Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Göl kıyısında tatil
Sahil kasabalarında yoğunluğun arttığı yaz aylarında deniz, güneş, kum turizmine alternatif yaratabilirsiniz. Doğa, göl, serin hava odaklı gezilere çıkabilirsiniz. Türkiye’nin coğrafi çeşitliliği her bölgede farklı göl seçenekleri sunuyor. Üstelik çoğunda yüzmek, balık tutmak, su bisikletiyle dolaşmak, huzur dolu bir atmosferde uzun yürüyüşlere çıkmak mümkün. İznik, Bafa ve Van göllerinin doğası kadar çevresindeki kültürel zenginlik de göz kamaştırıcı. Sapanca, İstanbul’un yakınında bir doğa cenneti. Yeşilin binbir tonunu, serin bir atmosferde görmek istiyorsanız Uzungöl sizi bekliyor.
BAFA GÖLÜ
Gün batımını unutamayacaksınız
Bodrum’un kalabalığından bunaldıysanız, hemen yanıbaşında Bafa Gölü’ne yönelin. Muğla’nın Milas ilçesi sınırlarında, Söke - Milas Karayolu üzerinde. Arkeolojik zenginliklerle dolu bir rotadan geçerek ulaşacaksınız: Milas-Sökeyolundan giderken Euromos okunu takip ederek Tanrı Zeus için yapılan tapınağa, daha sonra Kapıkırı- Herakleia sapağından Gölyaka köyüne varırsınız. Beşparmak Dağları’nın eteklerindeki kalıntıları da gezebilirsiniz. İşte Bafa Gölü’nü en güzel bu noktadan seyredebilirsiniz. Bafa, bugün Türkiye’deki bir çok göl gibi yanlış politikalar nedeniyle kuruma tehlikesi altında. Oysa çevresindeki Söke Ovası, 2000 yıl önce denizmiş. Körfez, Büyük Menderes Irmağı’nın alüvyonlarıyla dolunca, ova haline gelmiş. Gölde üç küçük adanın üstünde kilise, manastır kalıntıları bulunuyor. En eskisi "Yediler Manastırı". Gölde kefal, levrek, yılan balığı tutuluyor. Eskiden çok sazan varmış, gölün suyu kuraklıktan tuzlanınca nesilleri tükenmiş. Neyse ki balıkçıl, pelikan, karabatak ve ördekler hayatta. Zeytinliklerle çevrili gölün kıyı lokantalarında yemekler zeytinyağıyla pişiyor. Sahilde gezi tekneleri dolmuş usulü ada turu yaptırıyor, yüzme molası da veriyor. Turda adalardan sonra antik Heraklia kenti de geziliyor. Beşparmak Dağları’nın güney eteklerinde, gölün kıyısına kurulu kente, Bafa Beldesi’nden 9 kilometrelik toprak yolla da ulaşmak mümkün. Yolculuk boyunca kayaların ilginç şekilleri dikkatinizi çekecek. Kapıkırı Köyü’ne gelirken sahile inen yol Heraklia antik kendine gidiyor. Tarihi M.Ö. 7’nci yüzyıla uzanan kent deniz ticaretiyle zenginleşmiş, Bizans döneminde psikoposluk merkezi olmuş. Kent, 6.5 metre yüksekliğinde surlarla ve 65 kuleyle çevrilmiş, içindeki Athena Tapınağı, günümüze kadar gelebilmiş. Göl çevresi o kadar dolu ki geçerken gerçekten bütün tatilinizi göl kenarında geçirebilir, günübirlik çevre gezileri de yapabilirsiniz. Milas’ta Gümüşkesen Mezar Anıtı’nı, içme suyuyla da tanınan Labranda Antik Kenti’ni, Didim, Milet ve Lasos’u görebilirsiniz. Sokaklar, evler, hanlar tarihi dokusuyla çarpıcı güzellikler sağlıyor. Ünlü Milas halıları da görülmeye değer.
NEREDE KALINIR?
Club Natura Oliva: Bafa kıyısında, zeytinlikler içinde. Sahilinde yüzebilir, kano yapıp, masa tenisi oynanabilirsiniz. (0252 5191072 / www.clubnatura.com) Agora Pansiyon: Kapıkırı köyünde, Heraklia harabeleriyle içiçe. (Tel: 0252 5435445 /www.herakleia.com) Selenes Pansiyon: Göl manzaralı (0 252 5435221 / www.latmosherakleia.com) Ayrıca bölgeye çok yakın olan Didim otellerinde de konaklanabilir.
