İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
İki teker üzerinde 6 ülke 16 şehir ve 2 bin 800 km
Ayşegül ve Necati Özdemir öğretmen bir çift. Bisiklet onların çocukluk tutkusuydu. Balayı için Hollanda’ya gidince bu tutku artık onlar için farklı bir anlam ifade etmeye başladı. Ülkenin bisiklet kültüründen etkilenerek seyahatlerinde iki tekeri araç olarak kullanmaya karar verdiler. Farklı zamanlar Avrupa’da 6 ülkeyi kapsayan iki ayrı rota yaptılar. Önce Almanya’dan yola çıkıp Çek Cumhuriyeti’ne vardılar. Sonra da Baltık ülkelerinde pedal çevirdiler… İşte öğretmen çiftin bisikletli Avrupa maceraları...
Bisikletli gezginler genelde “Uçak, tren, otobüs varken neden bisikletle geziyorsunuz?” sorusuna maruz kalıyor. Siz de bu tip sorularla karşılaşıyor musunuz?
Ayşegül: “Siz deli misiniz?” diyenler genelde çoğunlukta. Sanırım biraz da öyleyiz. Çünkü bisiklet devrimdir, gerçekçi olur ve imkânsızı ister. İki teker üzerinde seyahat etmenin hazzı çok farklı.
Ayşegül: “Siz deli misiniz?” diyenler genelde çoğunlukta. Sanırım biraz da öyleyiz. Çünkü bisiklet devrimdir, gerçekçi olur ve imkânsızı ister. İki teker üzerinde seyahat etmenin hazzı çok farklı.
Araç olarak iki tekeri kullanmanızın en temel amacı nedir?
Necati: ‘Yavaş yaşamı’ benimsemiş olmamız. Ağırdan yaşamak gerek hayatı… Bisikletle yapılan yolculuklarda bir kaplumbağayı ya da salyangozu ve onun doğadaki varlığını daha yakından görüyorsunuz. Bisikletle daha da fazla doğayla iç içe oluyorsunuz. Bu müthiş bir şey. Motorlu araçlarla bu keyfe ulaşamazsınız.
Necati: ‘Yavaş yaşamı’ benimsemiş olmamız. Ağırdan yaşamak gerek hayatı… Bisikletle yapılan yolculuklarda bir kaplumbağayı ya da salyangozu ve onun doğadaki varlığını daha yakından görüyorsunuz. Bisikletle daha da fazla doğayla iç içe oluyorsunuz. Bu müthiş bir şey. Motorlu araçlarla bu keyfe ulaşamazsınız.
Bu merakınız ne zaman başladı?
Necati: İkimiz içinde çocukluk zamanlarında başladı diyebilirim. İlk bisikletimiz çoğumuz gibi karne hediyesiyle oldu. Zamanla işe gidiş gelişlerimizde ve günlük yaşantımızda bisikleti toplu taşıma araçlarına tercih eder olduk. Balayını Hollanda ve Belçika’da geçirmiştik. Oradaki bisiklet kültürü bizi çok etkiledi. Türkiye’ye döndükten sonra artık bisikleti seyahatlerimizde bizi bir yerden başka bir yere götürebilecek bir araç olarak görmeye başladık.
Necati: İkimiz içinde çocukluk zamanlarında başladı diyebilirim. İlk bisikletimiz çoğumuz gibi karne hediyesiyle oldu. Zamanla işe gidiş gelişlerimizde ve günlük yaşantımızda bisikleti toplu taşıma araçlarına tercih eder olduk. Balayını Hollanda ve Belçika’da geçirmiştik. Oradaki bisiklet kültürü bizi çok etkiledi. Türkiye’ye döndükten sonra artık bisikleti seyahatlerimizde bizi bir yerden başka bir yere götürebilecek bir araç olarak görmeye başladık.
İlk maceranızda hangi rotayı tercih ettiniz?
Ayşegül: Almanya’dan yola çıkıp Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ni gezip tekrar Almanya’ya geri döndük. Hem ikimizin beraber ilk bisiklet turu olacağı için hem de benim yapıp yapamayacağımı görebilmek adına kendimize en elverişli rotanın bu olduğunu düşündük.
Ayşegül: Almanya’dan yola çıkıp Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ni gezip tekrar Almanya’ya geri döndük. Hem ikimizin beraber ilk bisiklet turu olacağı için hem de benim yapıp yapamayacağımı görebilmek adına kendimize en elverişli rotanın bu olduğunu düşündük.
İlk kez böyle bir uzun yolculuk yaptınız, nasıl hazırlandınız?
