Gecelere yemekli mekan

Boğaz'ın en güzel manzarasını artık İstanbul'un yeni mekanı Laila'da sindire sindire izleyebileceksiniz. Geçtiğimiz günlerde açılan Laila, bir restoran konseptine sahip. İçinde yok yok. Üstelik saat 19:00'dan sonra Japonlu, İtalyanlı ve Türklü yemekleriyle, uzun yaz gecelerini yaşayabileceğiniz bir mekan...

Kuruçeşme'de eski Pasha'nın keyfini bilenler, yeni versiyonu Lalia'yı da görmeliler. Şefik Öztek'in 29 günde hazırladığı Laila, şimdiden Kuruçeşme'nin seçkin bir mekanı oldu. Hafta içinde bile İstanbullu'ların doldurduğu mekan, özellikle yemek konusunda özel ilgisi olanların dikkatine sunulur... Dışarıda bulamadığınız, bulsanız da beğenemediğiniz ve yemek istediğiniz her mutfağı sunuyor size...

Japon, İtalyan ve balık olayı

Kapıdan içeri girdiğinizde, önce sizi Shashibala'nın büyüleyici panoramiği karşılıyor. Shashibala, Asya dilinde ‘‘Ayın kızı’’ anlamını taşıyor. Ahşap bir dekora sahip olan Laila'nın Shashibala restoranında Hollandalı başahçı Rudolf Van Nunen'in hazırladığı Eurasian mutfağı, yani doğu ve batı sentezinin oluşturduğu yemekleri yiyebiliyorsunuz. Ama diyelim ki, canınız Japon mutfağından suşi yemek istedi. Hemen Shashibala'nın yanından aşağı inen merdiven dibinde ‘‘Boğaz’’ anlamını taşıyan Kaikyo Shushi Bar’ına oturabilirsiniz. Japon usta ahçılar Junichi Hiraga ve Shunichi Horikoshi'nin birbirinden lezzetli suşileri sizi bekliyor.

Tabii ki herkes Japon mutfağına dalacak diye bir kural yok. Arada insanın canı pizza veya spagetti de isteyebilir. Böyle acil durumlar için de, İtalyan restoranı Mezzaluna, pizzanın çeşitleriyle Laila'nın ikinci kalesi olarak anılıyor.

Eh, tabii Boğaz'da olup da balık yememek doğru olmayabilir. Zaten o denize baka baka insanın canı da mutlaka balık yemek ister. İşte Tarihi Karaköy Balıkçısı da size bu fırsatı sunuyor. Tarihi Karaköy Balıkçısı, bugüne kadar tatmadığınız lezzette balıkları sunuyor size. Boğaz'ın ışıl ışıl manzarasında bir kadeh rakı ve tadına doyum olmaz bir lüfer. İşte bitmeyen gecenin trio'su...

Genel olarak Boğaz havasının serin olduğu düşünülürse, Laila'ya giderken yılın en yükselen trendi olan şal olayına girmeniz gerekebilir. Malum, bu yaz serin havalardan korunmanın en uygun yolu, şallara sarınmak olarak belirlendi...

Milli maçlara büyük ekran

Hemen yanı başında büyük barkovizyon ekranda milli maçları izleyerek, peynir çeşitleri ve yıllanmış şaraplarıyla Divino Wine & Cheese Bar hizmetinizde. Türkiye'de futbol maçlarının durumu malum. İzlemeyeni dövüyorlar halinde bir olay bu... Tabii açık havada, dostlarınızla birlikte ve içkiler eşliğinde bu maçları izlemek de bir keyif haline dönüşebiliyor. Hem de dev gibi bir ekranda. Artık evlerde toplanıp ekranın karşısında fanatiklik yapmak ‘‘out’’ oldu. Şimdi açık mekanlara gidip, büyük ekranda ve stadyum gibi önlü arkalı sıralara oturup maç seyretmek moda...

Açlık sorunu yok

Laila’da her zevke hitap edecek mutfak var. Yani oraya gidip de aç kalmanız olasılık dışında birşey... Türk mutfağı ile Ulus 29, otantik bir atmosfer sunuyor size. Hemen yanında deniz kenarında ise Hünal's Brasserie var. Çok aç olmayıp sadece atıştırmak isteyenlere özel. Ve de gecenin ilerleyen saatlerinde acıkanlar için ideal...

Bir de bar olayı var tabii ki. Restoran da olsa, gece klübü de olsa, barsız düşünülemez bir mekan. Hem de tam Boğaz'a karşı mevzilenmişseniz... Buz Bar, Laila'nın tam ortasında ve Latin içkilerinin kaynağı halinde. Gidiyorsunuz, en ilginç isimli içkileriniz, değişik tadlarda ve bilinmeyen karışımlarda olan kokteylleriniz anında hazır. Hemen karşısında Davidoff Puro, Martel Konyak ve Cappucino'nun yerleri var. Raffi's Coffee Bar, Laila'da gecenin son saatlerini geçirebileceğiniz sakin bir ortam sunuyor. O kadar yemek, o kadar hareket ve o kadar içkinin üzerine en ideal rahatlama yolu bir fincan kahve içmek değil midir zaten? Hem gecenin dedikodularını ertesi güne bırakmak zorunda kalmıyorsunuz, hem de ideal sohbetler için uygun bir mekanda bulunuyorsunuz...

Yani Laila, dünya mutfağından seçmelerle birlikte yazın en güzel gecelerini geçirebileceğiniz bir mekan. Hem yemek var, hem müzik var, hem de -en önemli faktör olarak- Boğaz var. Daha ne olsun?