İZNİK GÖLÜ
Şişte yayın balığına doyamayacaksınız
Bursa’daki gölün Antik Çağ’daki adı Askania’ydı. Türkiye’nin 5’inci büyük gölü. 298 kilometre karelik gölün en dar yeri 11 km, doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 32 km. Suyu tatlı. Batı kıyısındaki kum ve çakıl yığınlarından sızarak Garsak Deresi’ni oluşturuyor, Gemlik Körfezi’ne dökülüyor. Kış ve ilkbahar mevsimlerinde yükselen suları yaza doğru alçalıyor. Gölde en çok sazan, yayın balığı yetişiyor, çevresi zeytinlikler, bağlar, meyve ve sebze baçeleriyle kaplı.
İstanbul yönünden gelirken Orhangazi’den ayrılıp İznik’e giren yol, gölün kuzey kıyısından zeytinlikler arasından sürüyor. Köyleri aşıp iznik’e ulaşıyor. Göl kıyısında piknik alanları, balık lokantaları sıralanıyor. Şişte yayın ve bulgur pilavları meşhur. Güney kıyılarındaki kumsalları plaj olarak kullanılıyor. İznik’ten Gemlik’e doğru inilip gölün güney kıyısından gidildiğinde, bir dizi köy karşılayacak sizi. İki katlı ahşap evlerden oluşan köyler, Osmanlı’nın ilk yerleşimlerinden. Yoldan biraz içeride kalan Gürle tepesine sırtını veren köyde, sadece minaresi ayakta kalmış 600 yıllık Orhan Bey Camisi bulunuyor. Gürle Tepesi köyden 1282 metre yukarıda. Tepeye çıkış sık bitki örtüsü nedeniyle zor olsa da, köylüler bölgenin trekking için uygun ve olduğunu söylüyor. İznik, tarihte üç kez başkent olmuş. Dört kapısından üçü ayakta. İskele kapısı ise yok olmuş. Sayısız cami ve kilise görmek mümkün. Merkezdeki hamam kalıntısının 800 yıllık olduğu, Cenevizliler’den kaldığı iddia ediliyor. Ayasofya Kilisesi, Ayatrifon Kilisesi, Koimesis Kilisesi, Yakup Çelebi Türbesi, Hacı Özbek Camisi, Yeşil Cami diğer önemli yapılar. Süslemede geometrik biçimlerin yerine bitkisel bezeme kullanılması meşhur İznik çiniciliğinin buluşu.
NEREDE KALINIR?
Ski Park Lake Side: Göl kıyısında su kayağı eğitim kampı, 5 bungalowları var. Wakeboard, slalom, barefoot tipi su kayağı yapılabilir. (GSM 0532 6204240) Salıcı Evi: Göle tepeden bakan Gürcü evi, karşı köyden demonte edilip buraya getirilmiş. (Tel: 0532 3154536)Safira Otel: Sahilde (0 224 7571700)
SAPANCA GÖLÜ
Sörf yapabilir, maviye yelken açabilirsiniz
Adapazarı’ndaki göl, dereleri, içme suyu havzası ve ormanlarıyla bir cazibe noktası. İstanbul’a 110, Ankara’ya 330, Bursa’ya ise 180 kilometre uzaklıkta. Etrafı ormanla çevrili. 42 kilometrekare genişliğinde. Kıyısındaki bitki çeşitliliği, suyun berrak mavisi özellikle doğanın canlandığı dönemlerde tam bir renk cümbüşü yaratıyor. Çınar ağaçları, sebze meyve bahçeleri arasında uzanan gölgeli yolları bölgeyi güzelleştiriyor. Dolmuşlarla gidilen iki belde var: Kırkpınar ve Kurtköy. Kurtköy’de dereler, geniş piknik alanları, alabalık çiftlikleri ve restoranlar bulunuyor. Burası ayrıca Sapanca’nın meyve bahçesi. Kırkpınar’da yeşil ve rahat yürüyüş alanları varken lokanta ve kafeler de çok beğeniliyor. Sapanca’da göl kenarından bir başka mesire yeri olan Maşukiye yoluna doğru çıkarken yolun her iki yanında alabalık üretim tesisleri ve restoranlar var. Alabalık, ızgara, güveç, mısır ununda tavada ve kiremitte yapılıyor. Dağ ve göl manzaralı Maşukiye, Sapanca, Pamukova arası dünyada çok nadir rastlanan iklim koşullarına sahip. Yaz sıcaklarında hep ferah. Gölün derinliği 61 metreyi bulurken, ortalama derinlik 31 metre. Suyu içiliyor. Yüzebilir, sörf, yelken yapabilir, deniz bisikleti ya da sandalla çevrede gezintiye çıkabilirsiniz. Balık tutmaktan hoşlananlar sazan, turna, yayın, tatlı su uskumrusunun peşine düşebilir. Samandağ Zirvesi Soğucak, Yaylası koridorunda büyük kentlerde şişelenmiş olarak satılan Kristal, Sırma, Mahmudiye gibi suların kaynakları sıralanıyor. Sapanca’nın merkezinde çoğunluğu 1800’lü yıllardan kalma tescilli 60 kadar tarihi ev var. Hükümet Konağı önünde Bizanslılar’dan kalma lahitler sergileniyor. Mimar Sinan’ın yaptığı belirtilen ve Vecihi Kapısı olarak adlandırılan kemer de ilçenin merkezinde. 1555 yılında Mimar Sinan’ın kalfaları tarafından yapılan Rüstempaşa Camii, 1885 tarihli Hasan Fehmi Paşa Camii de görülebilir.
