Ferrari’nin sağ koltuğunda sevgili mi oturur, eş mi
Şahlanmış at şeklindeki arması, bir asfalt canavarını andıran hızı ve kan kırmızı rengiyle Ferrari bir otomotiv efsanesi. Otomobil tutkunlarının rüyalarını süsleyen bu efsanenin İtalya Maranello’da bir müzesi var. Adı müze ama meraklıları oraya ‘kırmızı mabet’ diyor. Geçtiğimiz yıl 200 binden fazla kişi gezdi. Çoğunluğun hayalinde sağ koltukta kim oturuyor dersiniz?
Ferrari; İtalya’nın Modena kentinin 19 kilometre güneyindeki Maranello’da, 3 bin 400 kişinin çalıştığı dev bir fabrikada üretiliyor. Fabrikanın hemen yanında da bir Ferrari müzesi kurulu. Müzenin kapısından adım atınca karşınıza önce bir Ferrari Store çıkıyor. “Önce alışveriş” diyorlar gizliden gizliye. Yok yok, bu konuda ısrarlılar sanki. Çünkü müzeye girerken de çıkarken de bu mağazanın içinden geçiriyorlar sizi.
Görevliler bu mağazanın çok özel olduğunu Maranello dışında sadece Çin’de Hangzhou ve Şangay, Las Vegas, Milano ve Roma’da birer Ferrari Store olduğunu söylüyor. Daha kapıdan girer girmez bilinçaltınıza ‘Bunları almalıyım’ fikrini yerleştiriyorlar. Stantlarda, raflarda Ferrari markalı tişörtler, montlar, eldivenler şemsiyeler, kalemler, defterler, ayakkabılar, şapkalar, çantalar, mini model otomobiller, hatta vites kolları gibi küçük otomobil aksesuarları satılıyor. 13 Euro’luk giriş biletleri de mağazanın kasasında satılıyor. Kuyrukta az bekliyorsanız şansızı var demek. Sadece turistler değil İtalyanlar bile akın akın geliyor buraya. Senede 200 binden fazla ziyaretçisi var ‘Kırmızı Mabet’in. Mabedin kırmızılığı Ferrari’yle özdeş kan kırmızı renkten mütevellit.
DİKKAT KAMERA VAR
Müzenin girişinin hemen solunda eski bir yarış otomobili var. Müzede ilk ve son kez dokunabileceğiniz otomobil bu. Başındaki görevli daha içeriye adım atmadan sizi uyarıyor: “Bu otomobilin içine girin, üstüne oturun, serbestsiniz ama içeridekilere dokunmanız kesinlikle yasak. Kameralarımızın objektifleri salonun her köşesini gösteriyor.” Kapının yanındaki otomobil insanların hevesini alması için özellikle konulmuş. İçine girip poz vermek serbest. Ama fotoğraf çektirme sırasını sabırla beklemeniz gerek. Çünkü müzeye gelenler çoğunlukla Ferrari fanatikleri olduğu için direksiyona oturan dakikalarca içinden çıkmak bilmiyor.
GÖREVLİNİN GÖZLEMİ
Müzede görevli genç kızlardan birinin ilginç bir gözlemi var: “Her gün binlerce kişi geziyor. Herkes hayran hayran otomobillere bakıyor. Birbirlerine “Benim olsa, şöyle gaza basarım, şöyle hava atarım. Yanımda şöyle hoş bir sevgilim olsa onunla basıp gitsek” diyenler çoğunlukta. Ve kadın erkek fark etmiyor. Biz de bu soruya bir türlü yanıt bulamadık... Ferrari’nin sağ koltuğunda eşler mi oturur? Yoksa sevgililer mi?
MÜZEDEKİ ARABALAR
¡ 1947 - 125 S
¡ 1949 - 166 Inter
¡ 1950 - 195 Inter
¡ 1951 - 166 F2
¡ 1954 - 750 Monza
¡ 1959 - 250 GT
¡ 1967 - 275 GBT
¡ 1970 - 512 M ve Dino 246 GT
¡ 1979 - 312 T4
¡ 1987 - F-40
¡ 1989 - F-1 89
¡ 1990 - F-1 90
¡ 1995 - F-50
¡ 2002 - Enzo
¡ 2009 - 458 İtalie
FORMULA1 SESLERİYLE İNLİYOR
Müze üç katlı. Dört farklı bölümü var. İçeride pistlerdeki Formula1 araçlarının çıkardıkları sesler yankılanıyor. İlk katta Ferrari’nin yarış takımından örnekler var. Ayrıca bu araçların motorları, aldıkları birçok ödül ve kupa bu bölümde sergileniyor. Duvarlardaki eski yarışlardan fotoğraflar var. 1988 yılında 90 yaşında vefat eden Ferrari’nin efsanevi kurucusu Enzo Ferrari’nin çalışma odası da bu katta. Kırılmaz camlarla korunan bu bölümde not defterleri, kalemi ve gözlüğü masasının üzerinde duruyor. Aldığı ödüller ve kupalar da odanın bir köşesinde.
Bir kat yukarıda kırmızı bir 550 Maranello Barchetta duruyor. Karşısındaki kapı geniş bir salona açılıyor. Bu salonda da biri 1949 yapımı Spider (Barchetta) Touring, diğeri 2006 yapımı 599 GTB Fiorano var. Küçük bir odada mini bir sinema kurmuşlar. Ferrari’nin 1947’de başlayan serüveni anlatılıyor.
Üst katta Ferrari’nin ürettiği 200 otomobilin maketinin kronolojik olarak sıralandığı modeller görülmeye değer. Ferrari’nin fabrikasında yapan ünlü İtalyan mimar Renzo Piano imzalı görkemli rüzgâr tünelinin bir maketiyle yarış arabalarının motorları da sergileniyor. Ancak bunlar gerçek değil kopya. Bunun nedenini görevliler ‘Sanayi casusluğu olmasın’ diye açıklıyor.
Yorulanlar için bir kafe bile var. Kafenin karşısındaysa Ferrari Kitaplığı yer alıyor. Kitaplar, yarış DVD’leri ve Enzo Ferrari’nin hayatından Ferrari ile ilgili merak edilen her şeyin satıldığı kitaplık da en az otomobiller kadar ilgi görüyor.
BUNLARDAN BİRİNİ BİR TÜRK ALDI
En ilgi çeken otomobil 2009 model Ferrarı 599 XX. 5999 santimetreküp, 730 beygir gücünde motora sahip aracın fiyatı 1.5 milyon Euro. Sadece özel pistte kullanılmak üzere 27 adet üretilmiş. Müze yetkilileri sahiplerinin isimlerini sır gibi saklıyor ancak Türk olduğumuzu öğrendiklerinde “Bu otomobillerden birinin sahibi de Türk” diyor. Fakat daha fazla açıklama yapmadan konuyu kapatıyorlar.