyor. Doğa yürüyüşlerinde kullanılan ayakkabıların en önemli özelliği yüksek bileklikli olmaları. Bu sayede burkulma olasılığı azalıyor. Tabanın sertliği ise uzun yürüyüşlerde ayaktaki yorulmayı geciktiriyor ve bozuk zeminden tabanın etkilenmesini önlüyor.Bot türü bir ayakkabıyla yürüyüşe çıkmak pekala mümkün. Su geçirmesini önlemek için dededen kalma yöntem ayakkabıya vazelin sürmek. Ayakkabı ne kadar su geçirmezse geçirmesin, yanınızda mutlaka yedek çorap bulundurun.Eğer ayakkabınızı yeni aldıysanız ve henüz ayağınıza tam uyum sağlamadıysa uzun bir yürüyüşe çıkmadan önce ayakkabınızı alıştırın. Suyun içinde iyice ıslatıp sonra ıslak ıslak kısa bir yürüyüşe çıkarsanız, ayağınızın şeklini almasını çabuklaştırabilirsiniz. Yağmurluk almak gerek doğrusu Yağmurlu mevsimlerde, çantada bulundurulması gereken en önemli malzemelerden biri de yağmurluk. Doğa sporlarında uzunca bir süredir yağmur geçirmeyen, ama teri dışarı atan yağmurluklar kullanılıyor. Ancak, bu özellik fiyatı ona katlıyor. Normal bir yağmurlukta tehlikeli bir duruma yol açacak kadar terlememeye dikkat etmek gerekiyor. Bunun için, hızı düşürmek, yağmurluğun hava alan bölmelerini açmak gibi yollara başvurulabilir. Dağcılığın alt branşı değilTrekking daha çok dağcılık sporunun bir alt branşı olarak bilinmekle beraber, aslında başlı başına özellikleri olan bir uğraş. Sözcük kökü olan 'trek', Oxford sözlüğünde 'kağnı arabasında, at üstünde veya yaya olarak yapılan uzun, zorlu yolculuk' olarak yer alıyor. Bugünse trekking'i, uzun yürüyüş olarak Türkçeleştirerek bir bölgenin dağlık kesimlerinde, dağcılık teknikleri gerektirecek zor ve sarp yerlere girmeden, genellikle küçük patikaları takip ederek yapılan yürüyüşleri tarif ediyoruz. Bu patika yollar, çoğunlukla yörede yaşayan köylüler ve çobanların takip ettiği güzergahlar. Yürüyüşlerde cepte kuru üzüm, fındık gibi enerji veren besinlerle, kaybedilen tuz ve mineralleri takviye edecek hafif tuzlu yiyecekler bulundurmak mola verinceye kadar canlılık katar. Uzun ama hafif bir yürüyüş yapılacaksa, yüksek bir kondisyon gerekmez, ancak yine de dikkat edilmesi gereken konuların başında kolay parkurlardaki sakatlanmalar geliyor. Fazla teknik istemeyen bu tür yürüyüşlerde bilek burkulmalarının daha sık olduğu hatırlanmalı.Hadi, Uludağ eteklerinde mangal yapmayaHaftasonunu İstanbul'da geçirmek yerine Uludağ'a, eteklerinde sonbaharın demlenmiş güzelliğini yaşayan Soğukpınar'a ve Keles'e doğru gitmenin tam zamanı.İstanbul'dan sabah erkenden yola çıkmalı ki, feribotta kalabalığa kalınmasın. Örneğin saat 10.00'da çıkmayın böyle bir yola. Feribot yolculuğu yarım saat sürüyor, binmeden hemen önce Topçular'ın köy çayhanelerinde sade ve lezzetli peynir-ekmek kahvaltısı yapabilirsiniz. Sonbaharın bütün renkleri için Bolu Yedi Göller'in dışında Uludağ ve etekleri de apayrı bir seçenek. Bursa yolunu takip ederek Uludağ Milli Parkı gişelerine gelmeden hemen sağda Soğukpınar-Keles tabelasını göreceksiniz. Yolun başı Soğukpınar. Yol üstündeyse küçük büyük ya da aşağı yukarı olarak adlandırılan Deliler köyleri, Epçele, Güney Budaklar var. Bu yol Keles'ten devam ederek İnegöl'e kadar gidiyor. Yol boyu ormanlar çok güzel, yürüyüş ve kamp için ideal. Bisikletinizi götürmek isterseniz, inişli çıkışlı yol yorucu olabilir; doğrusu iyi bir kondisyon istiyor. Orman İşletmesi'nin Keles'te güzel bir piknik alanı var. Piknik malzemelerini alıp mangal yapmak gayet keyifli. Ayrıca yörede su çok bol. Ve söylemek gerek, sonbaharı çok güzel buraların! Sadece doğa değil güzel olan, köylerin mimarisi çok iyi korunmuş. Konaklamak için Bursa ya da Uludağ'daki otelleri seçebilirsiniz. Bursa'da kalınırsa Çekirge'deki termal oteller hafta boyunca düğüm olan sinirleri çözmeye birebir. Uludağ'da gündüz, ‘‘kendin pişir kendin ye’’ yapıp zirveye bir günlük yürüyüşe çıkılabilir. İki günlük gezinizi akşam olmadan, saat dört beş gibi tamamlayıp dönüş yolunun da tadını çıkarın.Geceyi Uludağ'da geçirmek isteyenler için 1. Gelişim Bölgesi'ndeki Grand Yazıcı, beş yıldızlı bir alternatif. Otel, bu mevsimde açık olan tek konaklama merkezi. Telefonu (0224) 285 2050, faks numarası (0224) 285 2048.