NEREDE KALINIR ?
Sakarya Üniversitesi Kırkpınar Uygulama Oteli: Göle 250 metre uzaklıkta (0264 5922530 / www.sostesis.sakarya.edu.tr) The Green Park Resort Kartepe: Kartepe mesire yerinde, göle 30 km uzaklıkta (0262 3154700 / www.karteperesort.com) Club Lale Sapanca: Göl kıyısında (0264 5828930 / www.laleotel.com) Sapanca Aqua Apart Hotel: Göle 700 metre uzakta, havuzlu (0264 5825237 / www.sapancaaqua.com) Zeliş Çiftliği: 70 dönümlük meyve bahçesinin içinde (0264 5920586 / www.zelisciftligi.com.tr) Nua Wellness Spa: Göl kıyısında (0264 5822100 / www.richmondnua.com)
ABANT GÖLÜ
Sabah yüzün, ikindide fayton turuna çıkın
Bolu’nun 34 kilometre güney batısında. Çam, köknar, kayın ağaçlarından oluşan ormanla çevrili. 1328 metre yükseklikte, 1.28 kilometrekare genişliğinde. İstanbul’dan gelirken Kaynaşlı ayrımından otoyoldan çıkıp, Bolu Dağı’nı tırmanmak gerekiyor. Dağın bitiminde Abant sapağından giriliyor. 22 kilometrelik yemyeşil yolun sonunda Abant Gölü Milli Parkı’nın girişine geliyorsunuz. Ankara’ya dört, İstanbul’a üç saat uzaklıkta. Bolu’ya hemen hemen tüm kentlerden otobüsle ulaşım mümkün. Trenle ulaşımı tercih edenlerin, Adapazarı’na kadar trenle gelip otobüsle Bolu’ya oradan da minibüsle Abant’a gelmeleri gerekiyor. Abant gölünün çevresi 7 kilometre. Göl çevresinde özelikle fayton turu son derece keyifli. Abant, bitki ve hayvan türleri açısından oldukça zengin. Şu anda olta balıkçılığı yasak. Çevredeki çiftliklerin alabalıkları da göldekiler kadar lezzetli. Gölün etrafında oteller ve restoranlar var. Gölün hiçbir akarsu ile beslenmemesi, tamamen kaynak sularıyla oluşması, sarı ve nadir bulunan beyaz nilüferlerle kaplı oluşu diğer özellikleri. Sahilde mangalda sucuk ve kırmızı şarap tadabilir, kır kahvelerinde sıcak çay veya kahve keyfi yapabilirsiniz. Dönüş yolunda yöre halkından, yörenin kendine özgü tarhana, erişte, yağlı peynir, tereyağı, çam balı ve çeşitli meyve-sebzelerinden satın alabilirsiniz.
NEREDE KALINIR?