Necati: Yurt içinde ufak çaplı yol yapmıştık. Ama yurt dışı olunca işin rengi değişiyor tabii… Öncelikle bisikletli gezginlerin blog’larını okuduk ve bisikletlerimizi elden geçirdik. Ayşegül şehir içinde kullandığım bisikletimle ben de ikinci el aldığım 1989 model klasik bir bisikletle yola çıktık.
Necati: Yurt içinde ufak çaplı yol yapmıştık. Ama yurt dışı olunca işin rengi değişiyor tabii… Öncelikle bisikletli gezginlerin blog’larını okuduk ve bisikletlerimizi elden geçirdik. Ayşegül şehir içinde kullandığım bisikletimle ben de ikinci el aldığım 1989 model klasik bir bisikletle yola çıktık.
Üç ülkede kaç şehir gezdiniz ve günlük kaç km. pedalladınız?
Necati: Sırasıyla Köln, Duesseldorf, Dortmund, Berlin, Poznan, Wroclaw, Harrachov, Prag, Plzen, Münih ve Nürnberg şehirlerini gezdik. Arazinin durumuna, o gün kendimizi nasıl hissettiğimize ve gördüğümüz şehrin güzelliğine göre sürdüğümüz kilometreler değişiyordu. Standart günlük bir sürüşümüz olmadı.
Necati: Sırasıyla Köln, Duesseldorf, Dortmund, Berlin, Poznan, Wroclaw, Harrachov, Prag, Plzen, Münih ve Nürnberg şehirlerini gezdik. Arazinin durumuna, o gün kendimizi nasıl hissettiğimize ve gördüğümüz şehrin güzelliğine göre sürdüğümüz kilometreler değişiyordu. Standart günlük bir sürüşümüz olmadı.
Üç ülkenin de bisiklet yolları çok üst düzeyde miydi?
Necati: Almanya inanılmaz bir bisiklet yolu ağına sahip. Şehirlerarasını hep bu yolları izleyerek çok güvenli bir şekilde geçebiliyorsunuz.
Necati: Almanya inanılmaz bir bisiklet yolu ağına sahip. Şehirlerarasını hep bu yolları izleyerek çok güvenli bir şekilde geçebiliyorsunuz.
Tabii Türkiye ile kıyaslamadan söylüyorum bunu, buralarda kelle koltukta bisiklet sürüyoruz. Gezdiğimiz şehirlerde eğlenebildiğimiz kadar eğlendik ve bisikletin bize sunduğu ulaşım kolaylığını kullanıp şehirleri karış karış gezme fırsatını bulduk. Bu hazzı alınca Baltık turu yapmaya karar verdik.
O rotanız nasıl gelişti?
Ayşegül: Dağlık olmayan bir arazi olması ve rota üzerinde görece ucuz ülkeler olması nedeniyle Baltıklara sürmek istedik. Karar aşamamız tamamen spontane oldu.
Ayşegül: Dağlık olmayan bir arazi olması ve rota üzerinde görece ucuz ülkeler olması nedeniyle Baltıklara sürmek istedik. Karar aşamamız tamamen spontane oldu.
Tallinn’den Stockholm’e vapurla geçip bu sefer aşağıya doğru doğanın tam göbeğinde sürmeye devam ettik. Bu gezimizin ilk turdan farkı daha iyi ekipman ve bisikletlerle yolda olmamızdı. Günde ortalama 90 km. yol sürüp toplamda 1550 km. yol gittik.
Sağınız da solunuz da deniz. Rusya toprağı olan Kaliningrad Avrupalıları vizesiz ülkeye almadığı için çok yoğun bir trafik de yok. Yol boyunca plajlar, sahiller çeşitli hayvanlar size eşlik ediyor. Avazımız çıktığı kadar bağırıp, şarkılar söyleyerek geçtik bu yolu.
Bisikletle yollarda olmanın ne gibi avantajları ve dezavantajları var?
Necati: Avantajları saymakla bitmez. Sağlığa katkısı, ekonomik olması, insanı özgür kılması, çevreye zararının olmaması gibi bir sürü avantajından bahsedilebilir. Tek dezavantajı ise sizin bisikletleri taşımak zorunda kaldığınız anlar.
Necati: Avantajları saymakla bitmez. Sağlığa katkısı, ekonomik olması, insanı özgür kılması, çevreye zararının olmaması gibi bir sürü avantajından bahsedilebilir. Tek dezavantajı ise sizin bisikletleri taşımak zorunda kaldığınız anlar.
Uçakta bisikletleri taşıyabilmek için onları kutu içerisine koyduğunuzda, kilometrelerce sizi taşıyıp sesini çıkarmayan bisikletlerinizi taşımanın ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz.