Hürriyet Seyahat | Fotoğraflar: Alamy, AA, DepoPhotos
Türkiye'de huzur bulacağınız 10 adres! Korona sonrası buralarda her şeyi unutacaksınız...
Artık yavaş yavaş normalleşme aşamasına geçiliyor ve özellikle mayıs sonrası tatil planları da yapılmaya başlandı. Sizin için korona sonrası dönemde tüm yaşanılanları unutacağınız, harika manzaralar sunan Türkiye’nin çok da fazla bilinmeyen huzurlu yerlerini listeledik.
Normalleşme için ciddi adımlar atılmaya başlamışken tatil planlarınıza listeden bir yeri ekleyebilirsiniz.
Gezginlerin yeni favorisi
Son yıllarda özellikle Lavanta Kokulu Köy ile gezginlerin favorisi haline gelen Isparta, tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra doğal güzellikleri ile de insanı büyülüyor. Eğirdir Gölü, Kovada Gölü Milli Parkı ve tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Yazılı Kanyon ş doğayla baş başa kalmak; yeni keşif rotalarına koyulmak isteyenler için birebir… Peki nereler gezilmeli?
Eğirdir Gölü: Isparta’nın incisi, Türkiye’nin dördüncü büyük gölü Eğirdir’in İlkçağlardaki adının Askania olduğu sanılıyor. Bunun anlamı ise ‘Ada ülkesi’ demek. Eğirdir’de bağlantısı karayoluyla çok sonraları sağlanmış olan iki küçük ada bulunuyor. Eğirdir Gölü, günün farklı saatlerinde farklı renklere büründüğü için buraya ‘yedi renkli göl’ de deniliyor.
Kovada Gölü Milli Parkı: Isparta’nın az bilinen güzelliklerinden biri de Kovada Gölü Milli Parkı. Adının Kuwa isimli tanrıçadan geldiği sanılan Kovada, zengin bitki örtüsüne ve yüzlerce çeşit hayvana ev sahipliği yapıyor. Milli Park sahasının en önemli özelliği, rekreasyonel kullanıma müsait olan doğal kaynakları.
Yazılı Kanyon: Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Yazılı Kanyon, Aziz Paul’ün Perge’den Pisidia Antiocheia’ya giderken kullandığı yol olması nedeniyle kutsal sayılıyor. Kanyona adını verense yazarı belli olmayan ve bir kayaya yazılmış yazıt. Aksu ırmağını oluşturan derelerin üzerinde bulunan tahta köprülerin üzerinden göreceğiniz manzara ise olağanüstü…
Bodrum'un yanıbaşında huzur adresi
Bodrum’a 40 dakika uzaklıkta bulunan Bafa Gölü’nün kenarına yerleşmiş küçük bir köy Kapıkırı... Eğer tarih ve arkeoloji ilginizi çekiyorsa Kapıkırı’nda Helenistik ve Bizans dönemine ait tarihi kalıntılar ilginizi çekebilir. Bafa Gölü üzerinde tarihi kalıntıların bulunduğu adalar ve 20 bin kadar kuş çeşidinin yer aldığı sular bulunuyor. Gölde küçük sandallarla gezinti yapabilirsiniz. Ayrıca kuş fotoğrafçılığıyla ilgilenenler harika fotoğraflar yakalayabilir
Şehir yorgunlarına çok iyi gelecek
Daracık sokaklarda bulunan birbirinden güzel tarihi cumbalı Rum evleri, masal diyarından fırlamış gibi rengârenk taş evlerinden dönüştürülmüş çok sayıdaki butik otelleriyle Cunda adası Türkiye’nin nadide tatil yörelerinden bir tanesi…
Yeşille mavinin buluştuğu cennet
Her yıl ortalama 1 milyonun üzerinde kişiyi ağırlayan Kuşadası ilçesindeki Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde şu sıralar en sakin günlerini yaşıyor olsa da mayıs sonrası için hazırlıkları tamamladı. 60 kilometrelik kıyı şeridinin 6 kilometrelik bölümü ziyaretçiye açık olan park, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Deniz ve doğanın iç içe olmasından dolayı "Maviyle yeşilin birleştiği yer" olarak bilinen park, yürüyüş parkurları ve 5 kilometrelik kanyonuyla doğaseverlerin de vazgeçilmez rotasını oluşturuyor. Eşsiz koylarıyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan park geçen yıl 1 milyon 300 bin kişi tarafından ziyaret edilişti.
Salgın sonrası süreç için de hazırlıklar hemen hemen bitti sayılır. Bu süreçte mevcut ulaşım yollarının yenilenmesine ağırlık verildi ve mayıs ayı sonuna kadar çalışmalar tamamlanmış olacak. Ayrıca daha rahat, düzenli ve güvenli bir dinlenme ortamı da hazırlandı.
İstanbul'a yakın sessiz sakin
İstanbul’dan biraz uzaklaşıp tarih ve doğaya karışmak istiyorsanız Tirilye tam aradığınız adres. Daracık sokakları, yanyana dizilmiş Osmanlı-Rum konakları, adım başı göreceğiniz tarihi çeşme ve kiliseleri, zeytinin ve balığın en tazesi sizleri bekliyor. İstanbul’dan 90 dakikalık feribot yolculuğuyla ulaşılan Tirilye, son yıllarda gittikçe popüler haline geldi. Hatta Mudanya’nın tahtını sallıyor.
Nasıl gidilir: İstanbul’dan bineceğiniz deniz otobüsüyle önce Mudanya’ya, oradan da minibüsle 12 km ötede bulunan Tirilye’ye ulaşabilirsiniz. Bursa merkezden ise halk otobüsleriyle beldeye ulaşım mümkün. Mudanya-Tirilye arasında yapacağınız 12 kilometrelik kıvrıla kıvrıla ilerleyen, bir tarafı zeytin ağaçları bir tarafı deniz manzaralı yol unutulmazlarınız arasına girecek.
Tirilye Sahili: Güzel bir marinası bulunan Tirilye’nin sahilinde yürüyüş yapabilir, balık restoranlarında ya da balıkçı teknelerinde her bütçeye uygun taze Tirilye balıklarının tadına bakabilirsiniz.
Osmanlı’nın arka bahçesi
Mudurnu, Osmanlı’dan kalma sokakları ve gezilip görülecek yerleri kadar lezzetleriyle de dikkat çeken bir yer. Listedeki diğer yerler gibi Mudurnu da tarihi açıdan oldukça zengin bir yer. Tam olarak bir Osmanlı köyü olan Mudurnu’da Osmanlı’ya ait pek çok önemli yapı bulunuyor. Gezilecek birçok yer de var. Karamurat Gölü, Sülüklü Göl, Yıldırım Bayezid Cami, Şehriman Tepesi bunlardan sadece birkaçı…
Burada birçok konak, restoran ve otel olarak hizmet veriyor. Konaklamak için en iyi alternatif Haci Şakirler Konağı… İstanbul Boğazı’nın sonu Karadeniz’in başlangıcıRumeli Feneri, İstanbul Boğazı’nda Sarıyer ilçesinde bulunuyor. Rumeli Feneri’nin yanında şirin bir de balıkçı köyü bulunuyor. Aynı zamanda İstanbul Boğazı’na Karadeniz’den ilk giriş noktası. Rumeli Feneri, 1855 yılında Kırım Savaşı esnasında Fransız ve İngiliz savaş gemilerinin İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e çıkmalarını kolaylaştırmak için yapılmış.
Hemen karşısında da Anadolu Feneri bulunuyor. Rumeli Feneri’ni gördükten sonra çevresinde bulunan Garipçe Köyü’nü ziyaret edebilirsiniz. Rumeli Feneri’nde Cenevizlilerden kalma, şuan bakımsız olan Rumeli Feneri Kalesi bulunuyor. Fenere çıkış olmasa da bölgenin eşsiz manzarası güzel fotoğraflar çekmek için size yetecektir.
İzmir'in sakin adresi
İlçede çok az koy ve tesisin bulunmasından dolayı burası kimse tarafından tercih edilmiyor. Karaburun sakinliğinin dışında serin, dalgalı ama bir o kadar da sualtı zenginliklerine sahip bir yer. Özellikle balıkçılık için alternatif bir rota olarak düşünebilirsiniz. Bölgede değişik yerlerden biri ise Çakmaktepe mevkii. Hititler'in eserlerine rastlanan bölgede ilginç arkeolojik yapılara ulaşmak mümkün.