Taksim International Abant Palas: İçinde butik otel de barındıran modern bir tesis. (0374 2245012) Büyük Abant Oteli: Gölün kıyısında müthiş bir göl kafesi var (GSM: 0533 7630900) Abant Petro Club: Göle 18 km uzakta (0374 2252870)Abant Evleri: (0374 2245178)
UZUNGÖL
Ayaklarınız suda, başınız bulutlarda
Trabzon’un en ünlü yaylalarından. Of’tan güneye doğru Çaykara yoluna 40 dakikada, oradan da 1 saatlik bozuk bir yoldan geçerek Uzungöl’e varılıyor. 1090 metre yükseklikte. Ormanlarla kaplı bir vadinin ortasında. Çevresinde pansiyonlar, balık lokantaları, küçük resort tipi oteller var. Doğaseverler, yürüyüşçüler, botanikle ilgilenenler için cennet. Yazın bunaltıcı sıcaklarında bile serinliğini koruyor. Su bisikletiyle gölde gezebilirsiniz. Vadi içinden akan temiz, berrak sulu bir dere göle dökülüyor, oradan taşarak Of kasabasından geçip, denize ulaşmak üzere Solaklı deresine (çayına) katılıyor. İkindiden itiraben bulutlar geliyor. Gölde büyüleyici bir manzara oluşturuyor. Uzungöl’e günübirlik gidip, akşama Of ya da Trabzon’a geri dönebileceğiniz gibi, oradaki otel ve pansiyonlarda da konaklayabilirsiniz. Otomobiliniz yoksa, Of’tan kalkan minibüslere binerek Çaykara ve Uzungöl’e gidebilirsiniz. Uzungöl çevresinde gezilecek sayısız yayla var. Yukarıya, Soğanlı Dağı’na doğuru az bilinen bir rotada dağın zirvelerine doğru yolculuk sizi çok heyecanlandıracak. Bir saatlik otomobil yolculuğu ile önce İspil köyüne sonra da Meze Yaylası’na varırsınız. Yayladan 10 dakikalık sürüşle zirvede, bulutların üzerindesiniz. Yürümek isteyenler için yürüşüyüş de tavsiye edilir. Zirvede bir yanınızda Anzer, diğer yanınızda Haya, ve diğer tarafta Uzungöl’ün de bulunduğu Haldızen Vadisi’ni göreceksiniz. Bir saat daha yol alırsanız Haya Yaylası’ndan Maura Yaylası’na, oradan İksenit Yaylası’na inersiniz. Burada yaylaların sonu yok desek yeridir.
NEREDE KALINIR?
İnan Kardeşler Alabalık ve Motel Tesisleri (0462 6566021) Özkan Motel (0462 6566280) Danış Motel (0462 6566017) Akyüz Motel (0462 6566092) Önal Motel (0462 6566074) Doğa Motel (0462 6566110)
VAN GÖLÜ
Kıyıdaki yerleşimler Ege kasabaları gibi
Vanlılar, "deniz" demeyi tercih etse de biz onu Van Gölü olarak biliyoruz. Tatvan ilçesi sınırları içinde, sönmüşvolkanik dağ Nemrut’un dibinde. 3 bin 173 kilometrekare genişliğinde. Kıyı şeridi 430 kilometre. Derinliği 451 metreye kadar varıyor. Suları tuzlu, sodalı. Doğu bölümünde dört ada bulunuyor: Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları arkeolojik SİT alanı. Gölde feribotlarla Tatvan-Van demiryolu bağlantısı sağlanıyor. Suyun sodalı olması biyolojik çeşitliliği sınırlıyor. 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton bulunan gölün tek balığı inci kefalı. Adalar arasında teknelerle mavi tur, plajlarında su sporları yapılıyor. Çevresinde sayısız doğal güzellik var. Gevaş, Tatvan, Edremit gibi gölkıyısı ilçelerinin yanı sıra Selçuklu Mezarları’nın bulunduğu ve doğal taşıyla meşhur Ahlat bunlardan sadece bir kaçı. Tatvan, Van gölü çevresinin en güzel yerleşimlerinden. Ege sahil kasabalarını andıran Tatvan’ın muftağı da özel. Bütün olarak pişirilen oğlak ile yapılan Büryan’ı tatmak gerekiyor. Afşor çorbası, çorti aşı, içli köfte gibi yerel yemekleri de denemelisiniz. Muradiye Şelalesi’nin bulunduğu Muradiye’yi, kıyıdan biraz uzak olsa da (Van’a 60 km) Güzelsu’daki Hoşap Kalesi’ni gezmeye doyamazsınız. Ege sahil kasabasını çağrıştıran diğer yerleşim, Edremit ise bölgenin turizm merkezi. Ağaçlarla kaplı. Kamplar, dinlenme tesisleri sahili boyunca uzanıyor. Kadembastı ve Kızdamı kamping alanları da günlük ya da uzun süreli vakit geçirilecek yerler.
NEREDE KALINIR?
