DHA
Türkiye'nin 'Maldivler'i Suluada, 'ıssız ada'ya dönüştü
Antalya'nın Kumluca ilçesinde, beyaz kumsalı ve turkuaz suyu ile Maldivler'e benzetilen ve sadece tekneyle ulaşımın olduğu Suluada'da, yaz döneminde günde 100'ü aşkın tekneyle 2 bine yakın ziyaretçi ağırlanırken, koronavirüs nedeniyle tarihin en ıssız günleri yaşanıyor. Karayla bağlantısı olmayan adada kaynaktan çıkan buz gibi içme suyu da bulunuyor.
'Turizmin başkenti' Antalya'da, 640 kilometre sahil bandında 202'si mavi bayraklı olan plajlarının yanı sıra el değmemiş koylarıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist ağırlanıyor. Koronavirüs sürecinde hem turizmin durması hem de denize girmenin yasak olması nedeniyle sahiller ve koylarda tarihin en sessiz günleri yaşanıyor. Antalya'nın özellikle yaz döneminde en çok ilgi gören doğa harikalarından Suluada da koronavirüs nedeniyle 'ıssız ada'ya dönüştü.
TURKUAZ RENK İKİ SAHİL
Yerleşik yaşamın olmadığı Suluada, biri 50 diğeri 120 metre uzunluğunda, bembeyaz kumu ve turkuaz suyu ile Maldivler'e benzetiliyor. Akdeniz açıklarında başta Adrasan olmak üzere Çıralı, Olimpos, Mavikent gibi yöredeki diğer tatil beldelerinden nisan ile eylül ayları arasında çok yoğun olmak üzere yılın 12 ayı tekne turları düzenlenen Suluada'da, salgın nedeniyle sessizlik hakim oldu.
Koronavirüs sürecinde tekne turları ve denize girmenin yasak olması nedeniyle tek kişinin dahi çıkamadığı doğa harikası adayı DHA ekibi görüntüledi. Bölgede 100'ü aşkın gezi teknesinin yüzde 80'i ile turları Suluada'ya düzenlediğini belirten Kudret Acar, “Normalde Suluada bu mevsimde bu kadar sakin olmaz. Koronavirüs nedeniyle çok sakin hem de yasak var, tekneler açılamıyor. Normalde bu mevsimde çok kalabalık, cıvıl cıvıl oluyor. Virüs nedeniyle bu kadar sakin görebilirsiniz" dedi.
Suluada'nın beyaz kumsalı ve turkuaz suyuyla çok meşhur olduğunu belirten Acar, “Diğer bir adıyla 'Maldivler' diye tabir ediliyor. Günde 1500- 2 bin kişinin geldiği hatta bazı kişilerin çadırla kamp kurduğu Suluada, tarihinin en ıssız günlerini yaşıyor. Tekneyle Adrasan'a 45 dakika uzaklıkta ve Suluada görünüşü itibarıyla yunusa benzetiliyor. Turlarda, yunusları görmek de çoğu zaman mümkün" diye konuştu.
5
İSMİNİ İÇİNDEN ÇIKAN SUDAN ALIYOR
Karayla hiçbir bağlantısı olmayan Suluada'nın adını, içinden çıkan temiz içme suyundan aldığını anlatan Acar, “Ada içinde bir kaynaktan yıllardır çıkan içme suyu buz gibi çok lezzetli ve böbrek taşlarını düşürdüğüne inanılıyor. Suluada'nın Gelidonya Feneri Burnu'na yaklaşık 7 kilometre, 4,3 deniz mili uzaklıkta. Uzun ve dar olan adanın boyu yaklaşık 1200 metre" dedi.
AŞK MAĞARASI
Adada 50 metre ve 120 metrelik iki plaj olduğunu aktaran Kudret Acar, "İki plajın da kumsalı bembeyaz ve suyu turkuaz renklerde. Halk arasında 'Maldivler' deniyor. Plajların ikisi de tertemiz ve muhteşem su rengi nedeniyle çok büyük ilgi görüyor. Adanın etrafında çok sayıda sualtı mağarası var ve bu mağaralara 'Aşk Mağarası' deniliyor" diye konuştu.
KEÇİLER YAŞIYOR
Çok uzun yıllar önce bir kişi tarafından bırakıldığı söylenen 5 siyah keçinin de adada yaşam sürdürdüğünü belirten Acar, “Gezilerde bu keçiler de görülebiliyor. Ada ve etrafının çok temiz olması dolayısıyla biyoçeşitliliği de zengin. Örneğin tekne turlarımız sırasında birçok kez caretta carettalar veya yunuslar bize eşlik eder. Adada ayrıca martı popülasyonu da bulunuyor" dedi.