Yemyeşil coğrafyanın içine gizlenmiş güzellik
İzmir Ödemiş'e 9 kilometre uzaklıkta ve Bozdağlar'ın yamaçlarında yemyeşil bir coğrafyanın içine gizlenmiş Birgi, asırlık ağaçlarının ve ahşap pencereli evleriyle Ege'nin şirin köylerinden... Ayrıca tam da şimdi gidilecek en keyifli hafta sonu rotası. Birgi köyü, Aydınoğulları Beyliği’nden Mehmet Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami ile meşhur. Osmanlı’nın izlerini sürmek isteyenler için burası çok ideal.
Caminin karşısındaki köy meydanından köy halkının yapmış olduğu el işleri, meyvesi, sebzesi ve meşhur Ödemiş patatesinin tadına da mutlaka bakmalısınız. 1971 yılından kalma ahşap Türk evlerinin en güzel örneklerinden Çakırağa Konağı ve İmam-i Birgivi Medresesi gezilmesi gereken yerlerden.
Tabloları aratmayan manzara
Malatya'nın Darende ilçesindeki Günpınar Şelalesi'nin büyük bölümünde yılın bu zamanlarında harika görüntüler ortaya çıkıyor. İlçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta yer alan ve geçen yıl Türkiye'nin 243. tabiat parkı ilan edilen Günpınar Şelalesi, yeni yerler keşfetmeyi sevenler için oldukça ideal.Her mevsim çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği şelalede, 40 metre yükseklikten akan sular fotoğraf ve doğaseverler için adeta tabloları aratmayan bir manzara ortaya çıkarıyor. Şelaleyi ziyaret etmek için gelenler, ilçe merkezinde bulunan Tohma Kanyonu ve Somuncu Baba Külliyesi'ni de görmeden dönmüyor.
Her mevsim çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği şelalede, 40 metre yükseklikten akan sular fotoğraf ve doğaseverler için adeta tabloları aratmayan bir manzara ortaya çıkarıyor. Şelaleyi ziyaret etmek için gelenler, ilçe merkezinde bulunan Tohma Kanyonu ve Somuncu Baba Külliyesi'ni de görmeden dönmüyor.
Hem kültürel hem de gastronomik
Ferhat’ın Şirin için dağları deldiği, dünyanın bilinen ilk coğrafyacısı olan Strabon’un doğduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nda şehzadelerin yetiştiği, milli mücadele döneminde halkın örgütlenmesinde önemli pay sahibi Amasya… Hem kültürel hem de gastronomi anlamda özel bir şehir. Merzifon Havaalanına 45 dakika mesafede olan Amasya’ya uçakla geldikten sonra 10 TL ücret karşılığında otobüslerle şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Sivas veya Samsun civarlarından gelecek gezginler de nostaljik bir seyahat isterlerse Amasya’ya trenle gelebilirler. Fakat trenin otobüse göre daha uzun sürdüğünü de hatırlatmakta fayda var. Şehrin tam olarak içinden geçen Yeşilırmak şehrin en güzel yapılarından olan eski köprülerin de bulunduğu yer. Şehir merkezinde gezilecek birçok nokta bu ırmak kenarında olduğu için konaklamalı Amasya turunuzda otel tercihinizi ırmak kenarına yakın yapmanızı tavsiye ederiz.
Anadolu birçok ‘ilk’lere ev sahipliği yaptığı gibi Amasya’da dünyanın ilk coğrafyacısı olarak kabul edilen Stabon’un memleketi. Bu doğrultuda kendisinin Yeşilırmak kenarında bulunan heykelini de ziyaret etmelisiniz. Ayrıca Ferhat İle Şirin Aşıklar Müzesi de mutlaka rotanızda olamlı... Ferhat’ın Şirin için dağı delip şehre su getirdiği şehir Amasya’ya özel bir müze burası... Müzenin iç kısmında Ferhat ile Şirin’den başlayarak tüm Anadolu aşıklarına ve akabinde Romeo ve Juliet gibi aşıklara da yer verilmiş. Müzenin dışında da Ferhat ile Şirin’in anıt mezarını bulabilirsiniz. Anıt mezarın arkasında Ferhat’ın açtığı su kanallarından birisi içinde de yürüyebilirsiniz.