Büyük Urartu Oteli: Van merkezinde (0432 2120660) Tuşba Otel: Göl kıyısında Edremit Yolu’nun 12’nci kilometresinde (0432 3122966) Merit Şahmaran: Göl kıyısında Edremit Yolu’nun 12’nci kilometresinde (0432 3123060) Akdamar Oteli (432 2149923) Yakut Oteli (0432 2142832) Tebriz Oteli (432 2154573)
Gün batımını unutamayacaksınız
Bodrum’un kalabalığından bunaldıysanız, hemen yanıbaşında Bafa Gölü’ne yönelin. Muğla’nın Milas ilçesi sınırlarında, Söke - Milas Karayolu üzerinde. Arkeolojik zenginliklerle dolu bir rotadan geçerek ulaşacaksınız: Milas-Sökeyolundan giderken Euromos okunu takip ederek Tanrı Zeus için yapılan tapınağa, daha sonra Kapıkırı- Herakleia sapağından Gölyaka köyüne varırsınız. Beşparmak Dağları’nın eteklerindeki kalıntıları da gezebilirsiniz. İşte Bafa Gölü’nü en güzel bu noktadan seyredebilirsiniz. Bafa, bugün Türkiye’deki bir çok göl gibi yanlış politikalar nedeniyle kuruma tehlikesi altında. Oysa çevresindeki Söke Ovası, 2000 yıl önce denizmiş. Körfez, Büyük Menderes Irmağı’nın alüvyonlarıyla dolunca, ova haline gelmiş. Gölde üç küçük adanın üstünde kilise, manastır kalıntıları bulunuyor. En eskisi "Yediler Manastırı". Gölde kefal, levrek, yılan balığı tutuluyor. Eskiden çok sazan varmış, gölün suyu kuraklıktan tuzlanınca nesilleri tükenmiş. Neyse ki balıkçıl, pelikan, karabatak ve ördekler hayatta. Zeytinliklerle çevrili gölün kıyı lokantalarında yemekler zeytinyağıyla pişiyor. Sahilde gezi tekneleri dolmuş usulü ada turu yaptırıyor, yüzme molası da veriyor. Turda adalardan sonra antik Heraklia kenti de geziliyor. Beşparmak Dağları’nın güney eteklerinde, gölün kıyısına kurulu kente, Bafa Beldesi’nden 9 kilometrelik toprak yolla da ulaşmak mümkün. Yolculuk boyunca kayaların ilginç şekilleri dikkatinizi çekecek. Kapıkırı Köyü’ne gelirken sahile inen yol Heraklia antik kendine gidiyor. Tarihi M.Ö. 7’nci yüzyıla uzanan kent deniz ticaretiyle zenginleşmiş, Bizans döneminde psikoposluk merkezi olmuş. Kent, 6.5 metre yüksekliğinde surlarla ve 65 kuleyle çevrilmiş, içindeki Athena Tapınağı, günümüze kadar gelebilmiş. Göl çevresi o kadar dolu ki geçerken gerçekten bütün tatilinizi göl kenarında geçirebilir, günübirlik çevre gezileri de yapabilirsiniz. Milas’ta Gümüşkesen Mezar Anıtı’nı, içme suyuyla da tanınan Labranda Antik Kenti’ni, Didim, Milet ve Lasos’u görebilirsiniz. Sokaklar, evler, hanlar tarihi dokusuyla çarpıcı güzellikler sağlıyor. Ünlü Milas halıları da görülmeye değer.
NEREDE KALINIR?
Club Natura Oliva: Bafa kıyısında, zeytinlikler içinde. Sahilinde yüzebilir, kano yapıp, masa tenisi oynanabilirsiniz. (0252 5191072 / www.clubnatura.com) Agora Pansiyon: Kapıkırı köyünde, Heraklia harabeleriyle içiçe. (Tel: 0252 5435445 /www.herakleia.com) Selenes Pansiyon: Göl manzaralı (0 252 5435221 / www.latmosherakleia.com) Ayrıca bölgeye çok yakın olan Didim otellerinde de konaklanabilir.
İZNİK GÖLÜ
Şişte yayın balığına doyamayacaksınız
Bursa’daki gölün Antik Çağ’daki adı Askania’ydı. Türkiye’nin 5’inci büyük gölü. 298 kilometre karelik gölün en dar yeri 11 km, doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 32 km. Suyu tatlı. Batı kıyısındaki kum ve çakıl yığınlarından sızarak Garsak Deresi’ni oluşturuyor, Gemlik Körfezi’ne dökülüyor. Kış ve ilkbahar mevsimlerinde yükselen suları yaza doğru alçalıyor. Gölde en çok sazan, yayın balığı yetişiyor, çevresi zeytinlikler, bağlar, meyve ve sebze baçeleriyle kaplı.
İstanbul yönünden gelirken Orhangazi’den ayrılıp İznik’e giren yol, gölün kuzey kıyısından zeytinlikler arasından sürüyor. Köyleri aşıp iznik’e ulaşıyor. Göl kıyısında piknik alanları, balık lokantaları sıralanıyor. Şişte yayın ve bulgur pilavları meşhur. Güney kıyılarındaki kumsalları plaj olarak kullanılıyor. İznik’ten Gemlik’e doğru inilip gölün güney kıyısından gidildiğinde, bir dizi köy karşılayacak sizi. İki katlı ahşap evlerden oluşan köyler, Osmanlı’nın ilk yerleşimlerinden. Yoldan biraz içeride kalan Gürle tepesine sırtını veren köyde, sadece minaresi ayakta kalmış 600 yıllık Orhan Bey Camisi bulunuyor. Gürle Tepesi köyden 1282 metre yukarıda. Tepeye çıkış sık bitki örtüsü nedeniyle zor olsa da, köylüler bölgenin trekking için uygun ve olduğunu söylüyor. İznik, tarihte üç kez başkent olmuş. Dört kapısından üçü ayakta. İskele kapısı ise yok olmuş. Sayısız cami ve kilise görmek mümkün. Merkezdeki hamam kalıntısının 800 yıllık olduğu, Cenevizliler’den kaldığı iddia ediliyor. Ayasofya Kilisesi, Ayatrifon Kilisesi, Koimesis Kilisesi, Yakup Çelebi Türbesi, Hacı Özbek Camisi, Yeşil Cami diğer önemli yapılar. Süslemede geometrik biçimlerin yerine bitkisel bezeme kullanılması meşhur İznik çiniciliğinin buluşu.
NEREDE KALINIR?
Ski Park Lake Side: Göl kıyısında su kayağı eğitim kampı, 5 bungalowları var. Wakeboard, slalom, barefoot tipi su kayağı yapılabilir. (GSM 0532 6204240) Salıcı Evi: Göle tepeden bakan Gürcü evi, karşı köyden demonte edilip buraya getirilmiş. (Tel: 0532 3154536)Safira Otel: Sahilde (0 224 7571700)
SAPANCA GÖLÜ
Sörf yapabilir, maviye yelken açabilirsiniz
Adapazarı’ndaki göl, dereleri, içme suyu havzası ve ormanlarıyla bir cazibe noktası. İstanbul’a 110, Ankara’ya 330, Bursa’ya ise 180 kilometre uzaklıkta. Etrafı ormanla çevrili. 42 kilometrekare genişliğinde. Kıyısındaki bitki çeşitliliği, suyun berrak mavisi özellikle doğanın canlandığı dönemlerde tam bir renk cümbüşü yaratıyor. Çınar ağaçları, sebze meyve bahçeleri arasında uzanan gölgeli yolları bölgeyi güzelleştiriyor. Dolmuşlarla gidilen iki belde var: Kırkpınar ve Kurtköy. Kurtköy’de dereler, geniş piknik alanları, alabalık çiftlikleri ve restoranlar bulunuyor. Burası ayrıca Sapanca’nın meyve bahçesi. Kırkpınar’da yeşil ve rahat yürüyüş alanları varken lokanta ve kafeler de çok beğeniliyor. Sapanca’da göl kenarından bir başka mesire yeri olan Maşukiye yoluna doğru çıkarken yolun her iki yanında alabalık üretim tesisleri ve restoranlar var. Alabalık, ızgara, güveç, mısır ununda tavada ve kiremitte yapılıyor. Dağ ve göl manzaralı Maşukiye, Sapanca, Pamukova arası dünyada çok nadir rastlanan iklim koşullarına sahip. Yaz sıcaklarında hep ferah. Gölün derinliği 61 metreyi bulurken, ortalama derinlik 31 metre. Suyu içiliyor. Yüzebilir, sörf, yelken yapabilir, deniz bisikleti ya da sandalla çevrede gezintiye çıkabilirsiniz. Balık tutmaktan hoşlananlar sazan, turna, yayın, tatlı su uskumrusunun peşine düşebilir. Samandağ Zirvesi Soğucak, Yaylası koridorunda büyük kentlerde şişelenmiş olarak satılan Kristal, Sırma, Mahmudiye gibi suların kaynakları sıralanıyor. Sapanca’nın merkezinde çoğunluğu 1800’lü yıllardan kalma tescilli 60 kadar tarihi ev var. Hükümet Konağı önünde Bizanslılar’dan kalma lahitler sergileniyor. Mimar Sinan’ın yaptığı belirtilen ve Vecihi Kapısı olarak adlandırılan kemer de ilçenin merkezinde. 1555 yılında Mimar Sinan’ın kalfaları tarafından yapılan Rüstempaşa Camii, 1885 tarihli Hasan Fehmi Paşa Camii de görülebilir.
NEREDE KALINIR ?
Sakarya Üniversitesi Kırkpınar Uygulama Oteli: Göle 250 metre uzaklıkta (0264 5922530 / www.sostesis.sakarya.edu.tr) The Green Park Resort Kartepe: Kartepe mesire yerinde, göle 30 km uzaklıkta (0262 3154700 / www.karteperesort.com) Club Lale Sapanca: Göl kıyısında (0264 5828930 / www.laleotel.com) Sapanca Aqua Apart Hotel: Göle 700 metre uzakta, havuzlu (0264 5825237 / www.sapancaaqua.com) Zeliş Çiftliği: 70 dönümlük meyve bahçesinin içinde (0264 5920586 / www.zelisciftligi.com.tr) Nua Wellness Spa: Göl kıyısında (0264 5822100 / www.richmondnua.com)
ABANT GÖLÜ
Sabah yüzün, ikindide fayton turuna çıkın
Bolu’nun 34 kilometre güney batısında. Çam, köknar, kayın ağaçlarından oluşan ormanla çevrili. 1328 metre yükseklikte, 1.28 kilometrekare genişliğinde. İstanbul’dan gelirken Kaynaşlı ayrımından otoyoldan çıkıp, Bolu Dağı’nı tırmanmak gerekiyor. Dağın bitiminde Abant sapağından giriliyor. 22 kilometrelik yemyeşil yolun sonunda Abant Gölü Milli Parkı’nın girişine geliyorsunuz. Ankara’ya dört, İstanbul’a üç saat uzaklıkta. Bolu’ya hemen hemen tüm kentlerden otobüsle ulaşım mümkün. Trenle ulaşımı tercih edenlerin, Adapazarı’na kadar trenle gelip otobüsle Bolu’ya oradan da minibüsle Abant’a gelmeleri gerekiyor. Abant gölünün çevresi 7 kilometre. Göl çevresinde özelikle fayton turu son derece keyifli. Abant, bitki ve hayvan türleri açısından oldukça zengin. Şu anda olta balıkçılığı yasak. Çevredeki çiftliklerin alabalıkları da göldekiler kadar lezzetli. Gölün etrafında oteller ve restoranlar var. Gölün hiçbir akarsu ile beslenmemesi, tamamen kaynak sularıyla oluşması, sarı ve nadir bulunan beyaz nilüferlerle kaplı oluşu diğer özellikleri. Sahilde mangalda sucuk ve kırmızı şarap tadabilir, kır kahvelerinde sıcak çay veya kahve keyfi yapabilirsiniz. Dönüş yolunda yöre halkından, yörenin kendine özgü tarhana, erişte, yağlı peynir, tereyağı, çam balı ve çeşitli meyve-sebzelerinden satın alabilirsiniz.
NEREDE KALINIR?
Taksim International Abant Palas: İçinde butik otel de barındıran modern bir tesis. (0374 2245012) Büyük Abant Oteli: Gölün kıyısında müthiş bir göl kafesi var (GSM: 0533 7630900) Abant Petro Club: Göle 18 km uzakta (0374 2252870)Abant Evleri: (0374 2245178)
UZUNGÖL
Ayaklarınız suda, başınız bulutlarda
Trabzon’un en ünlü yaylalarından. Of’tan güneye doğru Çaykara yoluna 40 dakikada, oradan da 1 saatlik bozuk bir yoldan geçerek Uzungöl’e varılıyor. 1090 metre yükseklikte. Ormanlarla kaplı bir vadinin ortasında. Çevresinde pansiyonlar, balık lokantaları, küçük resort tipi oteller var. Doğaseverler, yürüyüşçüler, botanikle ilgilenenler için cennet. Yazın bunaltıcı sıcaklarında bile serinliğini koruyor. Su bisikletiyle gölde gezebilirsiniz. Vadi içinden akan temiz, berrak sulu bir dere göle dökülüyor, oradan taşarak Of kasabasından geçip, denize ulaşmak üzere Solaklı deresine (çayına) katılıyor. İkindiden itiraben bulutlar geliyor. Gölde büyüleyici bir manzara oluşturuyor. Uzungöl’e günübirlik gidip, akşama Of ya da Trabzon’a geri dönebileceğiniz gibi, oradaki otel ve pansiyonlarda da konaklayabilirsiniz. Otomobiliniz yoksa, Of’tan kalkan minibüslere binerek Çaykara ve Uzungöl’e gidebilirsiniz. Uzungöl çevresinde gezilecek sayısız yayla var. Yukarıya, Soğanlı Dağı’na doğuru az bilinen bir rotada dağın zirvelerine doğru yolculuk sizi çok heyecanlandıracak. Bir saatlik otomobil yolculuğu ile önce İspil köyüne sonra da Meze Yaylası’na varırsınız. Yayladan 10 dakikalık sürüşle zirvede, bulutların üzerindesiniz. Yürümek isteyenler için yürüşüyüş de tavsiye edilir. Zirvede bir yanınızda Anzer, diğer yanınızda Haya, ve diğer tarafta Uzungöl’ün de bulunduğu Haldızen Vadisi’ni göreceksiniz. Bir saat daha yol alırsanız Haya Yaylası’ndan Maura Yaylası’na, oradan İksenit Yaylası’na inersiniz. Burada yaylaların sonu yok desek yeridir.
NEREDE KALINIR?
İnan Kardeşler Alabalık ve Motel Tesisleri (0462 6566021) Özkan Motel (0462 6566280) Danış Motel (0462 6566017) Akyüz Motel (0462 6566092) Önal Motel (0462 6566074) Doğa Motel (0462 6566110)
VAN GÖLÜ
Kıyıdaki yerleşimler Ege kasabaları gibi
Vanlılar, "deniz" demeyi tercih etse de biz onu Van Gölü olarak biliyoruz. Tatvan ilçesi sınırları içinde, sönmüşvolkanik dağ Nemrut’un dibinde. 3 bin 173 kilometrekare genişliğinde. Kıyı şeridi 430 kilometre. Derinliği 451 metreye kadar varıyor. Suları tuzlu, sodalı. Doğu bölümünde dört ada bulunuyor: Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları arkeolojik SİT alanı. Gölde feribotlarla Tatvan-Van demiryolu bağlantısı sağlanıyor. Suyun sodalı olması biyolojik çeşitliliği sınırlıyor. 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton bulunan gölün tek balığı inci kefalı. Adalar arasında teknelerle mavi tur, plajlarında su sporları yapılıyor. Çevresinde sayısız doğal güzellik var. Gevaş, Tatvan, Edremit gibi gölkıyısı ilçelerinin yanı sıra Selçuklu Mezarları’nın bulunduğu ve doğal taşıyla meşhur Ahlat bunlardan sadece bir kaçı. Tatvan, Van gölü çevresinin en güzel yerleşimlerinden. Ege sahil kasabalarını andıran Tatvan’ın muftağı da özel. Bütün olarak pişirilen oğlak ile yapılan Büryan’ı tatmak gerekiyor. Afşor çorbası, çorti aşı, içli köfte gibi yerel yemekleri de denemelisiniz. Muradiye Şelalesi’nin bulunduğu Muradiye’yi, kıyıdan biraz uzak olsa da (Van’a 60 km) Güzelsu’daki Hoşap Kalesi’ni gezmeye doyamazsınız. Ege sahil kasabasını çağrıştıran diğer yerleşim, Edremit ise bölgenin turizm merkezi. Ağaçlarla kaplı. Kamplar, dinlenme tesisleri sahili boyunca uzanıyor. Kadembastı ve Kızdamı kamping alanları da günlük ya da uzun süreli vakit geçirilecek yerler.
NEREDE KALINIR?
Büyük Urartu Oteli: Van merkezinde (0432 2120660) Tuşba Otel: Göl kıyısında Edremit Yolu’nun 12’nci kilometresinde (0432 3122966) Merit Şahmaran: Göl kıyısında Edremit Yolu’nun 12’nci kilometresinde (0432 3123060) Akdamar Oteli (432 2149923) Yakut Oteli (0432 2142832) Tebriz Oteli (432 2154573)